Dolar

34,9484

Euro

36,7215

Altın

2.991,43

Bist

10.125,46

Erdoğan: Öfkemiz bile bu ülkeye hizmettir

Kendisi için bazılarının, 'öfke dağıtıyor' şeklinde eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Başbakan, 'Öfkemiz bile bu ülkeye hizmettir' dedi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-03-22 19:37:00

Erdoğan: Öfkemiz bile bu ülkeye hizmettir

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisi için bazılarının, 'öfke dağıtıyor' şeklinde eleştirilerde bulunduğunu ifade ederek, 'Kusura bakmasınlar yeri geldiği zaman, bu vatandaşın, bu başbakanın öfkesi, bizden adalet isteyenlere değil, imtiyaz isteyenleredir' dedi.

Erdoğan, partisinin Gaziantep Kadın Kolları 2. kongresinde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin bir zümre değil, ülkeyi bir bütün olarak kucaklayan bir parti olduğunu bildirdi. Varlığını, millet iradesinden alan bir parti olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin, Türkiye için kurulan güzel hayallerin, beslenen umutların takipçisi olduğunu kaydetti.

'AK Parti, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesinden doğan, milli iradeyi iktidara taşımaktan başka muradı olmayan bir partidir' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
'Siz hanım kardeşlerim, sadece bir partinin mensupları değil, kalpleri Türkiye sevdasıyla dolu hizmet gönüllülerisiniz.

AK Parti'nin her toplantısını, her kongresini Türk siyasetinin gelişimi adına önemli bir fırsat olarak görüyorum. Bizim varlık sebebimiz, Türkiye'ye hizmettir. İnsanımıza hizmet etmektir. Bizim gözümüzde herkesin önemi, bu millete, bu vatana yaptığı hizmet nispetindedir.

AK Parti'nin sahip olduğu siyasi anlayış, Türkiye'nin muasır medeniyet seviyesinin ötesine uzanan yolculuğu için büyük önem taşımaktadır. Bizim taşıdığımız emanet millet emanetidir. Gittiğimiz yol, milletimizin yoludur. Ulaşmaya gayret ettiğimiz hedefler, milletimizin hedefleridir.

Zaten geçen 5 yıllık başarı hikayesinin ana fikri de budur. Bizim siyasetten muradımız, bu millete, bu ülkeye hizmet etmekten başka bir şey değildir.

Her zaman söylediğimiz gibi, bu ifadelerimi dikkatle takip ediniz, her zaman söylüyorum, şimdi de altını çiziyorum tekrar; eğer Türkiye kazanacaksa, biz kaybetmeye hazırız. Hepimiz aynı gök kubbe altında yaşıyoruz. Bizim gök kubbemiz, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bizden evvel bu makamlarda başkaları vardı. Yarın da başkaları olacaktır. İktidarlar gelir ve gider. Bu dünya Sultan Süleyman'a kaldı mı? Kalmadı. Dünya bir sultana az, ikisine çok. Biz bunu böyle biliyoruz. Bizler kalıcı değiliz, aslolan millettir, aslolan bayraktır, aslolan vatandır, aslolan devlettir. Aslolan baki kalan bu kubbede hoş bir sadadır.

Öyle insanlar gelip geçmiştir ki isimleri anılmaz. Öyle insanlar gelip geçmiştir ki isimleri hala hatıralarımızda sürekle anılır. İşte AK Parti, o anılanlardan olmanın gayreti içindedir.

Bugün milletimiz büyük teveccühü ile Türkiye'yi hepimizin özlemle beklediği o aydınlık yarınlara taşımak sorumluluğunu hamdolsun partimiz kurulduktan 16 ay sonra partimize yüklemiştir.'

22 Temmuz seçimlerinden önce de Türkiye'de, AK Parti'ye sağdan soldan nasıl saldırıldığını milletin bildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, 'Ama ne oldu? Milletimizin aklıselimi bu defa demokratik laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'mizi, aydınlık yarınlara siz başarıyla taşıdınız, bu defa buyur size yüzde 47 dedi. 'Tekrar yola devam' dedi' diye konuştu.

Partililerin, 'AK Parti'ye uzanan eller kırılsın' şeklindeki sloganları üzerine araya giren Başbakan Erdoğan, 'Hiç bunlara gerek yok. Demokrasilerde bizim talebimiz, ellerin kırılması olmaz, bizim talebimiz zulüm olmaz, bizim talebimiz şifa dağıtmak olur. Biz kavga için gelmedik, sevgi için geldik. Bizim farkımız bu' dedi.



