İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 kişi, 'Ergenekon terör örgütü' soruşturması kapsamında mahkeme kararlarına istinaden gözaltına alındı.
Ergenekon terör örgütüyle ilgili soruşturmada dün sürpriz bir gelişme yaşandı. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk ve eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisi'nde yapılan aramalarda 4 ruhsatsız tabanca ele geçirilirken, bilgisayar hard diskleri Emniyet'e götürüldü. Anadolu Ajansı'nın haberine göre gözaltılar, cumhuriyet savcılarının talimatı ve mahkeme kararlarına istinaden yapıldı. Geçtiğimiz yıl haziran ayında Ümraniye'deki bir gecekonduda 27 el bombası ve TNT kalıplarının ele geçirilmesi üzerine ortaya çıkartılan 'Ergenekon Terör Örgütü' kapsamında bugüne kadar 39 kişi tutuklandı. Dünkü operasyon sabaha karşı 04.00'te gerçekleşti. İstanbul ve Ankara'daki 20 ayrı adrese baskın düzenleyen emniyet güçleri, Perinçek'i başkentte, koruması Yusuf Beşerik, İP Genel Sekreteri Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk, gazeteci Adnan Akfırat, Yusuf Tuncer, Ufuk Akkaya, Aykut Tokat, Mahir Çayan Güngör, Aydın Gelgin, İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, işadamı İbrahim Benli ve Prof. Dr. Mahmut Çarin'i İstanbul'da gözaltına aldı. Perinçek, sabah saatlerinde uçakla İstanbul'a getirildi. Soruşturmayı yürüten savcılar, dün 'Kocaeli Çetesi'nin elebaşısı Hadi Özcan'ın da ifadesine başvurdu. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Özcan, jandarma eşliğinde sevk edildiği İstanbul Adliyesi'nde savcının sorularını cevapladı.
İlhan Selçuk'un avukatı Akın Atalay, saat 10.15 sularında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne geldi. Önce Selçuk'un hangi gerekçeyle gözaltına alındığını bilmediğini söyleyen avukat Atalay, öğleden sonra ise müvekkillerinin, usul ve yasaya aykırı olarak gözaltına alındığını öne sürerek, serbest bırakılmasını istedi. Dilekçenin yanı sıra İlhan Selçuk'un sağlık durumu konusundaki 3 ayrı doktor raporu da savcılığa verildi. Gözaltındaki Adnan Akfırat'ın avukatı Ali Osman Özdilek ise 'Müvekkilim, Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alındı.' açıklamasını yaptı.
Ankara'da gözaltına alınan Perinçek THY'ye ait uçakla Atatürk Havalimanı'na getirildi. Polislerce minibüse bindirilen Perinçek, havalimanından Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Perinçek, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün bulunduğu C Blok'un garajından içeri alındı. Perinçek'in emniyete getirilmesiyle emniyet içerisinde fotoğraf çekilmesine yasak getirildi. Perinçek sabah, Kemal Alemdaroğlu ise öğle saatlerinde Fatih Adliyesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.
Doğu Perinçek'in gözaltına alınmasının ardından İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Tuğgeneral Servet Cömert ile İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, emniyet müdürlüğünün önünde basın açıklaması yaptı. Önsel, AK Parti'nin kapatılma ile ilgili bir rövanş peşinde olduğunu iddia etti. AK Parti'nin tepetaklak olacağını öne süren İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, 'Ergenekon diye uydurma bir davada karanlık ve kirli işlere bulaşmış bazı kişiler, Doğu Perinçek gibi vatansever bazı insanlarla eşleştiriliyor. Bunun adına da Ergenekon Örgütü diyorlar. Ergenekon, devlete karşı bir iktidar provası diyeceksin. Bu sözlere kargalar bile güler.' şeklinde konuştu.
