DP'den AK Partiye destek: Yeter artık diyoruz!

'Biz Türkiye cumhuriyetini de koruruz. Laikliği de koruruz. Ulusal bütünlüğü de koruruz' diyen Soylu, AK Parti'ye ve MHP'ye çağrıda bulunarak, derhal kanunda değişiklik yapılmasını ve siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasını talep etti.

Demokrat Parti Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Süleyman Soylu, muhalefetin dün sosyal güvenlik reformu nedeni ile sokaklarda olduğu bir günde Türkiye'de periyodik olarak gerçekleşen bir demokrasi tutulması olayının ortaya çıktığını söyledi.

Siyaseti, siyasi partilerin yapması gerektiğini vurgulayan Soylu, Türk siyaseti üzerindeki bir tehdit elinin sürekli olarak siyaseti terbiye etmeyi kendine görev addettiğini ve bunu bazen hukuk eli ile yapmaya çalıştığını, bazen de hukuk kisvesine bürünerek Türkiye Cumhuriyeti devletini kurtarmak adına ilgili maddelerden güç alarak yaptığını ifade etti.

AK Parti'nin Türkiye'de bir erozyonla karşı karşıya olduğunu savunan Soylu, 'Siyasetin terbiye edilme, siyaset zemininin sağlıksız bir hale getirilmesi, siyaset zemininin sarsılması ve 1980 sonrası insanların siyasetten uzaklaştırılmasına ve depolitizasyonuna yönelik uğraşıların tümüne bugüne kadar karşı olduk ve bugünden sonra da karşı oluyoruz' dedi.

Bir siyasi partinin kapatılmasının Yargıtay Başsavcısının hazırladığı fezleke ile yapılmasına karşı olduklarını dile getiren Soylu, 'Siyasi partilerin kapatılmasının alanlarının, konularının daraltılmasını istiyoruz' diye konuştu.

Soylu, bu davanın Türkiye'nin AB sürecine, medeni ülkelerle olan ilişkilerine, siyaset zeminine, ekonomiye ve sosyal hayata zarar verdiğini belirtti.

Demokrat Parti'nin tavrının bu konuda açık ve net olduğunu bildiren Soylu, sözlerine şu şekilde devam etti: 'Bu kapatma davasına karşıyız. Ve bu kapatma davasının Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesini talep ediyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davasına şiddetle karşı çıkıyoruz. Bunun demokrasiye bir darbe olduğuna inanıyoruz. Ve bugüne kadar Türkiye de bu tip davaların bu tip demokrasiye ve siyasete olan müdahalelerin yol açtığı durumun tekrar tekerrür etmesinden de endişe ettiğimizi siyasetin ancak siyaset eli ile düzeltilebileceğini, hukukla yargıyla ve bu konuda siyasete müdahale haliyle düzeltilemeyeceğini tekrar ortaya koyuyoruz. Lütfen siyaset için düzeltme halini sandığa bıraksınlar milli iradeden de ellerini çeksinler.'

Kendilerinin hükümetin hakkından geleceğini ifade eden Soylu, 'Ne yaptınız bu güne kadar 8'di 18 yaptınız. 18'di 28 yaptınız. 28'di 33 yaptınız. 33'dü 47 yaptınız. Acizliğinizle bu milletin iradesine bu milletin geleceğine ve bu milletin demokratik hakkına ipotek koymaya çalışıyorsunuz. Siyaseti normalleştirmekten uzaklaştırdınız. Yeter artık diyoruz! Biz bu milletin hakkını koruruz. Bu milletin hakkını savunuruz... Biz Türkiye Cumhuriyetini de koruruz. Laikliği de koruruz. Ulusal bütünlüğü de koruruz' dedi.

Bu davanın bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini kaydeden Soylu, Pazartesi günü AK Parti ve MHP'nin sadece Cumhuriyet Başsavcısına yetki veren Siyasal Partiler Kanunu'nun 98. maddesinin 1. fıkrasına bir ekleme yaparak Yargıtay'ın bütün Ceza Dairesi Başkanları Kurulu'nun onayına bağlı kılacak bir değişiklik yapmalarını istedi.

Basın toplantısı sırasında yaşanan 4,9 şiddetindeki Bala Depremi ise basın mensupları ve Demokrat Partililere korkulu anlar yaşattı. Deprem tedirginliği yüzüne yansıyan Soylu, deprem bittikten sonra basın mensuplarına geçmiş olsun dileklerini ileterek, 'Dediğim gibi kaderi işte. Bir taraftan siyasi deprem, bir taraftan ekonomik deprem, bir taraftan normal deprem. Ülkemiz insanına Allah sabır versin' diye konuştu.