Baykal konuşmasında şunları söyledi:
AKP'nin yapacağı değişiklik sadece kendisini kurtarmak içindir. Başlamış bir yargı süreci içinde, akla mantığa uygun değildir. Davayı etkilemek için anayasa değişikliği yapıyorlar. Anayasa Hukuk devleti bu saçmalıklar yapılmasın anlamındaki hukuk devletidir. Anayasa'nın kabul edeceği bir olay değildir bu. kendi çıkarlarını korumak için anayasa değiştirme noktasıan geldiler. Laiklik ilkesinin içini boşaltacaklar. ,Laikliğin dişini çekecekler. Bu değişiklik yapıldıktan sonra, laikliği ihlal eden partinin yargılanması için onların iznine gerek duyulacak. Bundan sonraki adım laiklik ilkesinin içini boşaltmak olacak.
Anayasa teyir edilmiş, gayrileştirilmiş, başkalaştırlmış olacaktır. O sıradan bir anayasa değişikliği girişimi değildir. Ben bunları söylüyorum Başbakan bundan rahatsız oluyor.
Başbakan 'Baykal da ayet okuyor ama o suç değil' diyor.
Ayet okumak suç değil. İslamiyet'i sevmek, doğruları anlatmak suç değil. hele birilerinin İslamiyet'i istismar ettiğini söylemek hiç suç değil. Biz bunu anlatıyoruz. Ama sen tescillisin. nasıl olur da sen kendini anayasa, laikliğe cumhuriyete inanan insanlarla bir tutarsın.
Birleri bizim gerginlik çıkardığımızı söylüyor. Gerginlik, iktidarın, laiklik anlayışıyla, devlet düzeniyle olan kavgasından kaynaklanıyor. Olay bu. Çıkmış iktidar ve muhalefet gerginliği bitirsin çağrısında bulunuyorlar. Ben sustuğum zaman, Başbakan bu yoldan çıkacağını garanti ediyor mu? gerginlik düşecek mi?
'Ben susunca gerilim düşecek mi?'
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Deniz Baykal Ergenekon olayına ilişkin açıklamalarda bulunuyor. İşte Baykal'ın söylediklerinden satırbaşları:
CANİ TAKİP EDER GİBİ
* Her hafta Türkiye büyük olaylarla çalkalandı. Geçen hafta kapatma iddiaanamesini tartışyorduk... Daha bu tartışma rayına oturmadan yeni bir tablo ile karşılaştık. Birden bire 21 Mart günü sabah 4.00'da büyük bir operayon gerçekleşti. Bir operasyonla kamuoyunu şaşırtan olay oldu. Türkiye'nin yakından tanıdığı, şerefli, saygın kişiler gözalıtına alındı. Evlerinden alındılar. Cani takip eder gibi, bilimadamlarının, yazarlarının, apar topar biçimde evleri basıldı.
SAĞLAM BİR DOSYA DEĞİL
*İlhan Selçuk'un 48 saat sonra serbest bırakılması sağlam bir dosyanın olmadığını gösterdi. Ne bekliyordunuz aldınız, niçin serbest bıraktınız. Bu bir sıkıntıdır. Ortaya çıkmıştır. Saygın insanların bu şekilde gözaltına alınması kaygı verici.
*Hastaneye kaldırılan Sayın Kemal Alemdaroğulu'na da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Doğu Perinçek'e de ortaya atılan iddia ve ithamların hiç birinin çıkmayacağını belirterek geçmiş olsun diyorum.
*Önce Ümraniye'de bir tablo ortaya çıktı. Bazı kişilerin silahla örgütlendiği tespit edildi. Bu olaydan sonra uzunca bir dönem, konu siyasi çevrelerin yakın ilişkisi içinde değerlendirilmeye başlandı. Türkiye'de daima çeteleşme olayları olmuştur. Ortaya çıkan bu olayın birden bire çok özel bir olay gibi sahiplenildiğini gördük.
