Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem kaynağı belli olmayan kanser haberlerine dikkat çekiyor ve ?Kansere karşı şunu yiyin, bunu için demek anlamlı değil. Sadece doğal ve organik besinler seçmeye çalışın. Kansere iyi geldiği söylenen yiyeceklerin etkisi henüz kanıtlanmadı? diyor
Kanserle ilgili bir haber ya da gelişme duymadığımız gün neredeyse yok. Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem kanserle ilgili kaynağı çok da belli olmayan bu bilgi akışının insanları yanlış yönlendirebileceğini belirtiyor. Ertem özellikle kanser önlemi olarak gösterilen yiyeceklerin çok azının bilimsel olarak ispatlandığını söylüyor ve ?Kansere karşı şunu yiyin, bunu için, demek çok da anlamlı değil. Sadece doğal ve organik besinler seçmeye çalışın. Fiziksel ve kimyasal olumsuz etkenlere maruz kalan yiyeceklerden uzak durun, yeter!? diyor.
PANİĞE HİÇ GEREK YOK
Kanser vakalarının arttığının ama bu artışın insanları paniğe sürükleyecek kadar büyük olmadığının altını çizen Ertem?e geçtiğimiz aylarda bir televizyon kanalında yayınlanan ?Türkiye?de her dört kişiden biri kanser olacak? öngörüsünü soruyoruz. Ertem şu yanıtı veriyor: ?Bu çok büyük ve sansasyonel bir rakam. Kanser vakaları arttı ama bunun birçok sebebi var. Eskiden insanlar vefat ettiğinde eceliyle öldü denilirdi, hastalığı bilinmezdi. Artık çevremizde kanser olmuş ama iyileşmiş insanlar da var. Dolayısıyla bu vakaları görmemizde bizde kanser hızla yayılıyor algısı yaratıyor.?
İşte Prof. Dr. Metin Ertem?in kanser ve beslenme ile ilgili değerlendirmeleri...
Ağır yemeklere alışmayın
Beslenmede yiyeceklerin seçimi ve hazırlanış şekli de önem taşıyor. Lifli gıdalar kanser yapıcı maddelerin parçalanarak azalmasını sağlar. Kızarmış et veya balığın üzerinde ateşin etkisiyle kanser yapıcı maddeler oluşur. Tütsülenmiş etler de kanser yapıcı olabilir. Ancak bu kanser yapıcılar az miktarlarda, özellikle kanser koruyucuları içeren bitki ve meyvelerle yenildiği zaman, zararlı olmayabilir. Esasında düşük ısılı buğulama, yumurtayı suda pişirilmek, yiyeceklerin kaynatmak veya mikrodalga gibi yöntemlerin kullanımı daha doğru.
YAĞI AZALTIN
Kişi şişman ise fazla kilolarını verebilir, az yağlı ve düşük kalorili besinler yiyebilir. Ayrıca lifli yiyeceklerin miktarını artırabilir, böylece vitaminleri normal yollardan alabilir. Ama ağır bir yemek yenirse, bunu da sorun etmemek, sadece bunu alışkanlık haline getirmemek gerek. İyi ayarlanmış, uygun ve düzenli beslenmenin kanser riskini azalttığı unutulmamalı. Dikkat edilecek en önemli şey, kimyasal ve fiziksel etkenlere maruz kalarak üretilmiş yiyeceklerden uzak durmak.
HABERLER SANSASYONEL
İnsanları kanser konusunda tedirgin etmemek lazım. Erken tanıyla tedavi edilebilen bir hastalık kanser. Sürekli ?Kanser olmamak için şunu yiyin, bunu için? demek hiç doğru değil. ?Domates kansere iyi geliyor, domates yiyin? diyor ama ?ne kadar, ne zaman ve nasıl yiyelim?in cevabını vermiyorlar. Çünkü henüz bu konuda yapılmış araştırma yok. Böyle olunca da bu bilgiler sansasyonel haber niteliği taşımaktan öteye gitmiyor.
Taze sebze ve meyve yemenin kanserin oluşumunu önlediği konusunda laboratuar düzeyinde yapılan deneyler var. Ama bir insanın sadece bir tür gıda yiyerek kanser olmayacağını söylemek mümkün değil. Çünkü birçok gıdaya aynı anda ihtiyacımız var. Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek en doğrusu olacaktır.
Örnek bir beslenme programı yok
BİR cerrah olarak düzenli ve örnek bir beslenme programım olduğunu söyleyemem. Ameliyatlar nedeniyle öğün atladığım, geçiştirdiğim oluyor. Ama sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum. Eşim vejetaryendir, evde sebze ağırlıklı beslenme söz konusu. İnsanoğlu milyonlarca yıl kırmızı et yemiş ve yaşamış. Şimdi neden kırmızı et sakıncalı oldu? Kırmızı eti yiyen hayvanın yediği gıda yüzünden...
SADECE ?GÖZLEM? VAR
Artık hayvanlar organik olmayan, hormonlu gıdalarla besleniyor. Bu topraktaki gübrelemeden, üretime kadar zincirleme bir süreç. Kırmızı etin kalın bağırsak kanseri yaptığı yönünde gözlemler var. Bunlar henüz kanıtlanmış sonuçlar değil, sadece gözlem düzeyinde. Kanserin tedavisinde son dönemlerde henüz ispatlanmamış alternatif tıp dediğimiz birtakım afaki bilgilere dayanan tedaviler uygulanıyor.
Bu konularda yorum yaparken çok dikkatli olmak lazım. Çünkü verdiğiniz tavsiyeler insanların hayatlarına mal olabiliyor. Kanserde tedavinin tek yolu erken tanıdan geçiyor.
Köşe yazarı doktorlara şaşırıyorum
KANSERLE ilgili her söylenene itibar etmemek gerekiyor. Aldığımız bilginin kaynağını sorgulamak zorundayız. Beslenmeyle ilgili olarak neyin tüketileceğine dair her gün basında birçok bilgi çıkıyor. Neye göre söyleniyor, kim bunların hangi çalışmalarla ne kadar tüketileceğine karar vermiş bunu bilmiyoruz. Bunları gazetelerde söyleyen hekimlerin de hangi kaynaklara dayanarak söylediğini bilmiyoruz. Ne yemeliyiz, ne içmeliyiz konularında yüzlerce kitap yazılıyor. Her gün bir gazetede tefrika halinde sağlıklı olmak için ne yiyelim, ne içelim bölümü yayımlanıyor. Ben bu insanlara da şaşırıyorum. Her gün nasıl evirip çevirip yazıyorlar. Nasıl bir deryadır bilmiyorum. Türkiye Kanserle Savaş Vakfı olarak basının bu konuda özellikle hassasiyet göstermesi gerektiğine inanıyorum. Bu tür haberlerin bir filtreden geçirilmesi şart.
ESRA CENGİZ / Star
Kansere karşı dikkatli olun
Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem kaynağı belli olmayan kanser haberlerine dikkat çekiyor.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-03-16 22:29:00
Haber Ara