Kendilerini anlamak istemeyenlerin olabileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ben bu aralar bazı televizyon kanallarını zaman zaman izliyorum. Diyorlar ki işte 'Başbakan öfke dağıtıyor, işte Başbakan 'şöyle' diyor, 'böyle' diyor. Başbakan'ın o öfke dağıttığı anda bile bu ülkeye hizmet vardır. Kusura bakmasınlar yeri geldiği zaman, bu vatandaşın, bu başbakanın öfkesi, bizden adalet isteyenlere değil, imtiyaz isteyenleredir. Bunu da böyle bilin. Çünkü, 5 yıllık süre içinde biz imtiyaz dağıtmadık. Biz imtiyazın sadece millete ait olduğunu bildik ve millete imtiyaz dağıtmaya gayret ediyoruz.

Milletimizden esirgenenleri milletimize veriyoruz. Nasıl mı verdik. Göreve geldik, o günden bugüne kişi başına düşen milli gelir 2 bin 500 dolar iken, şimdi 7 bin doların üzerine çıktı.

Türkiye'nin milli gelirini 79 senede 189 milyar dolara çıkarabilenler, 5 senede bunun üzerine 308 milyar dolar ilave eden AK Parti iktidarına hangi yüzle acaba sataşmaya kalkışıyorlar?.

79 senede Türkiye'nin ihracatını 36 milyar dolara çıkaranlar, 5 senede bunun üzerine 71 milyar dolar ilave eden AK Parti iktidarını hangi dille eleştiriyorlar?

Bitmedi, göreve geldik Merkez Bankası'nın kasasında 26 buçuk milyar dolar vardı. Şimdi kasada, 72 milyar dolar var. Birileri boşalttı, biz dolduruyoruz. Bunu da mı yanlış yaptık? Yanlışımız burada mı? Bitmedi, IMF'ye bizden öncekiler hep borçlandı. Geldik baktık ki 23.5 milyar dolar burcumuz var. Şimdi IMF'ye 7 milyar dolar borcumuz var. Bunda mı yanlış var? Nasıl oldu? Hortumlar kesildi, hortumlar. Artık o imtiyaz isteyenlere, o imtiyaz yok, bitti. Şimdi nerede imtiyaz? Millete.'

-'AYRIMCILIĞI YAPAN KİM? AYRIMCILIĞI YAPAN BAYKAL ZİHNİYETİ.

İktidara geldiklerinde 3 haneli olan enflasyonu, tek hanelere çektiklerini anlatan Erdoğan, özellikle mutfaktaki enflasyonu kadınların iyi bildiğini söyledi. İlk günkü aşk ve heyecanla, hizmete devam ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, Gaziantep'e yapılan yatırımlardan da bahsetti.

Hizmet kadrosu olduklarını belirten Erdoğan, bugüne kadar olmayan, verilmeyen hizmetleri gerçekleştirdiklerini söyledi.

'AK Parti, tek parti' sloganlarına 'Sağ olun' diye karşılık veren Erdoğan, bardağın boş tarafına değil, dolu tarafına bakılması gerektiğini, artık bardakta boş yerlerin azaldığını kaydetti.

Bütün bu hizmetlerin bu aşk, sevda ile devam ederken, bu sorumluluğun gereğini en iyi şekilde yapabilmek için geceli, gündüzlü çalışmaya devam ederken, bu yolda aşk ve şevkle devam edeceklerini anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'Çünkü bu bir ülke davasıdır. Bir memleket davasıdır, bir millet davasıdır. Bu sebeple karşılaştığımız zorluklardan yılmaya, yorulmaya, gittiğimiz yoldan dönmeye hakkımız yok. Bize düşen sorumluluk, şüphesiz ki, hukuka ve adalete saygımızın gereği olarak meşru zeminde her türlü zorluğu, her türlü engeli aşmak için mücadele etmektir. Adı gibi ak, pak bir yolun yolcusuyuz.

Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda muhasebemizi yaparak bu millet davasına en ufak bir gölge düşürmeden hizmet etmenin hassasiyeti ile buralara geldik. Gözümüzü, gelecek hedeflerimizden ayırmadan, hukuka, demokrasiye gölge düşürmeden, kulağımızı milletin sesinden ayırmadan, 22 Temmuz öncesinde söylediğimiz gibi, 'durmak yok, yola devam...'

Hiç kimse ama hiç kimse Türkiye'nin istikametini, millet iradesinin gösterdiği yönden çeviremeyecektir. Buna da biz böyle inanıyoruz.'

