Ekren: 'Küresel fırtına şiddetini artırdı'

TBMM Genel KUrulu, Başkanvekili Güldal Mumcu'nun başkanlığında toplandı.

CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, milli gelir hesaplaması hakkında gündemdışı söz alarak, milli gelir ile Hazine borçlarına ilişkin hesaplamalarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Hesaplamaların yanlış olduğunu, bir gecede milli gelirin 2 bin 20 dolar artmayacağını ifade eden Korkmaz, borsada pazartesi günü yaşanan düşüşün de AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla hiçbir ilgisi olmadığını savundu.

Korkmaz'ın konuşmasına Hükümet adına yanıt veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, güncelleme yapılmasının önemi ve nedenlerini anlattı.

Güncellemenin sonuçlarını değerlendirirken, ''Ülke daha mı zenginleşmiştir?'' diye soran Ekren, ''Güncellemeyle şunu görmüş olduk: Artık Türkiye ekonomisi eskiye oranla daha fazla katma değer üretme potansiyeline sahip bulunmaktadır'' dedi.

Ekren, vatandaşın gelir artışını niçin hissetmediği eleştirilerini yanıtlarken de milli gelir güncelleştirmesinin, gelir dağılımındaki değişmeyle aynı şey olmadığını söyledi. Bakan Ekren, ''Gelir dağılımındaki rakamlar önümüze geldiğinde, vatandaş başına, kurum başına, kişi başına güncellemenin yansıdığını birlikte göreceğiz'' diye konuştu.

''TÜRKİYE, BÖLGESEL VE KÜRESEL AKTÖR...''

GSYİH'nın ekonomik ve istatistik nedenlerden dolayı güncellenmesinden sonra Türkiye'nin makro ekonomik tablosunun değiştiğini anlatan Ekren, bu tablonun, artık Türkiye'nin eskisine oranla daha fazla katma değer üretebileceğini gösterdiğini, Türkiye'nin 526 milyar dolarlık milli gelirle dünyanın 17, Avrupa'nın da 6. ekonomisi olmasının kesinleştiğini söyledi. Ekren, ''Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel aktör olarak önemli noktaya geldiğini ifade edebiliriz'' dedi.

Güncellemenin, Türkiye'nin reytingi konusunda önemli sinyaller verdiğini ifade eden Ekren, güncellemeden önce ekonomide sadece 7 değişkenden 2'si iyi konumdayken, güncellemeden sonra 7 değişkenden 5'inin iyi konuma geldiğine dikkati çekti. Ekren, güncelleme oranını piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleştiğini belirterek, toplumu yanıltma ve hesapları farklı şekilde göstermenin söz konusu olmadığını bildirdi.

Ekren, güncellemenin ortaya koyduğu tablonun verdiği önemli bir sinyalin de Türkiye'nin sağlıklı bir geleceği inşa ettiğini göstermiş olması olduğunu belirterek, ''Ekonomik gelişimi ve değişimi belirlemek istiyorsak, kişi başına düşen geliri, kişi başına düşen kamu borcunu, kişi başına düşen toplam borcu ve kişi başına düşen toplam yatırımları ilişkilendirdiğimizde ortaya çıkan tablo şudur: Kişi başına düşen gelire oranla, kamu borcu ve özel borç düşmüştür. Aynı şekilde kişi başına düşen gelire oranla, kişi başına düşen yatırımda artmıştır. Bunun verdiği mesaj, Türkiye'de ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığı, ekonomide normalleşmenin söz konusu olduğunu, eskiye oranla bir düzeltmenin yaşandığıdır'' diye konuştu.

PİYASALARDA YAŞANAN SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ

Başbakan Yardımcısı Ekren, dünya piyasalarında pazartesi günü yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Cuma ve pazartesi günlerine ilişkin borsada, döviz kurlarında ve faizde oluşan değerleri anımsatan Ekren, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 100 endeksinde cumaya göre pazartesi günü itibariyle değer kaybının yüzde 7.48, döviz kurlarında artış oranın yüzde 2.1 olduğunu söyledi. Ekren, dünya piyasalarında, yükselen piyasalarda dahil olmak üzere; bu kadar dramatik değişiklik yaşayan ülkenin olup olmadığını değerlendirmesi gerektiğini bildirdi. Salı günü piyasaların düzelmeye başladığını anımsatan Ekren, şöyle konuştu:

''Türkiye ekonomisinde ana parametreler olarak bakıldığında, Merkez Bankası rezervlerinin 75 milyar dolar brüt olarak, Hazinenin nakit olarak iyi olmasını, mali disiplinin devam ettiğini, ocak-şubat bütçesinin 20 yıldan beri ilk defa fazla verdiğini, ekonomik büyümenin artmaya devam ettiğini, hepsinden önemlisi özel sektörün hala dışardan kredi bulabilme yeteneği ve gücüne sahip olduğunu, enflasyonun düşme trendinin devam ettiğini, ihracat artışının devam ettiğini ve reel sektör bakımından önemli göstergede ocak ayında yüzde 11.7 artan sanayi üretim endeksine bakarsak, 2008 yılı için Türkiye ekonomisinde göstergelerin olumlu trendinin söz konusu olduğunu söylemek mümkün.

Borçların, GSYİH'ya oranı ve temel bütçe büyüklüklerinde GSYİH'ya oranının yüksek olması, ekonominin eskiye oranla daha korungan ve daha sağlam olduğunu, güvenli bir liman ve yükselen yıldız olma özelliği korumaya devam ettiğini, olabilecek dalgalamalardan kalıcı etkisini azaltacak bir potansiyele de sahip olduğunu söylemek mümkün.

Üzerinde durulması gereken önemli konu, küresel fırtınanın şiddetinin arttığı ve etkileyebildiği veya etkileyeceği alanın genişlediği bir ortamda küresel belirsizlikler, istikrarsızlıklar ve krizler söz konusuyken, lokal düzeyde belirsizlik, istikrarsızlık ve kriz üretmek, ekonominin dayanma gücünü ve genel trendini olumlu yönde etkilemeyecektir.''

Ekren, revizyonla birlikte, Türkiye'nin eskiye oranla birçok kırılganlığını ortadan kaldırdığını belirterek, ''Fakat büyüyen, gelişen bir ekonomi olduğu için yeni eşiklerin de başına geldiğini söyleyebiliriz. Dolasıyla ekonominin doğal yapısından dolayı kaybolan kırılganlıklar, yeni süreçler de yeni dönemlerde farklı hassasiyetler üretebilir. Bu hassasiyetlerin, ortaya çıkan bu kırılganlıkların yönetimi de önemlidir. Ama Türkiye, ekonomisi eskiye oranla daha güçlü ve sağlamdır'' dedi.

CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan da sendikal örgütlenmenin önündeki engeller hakkında gündemdışı söz alarak, AK Parti'nin demokrasi ve özgürlük anlayışını eleştirdi. Aydoğan, sendikaların, AK Parti iktidarı döneminde kan kaybettiğini savundu.

MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz de 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 93. yıl dönümü dolayısıyla gündemdışı söz aldı.

Genel Kurulda daha sonra, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerine geçildi.

AA