Cumhurbaşkanı'ndan uzlaşma çabaları

Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşları, gerilimi düşürmek için bir araya gelirken, Köşk de önemli görüşmelere ev sahipliği yapacak. Cumhurbaşkanı Gül, bugün Baykal ve Bahçeli ile buluşacak. Siyasi çevreler, uzlaşma önerilerinden, 'parti kapatmayı engelleyecek' bir formülün çıkmasını da bekliyor.

Ergenekon operasyonu ve kapatma davasından sonra yükselen tansiyonun düşürülmesi için sivil toplum kuruluşları sağduyu çağrılarında bulunurken, gerilimi giderecek önemli bir adım da Çankaya'dan geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün daveti üzerine CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli, Köşk'e çıkıyor. Önceki gün Meclis Başkanı Köksal Toptan'la görüşen Cumhurbaşkanı, bugün anamuhalefet lideri Baykal'la öğle yemeği yiyecek. Saat 16.00'da ise Bahçeli ile bir araya gelecek. Davet, kapatma davası öncesinde planlanırken, ilk aşamada dış politika olarak belirlenen programda, son tartışmaların öne çıkması bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan gelişmeyi, 'Hassas dönemlerde cumhurbaşkanları bu tür girişimlerde bulunur. Biz muhalefet ile görüşmeye kapalı değiliz.' sözleriyle değerlendirdi.

Alınan bilgilere göre Köşk daveti, Gül'ün İslam Konferansı Teşkilatı zirvesine katılmak üzere Senegal'de bulunduğu sırada partilere iletildi. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada da, programın MGK'nın şubat ayı toplantısını takiben kararlaştırıldığı kaydedildi. Bilgi ve görüş alış verişinde bulunulacak konular ise 'terörizm ve güvenlik sorunla- rı, Güneş operasyonu, Irak ile ilişkiler, Irak Cumhurbaşkanı'nın ziyareti' olarak özetlendi. İlk grup davetin 14 Mart sabahı yapıldığı, görüşmenin 20 Mart günü gerçekleşmesinde mutabık kalındığı vurgulanırken, 'Ancak, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Türkiye ziyaretinin de değerlendirilmesine imkân vermek üzere görüşme 27 Mart gününe ertelenmiştir.' denildi.

Ergenekon operasyonu ve kapatma davasının siyasette yol açtığı gerilimin düşürülmesine yönelik girişimlere hız verildi. Bu yöndeki ilk çağrı Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)'nden geldi. Patronlar kulübü, hafta başında iktidar ve muhalefeti itidale davet etti. Ardından Türkiye'nin önde gelen 7 sivil toplum kuruluşunun adımı geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'nin öncülüğünde bir araya gelen sivil örgütleri, taraflara 'tansiyonu düşürün' çağrısı yaptı. Hem TÜSİAD hem de sivil toplumun bir diğer talebi ise Köşk'ün inisiyatif almasıydı. Bu beklentiler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü harekete geçirdi. Gül, muhalefet liderlerini Köşk'e davet etti. Davet CHP'ye iletildiğinde, Cumhurbaşkanı Gül'ün de 'siyasi yasaklı' olması istenilen AK Parti hakkındaki kapatma davası başvurusu henüz yapılmamıştı. Köşk'ün dünkü açıklamasında da bu hususun altı çizildi. Cumhurbaşkanı'nın her hafta Başbakan Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiğine dikkat çeken kaynaklar, 'Muhalefetle de bir diyalog kanalı olarak siyasi parti liderleri Çankaya Köşkü'ne çağrıldı. Görüşmeler, dış politika odaklı düşünülmüştü.' bilgisini verdi. CHP'den yapılan açıklamada da, görüşmenin gündemi, 'dış politika, terör ve güvenlik sorunları' olarak duyuruldu. Ancak bugünkü buluşmanın sadece önceden belirlenen gündemle sınırlı kalmayacağı ifade edilirken, Gül ve Baykal'ın son dönemdeki gerginliği de değerlendireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bunun işareti, Cumhurbaşkanı'nın önceki gün Meclis Başkanı Köksal Toptan ile yaptığı görüşmede verilmişti. Gül'ün 'Türkiye'nin içinde bulunduğu atmosfer hakkındaki görüşlerini' Meclis Başkanı'na aktardığı ve 'siyasi gerginliğin düşürülmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini' dile getirdiği kaydediliyor. Cumhurbaşkanı'nın son gelişmeler karşısındaki bakışı, 'Herkesin sakin ve sağduyulu hareket etmesi gerekir.' sözleriyle özetleniyor.

