TBB'den 'sakinleşme' çağrısı

Bursa Barosu'nun 100'üncü kuruluş yıl dönümü etkinleri çerçevesinde TBB Yönetim Kurulu ve 40 ilin baro başkanının katılımıyla 15 ve 16 Mart'ta Uludağ'da düzenlenen toplantının ardından, sonuç bildirisi yayımlandı.

Toplantının, 'Uygulanmayan Mahkeme Kararları, Ara Buluculuk Yasa Tasarısı, Yasama, Yürütme ve Yargı İlişkileri' gündemiyle aylar öncesinden kararlaştırıldığı ifade edilen bildiride, 14 Mart'ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AK Parti'nin kapatılması isteğiyle dava açması üzerine, bu konunun da gündeme alındığı belirtildi.

Bildiride 'Toplantımız, gelinen bu noktada, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak herkesi sakinleşmeye ve yargısal sürecin tamamlanmasını beklemeye davet etmeyi uygun görmüştür' denildi.

'Yaşanılan bu durum toplantımızın asıl gündem maddelerinden biri olan 'Yasama, Yürütme ve Yargı İlişkileri' ile doğrudan ilgilidir' denilen bildiride son dönemde Türkiye'de 'çoğulcu demokrasi' anlayışının yerini 'çoğunlukçu' anlayışa bıraktığı hatırlatılarak, yasama ve yürütme erklerinin fiilen bütünleştiği, yasamanın yürütme üzerindeki denetim işlevinin yok olduğu açıklandı.

Bildiride, birleşik yürütme ve yasama organının yargıdan rahatsız olduğun ifade edilen bildiride yanlışları yargını düzelttiğini ve çoğunluğun kontrolsüz güç olmasını engellediği kaydeddildi.

Açıklamada 'Bunun içindir ki bir süredir yasama ve yürütmenin üyeleri işlerine gelmeyen yargı kararlarını uygulamamakta, ulu orta eleştirmekte, yargının saygınlığını zedeleyecek, gücünü kıracak, hukuk devletinin içini boşaltacak, hedef haline getirecek davranışlar sergilemekte, açıklamalarda bulunmaktadır' denildi.

'Çevre kararlarında yargı kararları uygulanmıyor'

Bildiride, uygulanmadığı iddia edilen yargı kararlarının önemli bir bölümünün çevre sorunlarına ilişkin olduğu ifade edilerek, 'İçinde bulunulan küresel çevre felaketine karşın, ülkemizde hala çevrenin, kalkınmanın hem kaynağı hem de sınırı olduğu gerçeğini görmezden gelerek, 'her şeye rağmen ekonomik kalkınma' anlayışıyla doğal dengeyi bozacak ve çevreye zarar verecek yatırımlarda yargı kararlarına karşın ısrar edilmesi ve yargıyı etkisiz bırakmak amacıyla yasal düzenlemeler yapılması kabul edilemez' görüşlerine yer verildi.

Mevcut hukuk fakültelerindeki eğitim kalitesinin yetersiz olduğu ve Türkiye gereksiniminin çok üzerinde mezun verdiği savunulan bildiride, 5 hukuk fakültesinin daha açılma hazırlıklarının sürdürülmesinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği belirtildi.