BAŞBAKAN KOMPLO DİYORDU!
*Danıştay saldırısından bu yana siyasetçilerin ağzında olan bir iddia vardı. O olaydan sonra, bu olayların fanatik dincilerin yaptığına ilişkin değerlendirmeler yapmıştık. Başbakan bu değerlendirmeler üzerine, olayın komplo olduğunu hatta içinde benim de bulunduğum siyasetçilerin olduğunu iddia etti!
HUKUK DEĞİL SİYASET!
* Danıştay saldırısının komplo olmadığını mahkeme tespit etti. Bazı gazeteler Ümraniye ile çeteler arasında bağ kurmak için çabalara başladı. Ümraniye'deki olayı ortaya çıkaran Savcı Zekeriya Öz, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na atandı. Ergenekon çalışmasına başladı. Ergenekon soruşturması ile ilgili savcılık düzeyindeki yazışmalarda, 'Ergenekon Terör Örgütü' tanımı kullanılmaya başlandı. Ümraniye ile tüm çeteler arasında bağ kurulup, bütün çeteler Ümraniye dosyasına bağlandı.
İLHAN BEY EVDE Mİ!
* Başsavcı AKP'yi kapatmaya başvurunca, hemen AKP'li Bakanlar, bu Ergenekon'un işi dedi. AKP yönetimi bu konuyu hukuk süreci içinde değil, siyasal ve medyatik desteği ile götürme anlayışına girmiştir. Dinci medyada Ergenekon ile ilgili yayınlar önem kazandı. 26 Ocak'ta Yeni Şafak'ta, 'İlhan Bey evde mi?' diye bir yazı yayınlandı.
Medyanın bir kısmı TMSF'ye devredilmişti bir kısmı da savcılığa devredilecek galiba.
* Başbakan bize derin devleti siz kurdunuz diyor. Biz derin devleti değil Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk. Çağdaş demokratik kadrolar yetiştirdik. Ama AKP kendi zihniyeti doğrultusunda yeniden devleti yapılandırıyor
* Ergenekon soruşturması bir bombadır. Kime yönelecek göreceğiz. İlhan Selçuk'un bugünkü tespitleri çok önemlidir.
KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN DEFALARCA YASA ÇIKARDI
* Davayı etkilemek içib anayasa değişikliği yapacaklar. Bakanlar kendilerini kurtarmak için kanun değiştirdiler. Bunu defalarca yaptılar. Ama Anayasa değişikliği yapmamışlardı.Bundan sonraki adım laikliğin içini boşaltıp Anayasa'nın fişini çekecekler.
* Başbakan benim sözlerimden çok rahatsız oluyor. Türban çok önemli gelişmelere yol açar demiştim. Bugün çok önemli gelişmelere neden olduğunu görüyoruz. Başbakan diyor ki Baykal bu sözü kimlerle paslaşarak söyledi. Bugün aynı güvenle diyorum ki Yapacakları anayasa değişikliği daha büyük olaylara yol açacak. Bunu kimseyle paslaşmadan söylüyorum
BEN SUSUNCA GERİLİM DÜŞECEK Mİ?
*Herkes gerilimi düşürün diyor biz sustuğumuzda gerilim düşecek mi? Başbakan bu yoldan çıkacağını garanti ediyor mu? Köşeye çekilince meydanı boş bırakınca gerilim azalacak mı? Anayasaya devlete sahip çıkacaksın. Gerilim yanlışa karşı çıkarak düşürülür. Susarak bir yöne sürüklenir gideriz. Ama biz gitmeyeceğiz.
'Biz derin devleti değil, cumhuriyeti kurduk'
Partisinin grup toplantısında konuşan Baykal, AK Parti'nin kapatılma sürecinde yapacağı anayasa değişikliğini eleştirdi. İşte Baykal'ın sözleri:
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-03-25 16:14:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara