AİDS'e yakalanan çocuğa rekor tazminat

Sağlık Bakanlığı, Danıştay 10. Dairesi kararıyla, 'denetim görevini yapmayarak hizmet kusuru işlediği' gerekçesiyle olaydan 10 yıl sonra aileye 152 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edildi.

Konuyla ilgili olarak Y.O'nun ailesinin avukatları Mehmet Emin Keleş ve Mehrigül Keleş, aileyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Ailenin, 1996 yılında kendileri aracılığıyla Kızılay ve Sağlık Bakanlığı'na manevi tazminat davası açtığını belirten Avukat Mehmet Emin Keleş, İzmir 3. Asliye Mahkemesi kararıyla 1998 yılında Kızılay'dan yasal faizleriyle birlikte 60 bin 426 YTL tazminat aldıklarını, ancak idari davanın aynı tarihte sonuçlanmadığını söyledi.

Keleş, idare mahkemesindeki tazminat davasının sonuçlanma sürecini şöyle açıkladı: 'İzmir 4. İdare Mahkemesi, daha önce verdiği kararında Sağlık Bakanlığı'nın hizmet kusuru işlediğini tespit etmiş ancak ailenin Kızılay'dan da tazminat almaları nedeniyle zenginleşecekleri gerekçesiyle manevi tazminat talebini reddetmişti.

Bu karar, Danıştay 10. Dairesi tarafından 15 gün gibi kısa sürede görülerek bozuldu ve 'olayda hizmet kusuru bulunan iki kurum vardır. Kurumlardan bir tanesinin tazminat ödemiş olması olayda hizmet kusuru işleyen diğer kurumun tazminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı ve ödemeyle Y.O.'nun zenginleşmeyeceğinden bahisle; kararın esastan incelenmesi ve tazminata hükmedilmesi' gerekçesiyle dosya yeniden İdare Mahkemesi'ne gönderildi. Danıştay'ın bozma kararından sonra yeniden inceleme yapan İzmir 4. İdare Mahkemesi, Y.O. ve ailesinin tazminat talebini kabul ederek, Sağlık Bakanlığı'nı 10 yıllık yasal faizle birlikte 152 bin YTL tazminat ödemeye mahkum etti.

Ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş, Danıştay onama kararı ile birlikte olağan yargı yolunun tamamlandığını kaydederek, 'Sağlık Bakanlığı'nın 152 bin YTL'lik manevi tazminatı icra dosyasına ödeme yükümlülüğü doğmuştur. Bu tazminat bir bakanlık aleyhine hükmedilen en yüksek tazminattır ve emsal teşkil edecektir' diye konuştu.

Olayın Avrupa İnsan Hakları Mahkemisi boyutu olduğunu da açıklayan Avukat Mehrigül Keleş ise, 8 yıl süren yargılamada makul süre aşıldığından bahisle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını belirtti. Mehrigül Keleş, 'Adil yargılanma hakkının ihlali ve iç hukukta adil bir tazminat olmamasını gerekçe gösterdik. AİHM'nin emsal kararları var. Acil tedavi gerektiren durumlarda 4 yıl bile makul sürenin üzerinde bulunuyor. Bizim davamız çok karışık bir dava olmadığı halde 8 yıl sürdü. Davamız İdari mahkemede 10 yılla makul süreyi aştığından AİHM'ye de 2005 yılında manevi tazminat talebiyle başvurduk ve sonucu bekliyoruz' şeklinde konuştu.

Danıştayın onama kararı ve Sağlık Bakanlığı'nın tazminat ödemeye mahkum edilmesiyle ilgili olarak konuşan Y.O.'nun babası Nazif O., 'Keşke oğlumun başına bunlar gelmeseydi. Ne ödenen tazminatlar ne de yapılanlar oğlumun başına gelenleri kurtarmıyor. Tüm tazminatlar boş' diyerek paranın oğlunu sağlığına kavuşturmak için yeterli olmayacağını vurguladı. Oğlu Y.O.'ya ayda 60 bin YTL ilaç masrafı yaptıklarını kaydeden Nazif O., 'Y.'nin durumu iyi ve tedavisi sürekli devam ediyor.

Tedavi görmezse kaybedebiliriz oğlumuzu. İnşallah bu hastalığın ilacı bulunur. Umudumuz ilacın bulunması' dedi. Anne Neşe O ise, bu kararın emsal teşkil etmesi gerektiğini ifade ederek, 'İnşallah böyle olaylar bir daha tekrarlanmaz. Sağlık Bakanlığı gerekenleri yapsın ve bundan sonra daha dikkatli olsunlar. Başka Y.O.'lar olmasın' diye konuştu