Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ile Türk Telekom tarafından ortaklaşa yürütülecek 'Sismik Veri İletim Platformu-SVİP' Projesi, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, bu çalışmanın deprem araştırmaları alanında Türkiye için bir ilk olduğunu söyledi.
Deprem oluşumuyla ilgili çalışmalarda, olabildiğince kaynağa yakın, gerçek zamanlı yöntemlerle, daha çok sayıda, daha sağlıklı veriler elde ederek yapılan çalışmaların, topluma ışık tutması açısından önem taşıdığına işaret eden Altay, Türk Telekom ile birlikte yürüttükleri proje ile Marmara Denizi başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nin ayrıntılı olarak gözlem altına alınacağını bildirdi.
Altay, 'Projenin en çarpıcı özelliği, yüksek depremsellik potansiyeli olan Marmara Denizi'ndeki fayların bir tsunami olasılığının Türkiye'de ilk kez en gelişmiş gözlem teknolojileriyle donatılmış deniz dibi istasyonları ile tespit ederek, erken uyarı yapabilecek kapasiteye erişmiş olmak' dedi.
Halen Marmara Bölgesi'nin kuzeyinde 25 adet geniş bantlı istasyon bulunduğunu belirten Altay, proje kapsamında bunlara ilave olarak güneyde 10 adet geniş bantlı istasyon ve deniz dibine 5 deniz dibi rasathanesi yerleştirileceğini bildirdi.
Altay, böylece Marmara'da çok küçük depremler ölçülerek, hızlı, sağlıklı ve gerçek zamanlı bilgilerin elde edileceğini söyledi.
Türk Telekom ile projenin ilk resmi görüşmelerinin 2006 yılında başladığını, Temmuz 2007'de projenin onaylandığını ve teknik çalışmaların yapılmasının ardından Mart 2008'de sistemin kurulum aşamasına gelindiğini anlatan Altay, Nisan 2008'de başlayacak projenin 2009 yılı ortalarında tamamlanmasını hedeflediklerini kaydetti.
Altay, deniz dibine yerleştirilecek 5 rasathaneden alınacak sismik hareketlerin kablolu sistem ile doğrudan deniz dibinden kara istasyonuna aktarılacağını belirterek, 'Bu istasyonlarla şu anda ölçülmesi mümkün olmayan mikro depremler kaydedilecek. Ayrıca bu istasyonlar tsunami erken uyarı sistemi için önemli bilgiler verecek. Deniz dibi rasathanesi, Marmara Denizi gibi kapalı bir denizde yapılan ilk uygulama olacak' dedi.
Türk Telekom Pazarlama Müdürü Erem Demircan da sosyal sorumluluk kapsamında bu projeyi desteklediklerini belirtti.
Türkiye'nin yüzde 98'inin deprem riski taşıdığını, nüfusunun yüzde 30'unun yanı sıra ekonomisinin önemli bir bölümünün de Marmara Bölgesi'nde olduğuna işaret eden Demircan, bu nedenle Marmara'da beklenen olası deprem dikkate alındığında, sağlıklı verilerin elde edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
Demircan, ne kadar doğru veriye ulaşılırsa, o kadar da doğru sonuca ulaşılacağını kaydetti.
Bu projede sadece sponsor olarak yer almadıklarını, projenin her aşamasında yer alarak birebir içinde olduklarını belirten Demircan, bu nedenle proje için ayrılan kaynak konusunda da bilgi vermeyeceklerini söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Cemil Gürbüz de projenin amacının Marmara'daki mevcut sismik ağın deniz kısmındaki boşluğu doldurmak ve karadaki sismik ağ ile bütünleştirmek, depremin fiziksel özelliklerini belirlemek, deprem algı eşiğini 1,0 seviyesine indirmek, sıcaklık, basınç ve deniz dibi akıntısını ölçebilmek, bölgenin tektonik yapısını sağlıklı belirlemek ve topluma güvenli bilgi sunabilmek olduğunu söyledi.
Projenin karasal gözlem istasyonları ve deniz dibi rasathane istasyonlarının yerleştirilmesi olmak üzere iki ayağı bulunduğunu belirten Gürbüz, deniz dibi rasathanelerinin Marmara Denizi'ndeki Marmara Ereğlisi, Orta ve Batı Marmara ile Çınarcık çukurluğunda 400 ila 1200 metre arasındaki derinliklere ve faya en yakın noktalara yerleştirileceğini, ancak bu yerlerin kesin olarak henüz belirlenmediğini bildirdi.
Kaynak : AA