KISKANANLAR VAR

Türkiye'nin geçen 5 yıllık süreçte AK Parti hükümetleriyle, değeri artan, daha iyi anlaşılacak yarınlarda önemli kazanımlara ulaştığını kaydeden Başbakan Erdoğan, bunlardan en önemlisi, topluma, ekonomiye, hayata egemen olan huzur ve istikrar ortamı olduğunu kaydetti.

'Bu huzur ve istikrar ortamını kıskananlar, hazmedemeyenler de bulunduğunu' anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'Bugünlerde televizyonlara çıkıp konuşanların hep söylediği şu; diyorlar ki, efendim milletin birbirine güveni kalmadı. Siz caddelerdesiniz. Var mı böyle bir şey? Bunlar niye böyle bir şey söylüyorlar biliyor musunuz? Çünkü halkın arasına girdikleri yok. Fildişi kulelerden, kendi aralarındaki özel sohbetleri TV ekranlarından millete taşımak istiyorlar.

Milletin, böyle birbirine şüphe ile bakmak, ayrımcı nazarlarla bakmak gibi bir derdi yok. Millet bir huzur, bir istikrar bulmuş ama bu zenginliği gölgelemek, kirletmek isteyenler var. Düşünün, kişi başına milli gelirin 2.500 dolar olduğu, çocuğunun eline okuyacak bir kitap veremeyen, hastane istediğinde bulamayan, kuyruklarda aylarca bekleyen, ilacını alamayan insanların olduğu zaman, birbirimize böyle baktığımız zaman olmayacak, bunlar giderildiğine olacak. İnsaf, böyle bir şeyi kimsenin söylemeye hakkı yok.

Beş yıl içinde bizler milletimizle beraber bir duygu birliği tesis ettik. Bu duygu birliği içinde, el birliği içinde, işbirliği içinde çalışarak çok önemli hedeflerimize tek tek ulaştık. Türkiye, ağır bir ekonomik ve siyasi krizin ortasından, uçurumun eşiğinden koparak sürekli büyüyen, dengelerini yeniden kuran, üreten, kazanan, geleceğe de umutla bakan bir ülke haline geldi. Dünyayı şaşırtan bu hızlı gelişmenin mimarı, bu iki kelimedir; huzur ve istikrar.'



Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerin ilk günden beri Türkiye'nin sürekli bir büyüme ivmesi yakaladığını ifade ederek, şu anda bunları görmemezlikten gelenlerin bulunduğunu söyledi. Erdoğan, 'Niye görmemezlikten geliyorlar? Sebebi basit. Acaba şimdi bir süreç başladı, bu süreçte biz, halkı AK Parti'nin karşısına nasıl çıkarırız? Boşuna uğraşmayın...' diye konuştu.

Göreve geldiklerinde yüzde 60 olan devletin borçlanma oranının, yüzde 16 civarına geldiğini ifade eden Erdoğan, iktidar olduklarında yüzde 78 oranında borç stoku bulunduğunu, rakamın bugün yüzde 40'ın altına indiğini söyledi.

'Artık borç dağlarının yavaş yavaş eridiğini' dile getiren Başbakan Erdoğan, 'Fakat sıkılmadan, insafsızca diyorlar ki, 'Türkiye çok borçlandı.' Rakamın büyüklüğüne bakma, Türkiye'nin milli gelirine bak. Göreve geldiğimizde 181 milyar dolar olan milli gelirin, şimdi 489 milyar dolar olduğunu niye söylemiyorsunuz?' diye sordu.

'Eski mantıkla hareket edilseydi, Türkiye'nin bugünkü borcunun 400 milyar dolar olacağını, ancak borcun 200 milyar dolar civarında olduğunu' kaydeden Erdoğan, 'Bunlar bu hesabı yapamazlar. Niye? Mantıkları ona çalışmıyor. Mantıkları sadece iftira at, tutmazsa iz kalır. Tutmayacak da... Niye? Piyasalar her şeyi söylüyor zaten. Çarşı, pazar her şeyi söylüyor zaten. Gerek yok...' diye konuştu.

'AK Parti hükümetlerinin, Cumhuriyet tarihinde nasip olacak bir atılımın içinde olduklarını' anlatan Erdoğan, artık batıda ne varsa doğuda, kuzeyde ne varsa güneyde de onun olacağını söyledi.

'Artık sıkıntıların yaşanmaması için gayretin içinde olduklarını' belirten Erdoğan, Türkiye'yi gelecek nesillerin gurur duyacağı bir hale getirmek için çabaladıklarını bildirdi.

Attıkları adımları bilerek, dikkatle attıklarını; bin düşünüp bir adım attıklarını belirten Başbakan Erdoğan, okula devam edemeyen kızların eğitim için yapılan kampanyaları anlattı.

