Emrullah Öztürk / TIMETÜRK
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AK Parti kapatılması hakkında düzenlediği iddianemeyi analiz eden Tüketici Hakları Aktivisti Kemal Özer ilginç detaylar yakalamış.
İddianamenin Anayasa Mahkemesi?ne verilmesinden birkaç saat sonra e-postasına ulaştığını belirten Özer, şunları söylüyor: ?Bana ulaşan metin sayısı ?SP. Hz.2008/01?. Bu metinde önemli karakter oyunları var. Yazı Arial fontu ile yazılıp 12 punto olarak düzenlenmiş. Çok gözüksün diye satır aralıkları yüzde 100 büyütülmüş. İddiaların kapatma konusunda yeterli olup olmadığı konusundaki emin olunamamış olduğundan mıdır bilmiyorum; ama bu şekilde ?kabarık? ve ?çok? gösterilmek istenmiş olma ihtimali kuvvetli. Word?te metni seçip, biçimlemeyi temizle deyip normal Times New Roman 12 punto yaparsanız metin 80 sayfaya düşüyor.? Metnin kendisi gibi şekli de şişirilmiş olduğunu söyleyen Özer, metnin nasıl şişirildiğini şöyle açıklıyor: ?Anayasa ve kanunların birçok maddesinin numarası yerine metnin tümünü yazarak Anayasa Mahkemesi üyelerine, anayasa hatırlatması ile Anayasa Mahkemesi?nin başka nedenlerle verdiği kararlardan alıntılar yaparak adeta üyelere ders veriliyor hem de metin büyük gösterilmeye çalışılarak.?
DİLEKÇE HAKKINI HZ. ÖMER ARMAĞAN ETTİ
Başsavcı iddianamede laiklik ve şeriatin tarifini şöyle yapıyor, ?Lâiklik, ortaçağ dogmatizmini yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışının, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve insanlık idealinin temeli olan bir uygar yaşam biçimidir. İnsanı kul olmaktan çıkarıp birey yapan?? Ve sıra geliyor ?Şeriat?ın tarifine,?İslam şeriatı kişinin inanç dünyasına ilişkin kurallar kadar dünyevi yaşamını ve bunun ötesinde devlet ve toplum yaşamını da düzenleyen, bu kuralları Tanrı buyruğu olarak kabul edip değiştirilmesi bir yana tartışılmasını bile yasaklayan kurallar bütünüdür? bu tarifin ardından Kemal Özer, başsavcının Anayasa Mahkemesi?ne verdiği dilekçeyle ilgili ilginç göndermede bulunuyor, ?Savcının Anayasa Mahkemesi?ne sunduğu dilekçe hakkı insanlara Hz Ömer?in armağan ettiğini bildiğini sanıyorum. Bu hakkı Batılı halkların ezici çoğunluğunu 19 ve 20. yy?da elde edebildiklerini de?? tarifin devamında şöyle deniliyor, ?Tarih, dini kural ve prensiplerle yönetilen hiçbir ülkede demokrasinin ve tüm insanlığın ortak kazanımları olan temel hak ve özgürlüklerin yaşama geçirildiğine tanıklık etmemiştir? Savcının bu sözlerine Özer ?El insaf! El insaf!? diye sesleniyor. Özer, savcının bu iddialarına da Prof. Dr. Fuat Sezgin?in 5 ciltlik İslam Bilimler Tarihi kitabını örnek göstererek cevap veriyor, ?Süryanice, İbranice ve Latince dâhil 27 dili çok iyi derecede bilen, İslam?da İlim ve Teknoloji sergilerinde 800 eski pusula, takvim, güneş saati, askeri top ve tank, usturlab, küre, su pompası gibi aletin tıpkılarını yaparak insanlığa armağan eden, İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi?nin bir örneğini de İstanbul?a kuran ve ülkemizin iftihar kaynağı ilim adamlarından olan Prof. Dr. Fuat Sezgin hocanın 5 ciltlik İslam Bilimler Tarihi eserini okuyup ta iddianamedeki İslam?ın bilime karşı olduğu iddialarının ne kadar temelsiz olduğunu görmek mümkündür. 50 yılı aşkın bir süredir İslam Bilimleri Tarihi araştırması yapan Prof. Dr. Fuat Sezgin hocanın Müslümanların medeniyete yaptığı katkıları açığa çıkarmak ve bunların bilinmesini sağlamak için yaptığı çaba için kendisine minnet borcumuz var.?
?CUMHURBAŞKANI DEMEK YERİNE ABDULLAH GÜL DENİYOR?
İddianemede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fethullah Gülen?le ilgili iddialara da değinen Özer, savcının nasıl bir hataya düştüğünü şu sözlerle ifade ediyor, ? iddianamede Cumhurbaşkanı demek yerine Abdullah Gül demek tercih edilmiştir. Hukukun zaman aşımı ilkesi de yok sayılara 20-30 yıl önceki sözler delil gösterilmiş. Hatta Fetullah Gülen?le ilgili olarak ?yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunmak suçundan hakkında dava açılan Fetullah Gülen? denilerek berat ettiği halde ağır bir ithamda bulunulmaktadır.?
?EĞLENMEYİ SEVİYORSANIZ İDDİANAMEYİ BİR SAATTE OKUYABİLİRSİNİZ?
Özer'e göre, başsavcının iddianamesinde Başbakan?la ilgili iddiaları çoğunun tekrardan oluşuyor, aynı konuda demeç verdiği ve farklı yayın organlarında çıkmış sözlerine sürekli tekrar tekrar yer veriliyor. Özer, iddianamede Başbakan?ın AK Parti kurulmadan 20-30 yıl önce söyledikleri delil olarak gösterildiğinin altını çiziyor.
Kemal Özer, düzenleme oyunu olarak nitelendirdiği 162 sayfalık iddianamenin anayasa, yasa ve konuşma metinleri ile bölüm başlıklarının çıkarıldığında, metin sayısının 2-3 sayfayı bile tutmadığına dikkat çekiyor. Ancak Özer, okumak isteyenleri uyararak, '162 sayfa diye gözünüzü korkutmanıza gerek yok, eğlenmeyi seviyorsanız bir saatte okuyabilirsiniz; ama okumanızı önermiyorum? diyor.