CHP lideri Baykal, bugünkü görüşme ile Çankaya Köşkü'nde 7 ayını dolduran Gül ile ikinci kez bir araya gelmiş olacak. Gül'ün yabancı konuklara verdiği resmi yemeklere katılmayan Baykal, 29 Ekim Cumhuriyet resepsiyonunda da Köşk'ün davetine icabet etmemişti. CHP lideri, Köşk'e ilk kez, 22 Ekim 2007 günü, Cumhurbaşkanı'nın artan terör olayları nedeniyle siyasi parti liderlerini görüşmeye çağırması üzerine çıktı.

Listede Sezer ve Yazıcıoğlu da var

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davet listesinde DSP lideri Zeki Sezer, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile ÖDP lideri Ufuk Uras'ın da olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanı, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk'ü ise ay başında kabul etmişti.

TBMM Başkanı Köksal Toptan: Sağduyu çağrısına yürekten katılıyorum - Sivil toplum örgütlerinin çağrısını önemsiyorum. Türkiye'nin şiddetle yumuşamaya ihtiyacı var. Bu parlamenter sistemin gereklerinden birisidir. Arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum, tebrik ediyorum. Siyasi parti liderlerinin konuşmalarını tek tek ele aldığımız zaman, sağduyu isteğinin oralarda da olduğunu görüyoruz. Demek ki herkes aynı şeyi söylüyor. Türkiye'ye yakışan bir yumuşama ortamı sağlanacaktır.

Başbakan Tayyip Erdoğan: Memnuniyetle karşılıyorum - Sivil toplum kuruluşlarının 'sağduyu' çağrısına katılıyorum. Bunu memnuniyetle karşılıyorum. Böyle bir ortak aklın oluşması sürecine öncülük etmeye de hazırız. Girişimin öncülerine teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı da bu tür bir hassasiyet içerisinde bir girişimde bulunmuştur. Cumhurbaşkanlarımızın bu tür anlarda devreye girmesi doğaldır. Sürecin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

MHP Gen. Bşk Yrd. Mehmet Şandır: Gerginliğin sorumlusu biz değiliz - Sivil toplum örgütlerinin, bu çağrıyı 5 yıldır ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyan ve bu gerginliğin nedeni olan Sayın Başbakan'a yapmaları gerekir. MHP olarak hiçbir ayrımcılığın ve siyasi gerginliğin sorumlusu değiliz. Bu sosyal ve ekonomik krizin müsebbibi, 5 yıldır ülkeyi bu noktaya getiren AKP hükümeti ve Sayın Başbakan'dır. Başbakan değil midir ki 'Öfke bir hitabet sanatıdır. Hiddetlenerek hizmet ediyoruz.' diyen...

DSP lideri Zeki Sezer: Toplum kutuplara ayrılmamalı - Her zaman sağduyudan yana olduk. Bu girişimi önemsiyoruz. Türkiye, birçok sorunla başa çıkmaya çalışıyor. Ülke bu sorunları çözebilecek güç ve kaynağa sahip ancak bu gücü ve kaynağı doğru kullanmak gerek. Toplumu gerecek, toplumu kutuplara ayıracak, değerler üzerinden siyaset yaparak iki taraftan Türkiye'yi çekip neredeyse yırtılacak hale getirerek, ekonomiyi de demokrasiyi de sağlıklı bir yere taşıyamayız.

CHP Gen. Bşk. Yrd. Mustafa Özyürek: Kapatma zorlaşmasın, gerilim kalmaz - Olaya doğru teşhis konulamamıştır. Toplumdaki gerilimin sebebi AK Parti'nin, parti kapatmayı zorlaştıracak anayasa değişikliği girişimidir. Herkes iktidar üzerinde baskı kurmalı ve anayasal düzen içinde çalışmayı telkin etmelidir. AKP iktidarı bu yönde bir adım atarsa, zaten gerginlik büyük ölçüde düşer. Bunu yapmadığı takdirde mesafe almamız mülkün değil.