Dr. Aid el-Karni*
Madem asırlar geçmesine rağmen Sünnilerle Şiiler arasındaki ihtilafı çözemiyoruz, öyleyse bu ihtilafı kabullenmeli ve kanlı bir çatışmaya dönüşmesine izin vermemeliyiz. Bu kadar yara bu kadar parçalanma bize yeter gayri. İslam ümmeti artık bu kadar musibeti kaldıramaz. Küresel Siyonizm zaten bizi parçalamak bölük pörçük etmek için fırsat kolluyor iken yeniden başlayan bu küfür, yaralama, kışkırtma, lanetleşme, ayıp ve hataları yüze vurmanın faydası ne ola ki? Bir Sünninin ya da Şiinin kanını akıtmaktan kim ne menfaat bekliyor? Sünni olsun Şii olsun herkes kendi mezhebinin doğruluğuna diğer mezhebin batıl olduğuna inanıyorsa insanların batıl da olsa ısrar ettikleri kanaatlerini değiştiremezler.
Biz Ehli Sünnet, Kur?an ve Sünnet?in hakk olarak bizimle olduğuna inanırız. Şiiler bizim Ehli Beyt hakkında kusurlu olduğumuzu düşünürlerse biz çok açık ve güçlü bir şekilde deriz ki Ehli Beyt?e hakaret eden, onlara dil uzatan ya da sövenlerden Allah?a sığınırız. Şiileri de sahabelere dil uzatıp hakaret etmekten ve sövmekten vazgeçmelerini isteriz. Ehli Beyti ve sahabeleri korumak her Müslüman erkek ve kadına farzdır.
Sünni ve Şiilerin ukelâsına düşen fitnenin yokedilmesi, gerginliğin önlenmesi, ihanetle suçlama, kötülük yapmak için fırsat kollama ve tehdit gibi şeylerin ortadan kalkması için azami gayret göstermektir.
Ey Sünni ve Şii ukelâsı! Aranızdaki gereksiz husumetleri sökün atın, fitne ateşini söndürün, ümmete daha fazla acı çektirmeyin?
Ey Sünni ve Şii ukelâsı! Herkes bildiği şekliyle inandığı yolda yürüyor, ihtilafa düştüğümüz noktada Allah aramızda hükmünü verecektir. Düşmanların eline ümmetin kalesini yıkmak, varlığını ortadan kaldırmak, mesajını silmek ve mukaddesatına hakaret etmek için koz vermeyelim?
Ey Sünni ve Şii ukelâsı! Öldürme, kan dökme, düşmanlık, ayrılık ve öfke ateşini yakacak fetvaları yasaklayın. Şii ve Sünni Müslümanlar olarak gayri-Müslimlerle barış içinde yaşamaya ve diyalog çağrıları yaparken, kendimiz barış içerisinde yaşamaktan aciz miyiz? Kendi evini ıslah edemeyen başkasının evini nasıl ıslah etsin? Peki, ?Ey Şii bir Sünni öldür ve cennete gir? diyen sorumsuz ve saçma çağrıya karşılık ?ey Sünni bir Şiiyi öldür bu seni ateşten koruyacak? demenin kime ne faydası var? Hangi mantık bu? Hangi akıl? Hangi delil? Hangi hüccet? Hangi burhan?...
Hayır, biz diyoruz ki: Ey Sünni Şiinin kanı sana haram ve ey Şii Sünninin kanı sana haram, vicdanın çağrısına, uyanıpta aklın sesi ve şeriatın hitabına kulak vermemizin zamanı gelmedi mi? Düşmanlığa hayır, zulme hayır, kışkırtmaya hayır, düşmanları sevindirmek adına parçalanmaya hayır, evimizi kendi ellerimizle yıkmaya hayır, kendi silahlarımızla birbirimizi öldürmeye hayır?
Sünnilerle Şiiler aralarındaki ihtilafı çözmek için en uygun yöntem bedevilerin yöntemidir. Bedevilerden biri diğerinin arabasına çarptığı zaman ?herkes kendi arabasını tamir etsin? der, böylece problem trafik polissiz cezasız ve hapissiz halledilmiş olur.
Ey Sünniler, ey Şiiler! Her biriniz kendi arabasını tamir etsin. Allahu Teala bizi öldürmedikleri ya da bizi yurtlarımızdan çıkarmadıkları müddetçe gayri-müslimlerle iyi geçinmemizi emreder: ?Allah sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah âdil davrananları sever.? Düşünün bu gayri-müslimle olan ilişkimiz. Ayette geçen ?birr? eziyet etmeyi bırakmak, birbirine güzellikle hitap etmek, güzel ilişki kurmak ve barış içinde yaşamak demek. Peki, aralarında ihtilaf ve çekişme olsa bile diğer İslam mezhepleriyle ilişkimiz nasıl olacak?
Başkası bizi birbirimize lanet okurken, söverken, yaralarken, hakaret ve alay ederken görse ne der acaba? Aynı babadan olma kardeşler kendi aralarındaki meseleyi çözmez ve diğer insanlara karşı tek saf durmazlarsa düşmanlık, ayrılık, başarısızlık ve hezimete maruz kalmazlar mı?.. İşitecekleri alay, küfür ve hakaretler de cabası: ?Hep birlikte Allah?ın ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp bölünmeyin.?
* Suudi Arabistanlı tanınmış düşünür ve yazar.
Bu makale Mehmet S. Direk tarafından TIMETURK için tercüme edilmiştir.