Kadın ve erkeklerin hayatın her alanında eşit olacağını belirten Erdoğan, kadınlara verdikleri önemi dile getirdi. 'Kadın', 'erkek' demeden Türkiye'yi ileri seviyelere taşımak için mücadele vereceklerini belirten Başbakan Erdoğan, herkese düşen roller bulunduğunu, sorumlulukların bilinciyle ülkeye, millete hizmet edeceklerini kaydetti.

Gaziantep'in her gelişinde daha farklı gördüğü anlatan Başbakan Erdoğan, dönemlerinde, 3 bin 644 derslik yapıldığını bildirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu: 'Bakınız, şu anda, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinde bu adımları başarı ile yürüten bir siyasi iktidarı, bir siyasi partiyi eleştirirken acaba bu eleştirileri yapanlar acaba bu atılan adımları görüyorlar mı?

Şimdi sayın Baykal diyor ki, 'ülke çok kötü bir yere doğru gidiyor'. Sayın Baykal, sen zaten bu ülkede sürekli bir niyet okuyuculuğu yaptın. Sürekli olarak bunu yaptın. Bunu 22 Temmuz öncesinde de yaptın. Başörtüsü gündeme geldi, dedin ki 'ülke geleceği itibariyle kötüye gidiyor.' Sen bunları nereden biliyordun? Nereden biliyordun? Acaba nerelerle ne şekilde paslaşıyordun? Enteresan olan bu.

Biz ne diyorduk? Biz diyorduk ki, 'bu ülkede, benim ülkemde, bizim vatanımda, başörtülüsü, başı açığı ele ele yürüdü kleri gün büyük Türkiye'dir, güçlü Türkiye'dir, huzurlu Türkiye'dir, istikrarlı Türkiye'dir'.

Ayrımcılığı yapan kim? Ayrımcılığı yapan Baykal zihniyeti. Ayrımcılığı yapan bunlar. Ama bizde ayrımcılık yok. Benim indimde, partimin zihniyetinde başı açık kardeşim de başı örtülü kardeşim de hepsi bir, aynı mesafedeyiz, ele ele olacağız, omuz omuza olacağız ve büyük Türkiye'yi birlikte kuracağız. 7'den 70'e...

Hani biz yaratılanı yaratandan ötürü sevmiyor muyduk? Yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğimize göre, niye bu farklı bakış, niye bu ayrımcı bakış? Niye bu kapıları, bariyerleri birilerinin yüzene kapamak? Neden? Buna kimsenin hakkı yok. Bunu aştığımız gün çok şeyler başarırız.

Birileri yaparsa doğru, aynı şeyi bir başkası yaparsa yanlış. Olmaz.
Sayın Baykal, yeri geliyor, bakıyorsun, ayetler gayet güzel okuyor. Maşallah... Bazen bakıyorsun, İmamı Azam, İmamı Ebu Yusuf, bunları da aşıyor, geçiyor. Onlardan da güzel fetvalar filan bunları da söylüyor. Bu meşru, serbest... Ona herhangi bir şey yok, serbest.

Sağ olsun, Nevşehir'deki Hacı Bektaş kutlamalarındaki mesajlar gayet güzel, Mevlana, Şeb-i Aruz törenlerindeki kutlamalardaki konuşmalar nefis. Ama herhangi bir şey yok. Tayyip Erdoğan, şöyle semtinden bir geçiverse kıyametler kopuyor. Söylemek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?'

Konuşmasında Güneydoğu Anadolu Projesi'ne (GAP) de değinen Erdoğan, Türkiye'nin en önemli projelerinden biri olan GAP'ı 12-15 trilyon liralık harcama ile 5 yıl içinde tamamlamayı hedeflediklerini dile getirdi.

Gelecek yıl yerel seçimlerin yapılacağını anımsatan Başbakan Erdoğan, özellikle kadınlardan yoğun bir çalışma içine girmelerini istedi.

NOTLAR

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Başbakan Erdoğan, havanı n sıcak olması nedeniyle, salondakilerden izin isteyerek, ceketini çıkardı.

Kongreye, eşi Emine Erdoğan ile gelen Başbakan Erdoğan'a, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakan ı Recep Akdağ'ın yanı sıra AK Parti Kadın Kolları Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ile bölge milletvekilleri eşlik etti.

Yerel televizyon kanallarının konuşmayı canlı verdiği kongrede, salondaki, 'yasaklar devleti değil, hukuk devleti olmak istiyoruz', 'bir neslin kaderini, bir evvel ki nesiller tayin eder', 'zafere ulaşmak, engelleri aşmakla mümkündür' yazılı pankartlar da dikkati çekti.




Kaynak: AA

Haber Ara