Haber Merkezi / TIMETURK
Irak savaşı 5. yılına girdi. Şimdiye kadar 1 milyonu aşkın sivil öldü, milyonlarcası da evsiz, yurtsuz kaldı. ABD demokrasi götürmek bahanesiyle girdiği Irak?tan en kısa süre içerisinde çıkacağını söylemişti ama, Saddam Hüseyin?in rejimi yıkıldı, Saddam idam edildi. Ancak ABD hâlâ bu toprakları bırakıp ülkesine dönmedi. Elbette işbirlikçileri de?
ABD askerlerinin postallarıyla, tank, füze ve bombalarıyla dövülen Irak topraklarında sessizlik yerini isyana bıraktı.
ABD askerleri tarafından babası, amcası ve kuzeni öldürülen Iraklı bir doktor savaşı protesto etmek için uluslar arası kamuoyuna sağduyu çağrısı yaptı. Savaşın 5. yılında sokağa çıkan Dr. Salam Ismael?in, Iraklı doktorlar adına yaptığı çağrı tüm dünyada yankılandı.
İşte o doktorun kaleminden Irak?ta yaşananlar:
Sayın ilgililer,
Beş yıldan sonra, gayri kanuni olan bu savaşı bütün dünyaya duyurmak için, dünyanın dört bir yanında yaptığınız protestoların ?HAKLI? olduğunu söylemek için, tekrar bizi bir araya getiren sokaklardayız.
Bunun Iraklılara pahalıya mal olduğunu, çok pahalıya mal olduğunu biliyorum. Kanımıza ve gözyaşımıza mal oldu ama bu, büyük bir gerekçe için, ülkemizin bağımsız ve saygın olması içindi. Beş yıldan sonra buradaki herkesin haklı olduğunu ve bizi dinlemeyen herkesin yanlış yaptığını ispat ettik.
Iraklılar sizi seyrediyordu ve sizin insanlık bilinciyle, tek bir sebepten; Kötülüğe HAYIR, Bizim adımıza savaşa HAYIR demenizden gurur duyuyorlardı. Geçen yıl amcamı, kuzenimi ve sonra da babamı kaybettim. Milisler tarafından öldürüldüler. Bu, bizim ağzımızı kapatmak için bir girişimdi. Ama bunun, benim gerçekleri söylemek için daha da kararlı olmamı arttırdığını anlayamadılar.
Amerikan öncülüğündeki Irak işgali ve istilasından beş yıl sonra, geriye harap olmuş bir ülke ve halk kaldı. Irak tek ve istisna olmamak şartıyla, tüm diktatörlüklerde belli problemler vardır. 2003 yılından önce Iraklıların büyük bir bölümü gündelik işlerini sürdürebiliyordu, eğitimden sağlığa ve gıdadan diğer alt yapı hizmetlerden faydalanabiliyorlardı.
Bugün Iraklılar günde sadece bir saat elektrik alabiliyor ve eğer şanslılarsa, dünyanın en büyük ikinci petrol üreten ülkesinde olmalarına rağmen kat kat zamlanan yakıta ulaşabiliyorlar. İçilebilir su sıkıntısı çekiliyor, temiz olmayan sulardan dolayı birçok hastalık meydana geliyor, işsizlik yüzde 40-60 oranlarında ve ilaç ve sağlık hizmetlerinde ciddi sıkıntılar var, çocukların eğitimi yarıda kalıyor, psikolojik travma geçiren ciddi bir çocuk nesli geliyor, dul ve öksüzlerin ve de sokak çocuklarının sayısında ciddi bir artış var ve binlerce aile evsiz kalmış, hem içeride hem de dışarıda 21. yüzyılın en büyük trajedisini yaşıyorlar.
Yeni hükümet, ?eğer gerçekten de bir hükümetse?, kendi vatandaşlarını korumada yetersiz kaldığını, tüm iddiaların tersine şiddet ve kanın dinmek bilmediğini kanıtlamış oldu. 2003 senesinden önce olmayan mezhep gerginlikleri ve milisler tarafından oluşturulan güvensizlik ortamı Irak toplumundaki geçimi etkilemiştir. Bugün hareket özgürlüğü imkânsızdır. Milis grupları sokaklarda serseri mayın gibi geziniyor ve Iraklıların huzur ve güvenliği hafızalarda bir anı olarak kalıyor.
Bir ulusun egemenliğinin ve masum insanların hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan böylesine büyük bir suçun failleri hesaba çekilmeli ve adalet yerine gelmeli. Yaygın olan, işgal bittiği zaman Irak?ın bütünlüğünün bozulacağına ilişkin inancın aksine, gerçek barış ve yeniden inşadan önce bu mesnetsiz savaş ve işgal son bulmalı. Iraklılar kendi kaderlerini tayin edebilmeli ve diğer ülke ulusları arasında hak ettikleri yeri almalılar.
Dr Salam Ismael
Iraklı doktorlar adına
'Mart 2008'