Emekli Tuğgeneral Servet Cömert ise Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk'un gözaltına alınmasını çok çirkin bir oyun olarak niteledi. Cömert, şunları söyledi: 'Doğu Perinçek ne yapıyor? Kime zararı dokunmuş? Hangi zararlı faaliyetlerde görüldü? Doğu Bey'in vatanseverlikten başka bir çabası yoktur.' Cömert, yapılan operasyonlarla vatanseverlerin halkın gözünde suçlu gösterilmeye çalışıldığını iddia etti. ,
İlhan Selçuk'un son yazısı: Hesaplaşmaya hazır olalım
Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, son yazısında iktidara 'hesaplaşmaya hazır olalım' çağrısı yaptı. Selçuk, 'RTE, 14. Louis mi?..' başlıklı yazısında şunları kaydetti: 'Ya anayasal hukuk işleyecek... Ya da AKP iktidarının çılgınca gidişatıyla her şey birbirine girecek... Başbakan'ın dengesizliği ortalığı allak bullak ediyor. Evet bu gidişle bir şeyler olacak... RTE 14. Louis gibi 'devlet benim' dedikçe Türkiye'nin dengeye girmesi, ortalığın sakinleşmesi ve normalleşmesi olanaksız... Ya RTE anayasaya ve yargıya 'sokaktaki adam' gibi saygı gösterecek. Ya da 14. Louis olmadığını RTE'ye anımsatacak ve öğretecek bir hesaplaşmaya hazırlıklı olalım... Aklın bir başka yolu yok...'
Televizyonlardan aleyhte kampanya
Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan operasyona, Ulusal Kanal, SKY Türk televizyonu ve Kanaltürk tarafından gün boyu canlı yayınlarla tepki gösterildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren özel yayına geçen kanallar, gözaltına alınanların mağduriyetini işledi. Bu arada Cumhuriyet Gazetesi önünde olayı takip eden Yeni Şafak muhabiri Zeynep Çifçi tartaklandı.
Ulusalcı kesim 'hukukî sürece' tepki gösterdi
ÇYYD Başkanı Türkan Saylan: İlhan Selçuk gibi yaşını başını almış insanların gece yarısı evlerinden alınmalarını intikam olarak görüyorum. Birileri bu insanların yazdıkları ve düşündüklerinden intikam almak istiyor. Ergenekon ve JİTEM'in açıklanmasını istiyoruz. Bu şekilde tutuklanılmasını doğru bulmuyorum.
İstanbul Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu: Savcı bir an önce bu operasyonu bir sonuca bağlamalı. Durmadan insanlar apar topar alınıp götürülüyor. Bazı noktalar açıklanmıyor. Bir an önce her şeyin açıklanmasını istiyoruz.
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş: Ergun Poyraz, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk'un yasadışı işe karıştığına inanmıyorum. Gaye bu gözaltına alınmalarda 'İşte bunlar da Ergenekon'a bulaşmış kişiler' ithamını etrafa yaymak.
Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı: Tamamen politik bir karardır. Son kapatma davası ile ilgilidir. AK Parti, Anayasa'yı ihlal etmiştir. Anayasa ihlalini engelleyebilecek kurumlara yönelik de bir saldırıya girişmişlerdir. Olay da bundan ibarettir.
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter: Türk vatanını seven, bayrak diyen, ulus devlet diyen insanlar gözaltına alınabiliyorsa Türkiye ciddi bir tehdit altında demektir. Kemal Alemdaroğlu'nun gizli bir örgütle ilişkisi yoktur. Ergenekon gibi ne olduğu belli olmayan ve henüz iddianamesinden dahi haberdar olmadığımız bir gizli örgütten olduğu varsayılarak gözaltına alınmıştır. Bir intikam planı gibi algılıyorum.
CHP Milletvekili Çetin Soysal: İlhan Selçuk'un gözaltına alınmasını kabul etmek mümkün değil. Ertuğrul Günay'ın göstermiş olduğu hedefe de herkesin dikkatini çekmek istiyorum.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi: İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun böyle bir oluşumla ilgili olduklarını düşünmüyorum. Sadece şoke olduğumu söylemek istiyorum. Birileri sanki bundan haz duyarmış gibi. Bakarsınız eli kanlı birine gayet iyi davranırlar. Bizim tarihimiz bu tür uygulamalarla dolu.
