Serdar Akinan'ın Akşam gazetesinde yayımlanan Makalesi;
Pakistan?a girişte elimize bir kağıt parçası tutuşturuyorlar. Üzerinde özetle şunlar yazıyor.
?Aşağıda adı yazılı bölgelere girmeniz yasaktır. Pakistan hükümeti can güvenliğinizi sağlamayı garanti edemez.?
İslamabad?da birkaç gün kaldıktan sonra Peşaver?e geçmeye karar veriyorum.
Ancak bir gece önce de internete girip yasak bölgelerin isimlerini giriyorum.
Afganistan sınırındaki bu antik kentin çevresi bu yasak bölge ve kasabalarla dolu.
İslamabad?dan arabaya atlayıp 3 saatlik bir seyahatten sonra Peşaver?e ulaşıyoruz.
NWFP (North Western Federal Province) olarak adlandırılan bu özerk bölgeye girer girmez her şey değişiyor.
ABD?ye göre, ?El Kaide için bir cennet? olan toprakların yanıbaşındayız.
Sokaklarında kamerayla çekim yapıyoruz.
Ben elimde fotoğraf makinesi birbirinden etkileyici Paştun yüzlerinin portrelerini çekiyorum.
Durduğum anda etrafım bir insan kalabalığı ile çevriliyor.
Kimi meraklı, kimi bir Batılı olduğumu varsayarak temkinli ve gergin bakışlarla beni süzüyor.
Çember daralırken tercümanımız şu sihirli kelimeleri ediveriyor...
?İbrahim Serdar Akinan, Müslüman... Türkiye.?
Gerginlik dağılıyor.
Sarıklı, sakallı, kimi cüppeli bu insanlar bir anda gülümsemeye, sarılmaya, dokunmaya başlıyor.
Burada Müslüman olmanın ötesinde Türk olmak anlatamayacağım bir güce sahip.
Tüm kapıları açan bir anahtar bizim kimliğimiz.
Bu derin muhabbetin lezzetli ve büyülü şerbetini Şam?da, Halep?te, Tahran?da, İsfahan?da da tatmıştım.
Amsterdam, Paris, New York, Berlin, Roma, Barcelona?da asla tadamayacağınız tek şey belki de bu muhabbet.
Binlerce yıl öteden gelen ve ruhlarımızın o derin hafızalarına kazılan bir gizli kod bu...
Taliban kelimesinin gerçekte ne anlama geldiğini, bize yıllardır eli kanlı terörist olarak sunulan bu çocukların ne uğruna yaşadıklarını ancak konuşunca yüz yüze gelince anlıyorsunuz.
Allah?ın ipine samimiyetle sarılan yüz binlerce insanın gerçek şeytana karşı nasıl bir kutlu mücadele içinde olduklarını görüyorsunuz.
İfade etmekte aciz kaldığım, beni çok derinden etkileyen bir seyahat oldu Pakistan.
İnşallah yakında birkaç belgesel, belki bir kitapta ne gördüğümü, ne hissettiğimi, ne yaşadığımı anlatacağım.
?Bana sadece Allah yeter? diyen hiçbir şeyden ve hiç kimseden kormayan özgür insanların sert coğrafyası burası.
Tarih boyunca hiçbir güç bu topraklarda iktidar kuramamış.
ABD?nin burada bir savaş kazanması fikrine artık sadece gülüyorum.
Bu insanlara ancak saygı duyabileceğimizi açıklıkla ifade ediyorum.
Dönüp memlekete geldiğimde masamın üzerinde yığılı halde bulduğum mahkeme celplerine baktığımda ise midem bulanıyor.
?Tam bağımsız Türkiye, samimi Müslümanlık, özgürlük, Amerikan karşıtlığı, yerel işbirlikçiler...? dediğim için açılan davalar.
Hukuksuz bir savaş açıldı...
Açın anasını satıyim... Bizim de sığınacağımız bir Müslüman evladının kalbi elbet bulunur.
Türkiye?nin özgürlüğüne bağımsızlığına gönülden inanan; samimi insanların kalbi en büyük sığınağımdır.
Kaynak: Akşam