Örgütün manefistosunu Doğu Perinçek yazdı
Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in, Ergenekon örgütünün içtüzük niteliğinde manifestosunu kaleme alan kişi olduğu iddia edilmişti. Perinçek de iddiaların ortaya atıldığı dönemde, bir gazeteye yaptığı açıklamada, 'Ergenekon Manifestosu' ile ilgili olarak, 'Benden etkilenmiş olabilirler. Öyle gözüküyor. Görüşlerimin asker tarafından yakından izlendiğini ve beğenildiğini de biliyorum. Etkileniyor olabilirler. Ancak ben böyle bir örgütün emrine girmem.' demişti. Perinçek açıklamasında, derin devlet tipi bir yapılanmanın gerekli olduğunu savunmuştu.
Veli Küçük ile 39 kişi tutuklanmıştı
Trabzon'da jandarmaya gelen bir ihbar üzerine 12 Haziran 2007'de Ümraniye Çakmak Mahallesi'nde bir gecekonduda 27 el bombası, TNT kalıpları ile fünyelerin ele geçirilmesinin ardından ortaya çıkartılan 'Ergenekon Terör Örgütü' operasyonu kapsamında şimdiye kadar 39 kişi tutuklandı. Soruşturma kapsamında önce emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli Binbaşı Fikret Emek, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının ele geçirildiği evin sahibi Mehmet Demirtaş, yeğeni Ali Yiğit ile Mahmut Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 15 kişi cezaevine gönderildi. Ocak 2008'de gerçekleştirilen ikinci soruşturmada ise emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, 'Susurluk Davası' hükümlüsü Sami Hoştan, avukat Kemal Kerinçsiz, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın ve Halkla İlişkiler Sözcüsü Sevgi Erenerol, emekli askerî personel Mehmet Zekeriya Öztürk, Kahraman Şahin, Muhammed Yüce, Erol Ölmez, Erkut Ersoy, Hüseyin Görüm, Hüseyin Gazi Oğuz ve Oğuz Alparslan Abdülkadir tutuklandı. Devam eden soruşturmada akademisyenler Doç. Dr. Ümit Sayın, Prof. Dr. Emin Gürses, gazeteci-yazar Vedat Yenerer, yazar Orhan Tunç, Hayrettin Ertekin ve Muammer Karabulut, tetikçi olduğu iddia edilen Selim Akkurt ve Abdulmuttalip Tongar'ın tutuklanmasıyla rakam 39'a yükseldi. Suç örgütü elebaşısı Sedat Peker, 'Susurluk' hükümlüsü Yaşar Öz ile Türk İntikam Tugayı'nın kurucusu Semih Tufan Gülaltay'ın da 'şüpheli' olarak ifadelerine başvurulmuştu. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, dün de 'Kocaeli Çetesi' örgütünün elebaşısı Hadi Özcan'ı ifadesine başvurmak için İstanbul'a getirtti.
Ergenekon'un sol kanadı çökertiliyor
'Ergenekon'un Çöküşü 1' ve 'Ergenekon'un Çöküşü 2' kitaplarının yazarı Zihni Çakır, 'Ergenekon'un sol kanadı da çökertiliyor.' dedi. Yazdığı kitaplarla birçok ilişkinin çözülmesine katkıda bulunan Çakır, bir süredir Ergenekon'u sağ ve sol kanat olarak ikiye ayırıyordu. Veli Küçük ekibinin sağ kanat olduğunu öne süren Çakır, 'Asıl dikkat edilmesi gereken güç sol kanat. Çünkü sağ kanat operasyonel gücü temsil ederken sol kanat asıl teorisyen sınıfın olduğu ayaktır.' diyordu. Doğu Perinçek, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun gözaltına alınmasını bu nedenle anlamlı bulan yazar, şunları söylüyor: 'Ergenekon terör örgütünün sadece operasyonel bir kanat tarafından kurgulanmadığını, teorisyen sol bir kanadının olduğunu hep ifade etmiştim. Bu operasyon, Ergenekon terör örgütünün deşifre sürecinde sol kanadına da ulaşılabildiğini gösteriyor.' Gözaltıların AK Parti'ye açılan kapatma davasıyla ilgisi olmadığını savunan Çakır, bunun Ergenekon soruşturmasının doğal süreci içerisinde cereyan ettiğini vurguladı. 'Operasyonlar, bugünkü gözaltılardan çok daha fazla ses getirecek isimlerle devam edecek.' öngörüsünde bulunan Çakır, sonuna kadar gidilmemesi halinde Ergenekon denilen yapının çözülmesinin ve tasfiye edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
ZAMAN
