Teröre Karşı Diplomatik Atak

Kara harekâtı tüm hızıyla sürerken, Ankara yeniden diplomatik atağa geçti. Bütün büyükelçiler bulundukları ülkelerde teröre karşı yürütülen operasyonların kapsam ve amaçlarını anlatacak. BM nezdinde de girişimler hızlandırılacak.

Türkiye, terör örgütü PKK'yı bitirmek için iki koldan mücadele ediyor. Birkaç aydır süren sınır ötesi hava operasyonlarına geçen hafta kara harekâtı da eklenirken, askerî adımlar, diplomatik girişimlerle destekleniyor. Ankara, kara birliklerinin Kuzey Irak'a girmesinin hemen ardından yeniden diplomatik atağa geçti. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, dünyanın dört bir yanında görev yapan dış temsilciliklere genelge göndererek, kara harekâtına destek çağrısı yaptı. Büyükelçiler, bulundukları ülkelerde ilgili kurumlara harekâtın amaçlarını ve kapsamını anlatacak, kamuoyunu bilgilendirecek. Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği de, BM nezdinde girişimlerde bulunacak.

Alınan bilgilere göre, diplomatik atılım kararı, kara harekâtı için düğmeye basılan perşembe günkü MGK toplantısından çıktı. Türkiye'nin Irak'a ilişkin beklenti ve hassasiyetlerinin, Irak, ilgili ülkeler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kamuoyu nezdinde anlatılması üzerinde duruldu. Bu konuda bugüne kadar atılan adımların aynen devam ettirilmesi görüşü benimsendi. Toplantının hemen ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve ABD'li yetkililerle bir telefon görüşmesi yaptı ve Türkiye'nin yaklaşımı ile operasyonun hedef ve kapsamını aktardı.


Türkiye, kara harekâtındaki haklılığının bütün ülkeler tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için de diplomatik çabalarını yoğunlaştırdı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan imzasıyla, dünyanın dört bir yanında görev yapan Türkiye'nin dış temsilciliklerine gönderilen bir genelge ile seferberlik ilan edildi. Bu kapsamda, Türkiye'nin yurtdışındaki büyükelçileri, görev yaptıkları ülke yetkililerine operasyonun amacını ve kapsamını aktarıyor. Türkiye'nin, Irak'ın siyasî birliği ve toprak bütünlüğünden yana olduğu, komşu ve dost Irak'a yardımlarının süreceği, bu ülke ile siyasî, askerî, ekonomik, ticari ve kültürel alan ile enerji sahasında işbirliklerinin 'somut projeler' ile geliştirileceği anlatılıyor. Kara harekâtının hedefinin PKK terör örgütü olduğu ve sivillerin zarar görmeyeceği, harekâtın 'sınırlı' olduğunun altı çiziliyor. Büyükelçiler, ilgili ülke makamlarının yanı sıra kamuoylarına da basın aracılığıyla bütün bu hususları anlatmakla görevlendirildi. Ankara, şu ana kadar uluslararası kamuoyunun harekâtın ardından yaptığı açıklamalardan memnun görünüyor. Kimi ülkelerin yaptığı uyarılarla ilgili olarak da, 'Biz de sivillerin zarar görmeyeceğini, harekâtın terör örgütüne yönelik olduğunu anlatıyoruz.' deniliyor. Uluslararası toplumdan gelen açıklamalardaki olumsuz ifadelerin sınırlı olması, Türkiye'nin özellikle 2007 yılı sonbahar aylarında yoğunlaştırdığı ve uzun süredir sürdürdüğü diplomatik çabaların bir başarısı olarak kabul ediliyor. Türkiye'nin girişimleri ile başlatılan 'Irak'a komşu ülkeler' toplantılarına dikkat çeken bir yetkili, 'Bütün bunlar Türkiye'nin Irak'a yönelik iyi niyetli politikasını ortaya koyuyor.' ifadesini kullanıyor.

Bu arada Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband ile önceki akşam bir telefon görüşmesi yaptı ve kara harekâtına ilişkin bilgi verdi. Mart ayı sonunda Kuveyt'te yapılması öngörülen Irak'a Komşu Ülkeler Toplantısı'nda Ali Babacan, mevkidaşlarına Türkiye'nin yaklaşımını bir kez daha anlatacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, 13-14 Mart tarihlerinde Senegal'in başkenti Dakar'da yapılacak İKÖ Zirvesi'nde Türkiye'nin tutumunu aktaracak.

Ankara Irak ve ABD'yi defalarca uyarmıştı

Irak'ın 2003 yılında ABD tarafından işgalinin ardından terör örgütü eylemlerini yoğunlaştırmış, Ankara ve Türk kamuoyu, Irak ve ABD'nin 'yeterli mücadele'yi yapmadığını her fırsatta gündeme getirmişti. ABD'nin 2004 yılından itibaren önerdiği 'üçlü mekanizma' ve 'terörle mücadele özel koordinatörü' de sorunun çözümü için ilerleme sağlamadı. Ankara, ilgili taraflara her fırsatta, terörle mücadelede adım atılmazsa, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanacağını anlatmaya başladı. 17 Ekim 2007 tarihinde de TBMM'den sınır ötesi operasyona izin veren tezkere çıktı.

Barzani, Bush'tan yardım istedi

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani, operasyona 'zımni' destek veren ABD Başkanı George Bush'tan, duruma el koymasını istedi. Barzani'nin, operasyonun başlamasının ardından Bush'u arayarak, kendisine, 'bölge ile ilgili sorumluluklarını' hatırlattığı bildirildi. Konuya ilişkin bilgi veren bölgesel yönetimin başbakanı Neçirvan Barzani, Kürt liderin, harekâtın Irak'ta istikrarsızlığa yol açacağını belirterek, 'bu duruma çare bulmasını' istediğini anlattı. Barzani, dün Erbil'de düzenlediği basın toplantısında, ayrıca bölgedeki 3 köprünün vurulduğu yönündeki haberleri hatırlatarak, 'PKK'ya karşı yürütülen operasyonu anlıyoruz. Ancak köprülerin ve sivil yapıların vurulması, bizde operasyonun PKK'ya karşı değil de bize karşı yapıldığı hissi uyandırdı.' dedi. Türkiye'nin terörle mücadelesini anlayışla karşıladıklarını ifade ederken, ancak bu tür operasyonların çözüm getirmediğini savundu. Irak merkezî yönetiminin, harekâta gösterdiği tepkiyi de 'yetersiz' bulan Kürt yetkili, PKK sorununun çözümü için, Washington, Ankara, Bağdat ve Erbil arasında dörtlü görüşme teklifini yineledi.

Bağdat: Türk askeri en kısa zamanda bölgeden çekilsin

Irak hükümeti, Türkiye'ye, askerlerini Kuzey Irak'tan 'mümkün olan en kısa sürede' çekmesi çağrısında bulundu. Dün hükümet adına yapılan yazılı açıklamada, 'Irak hükümeti, tek taraflı Türk askerî harekâtının bölgenin istikrarına bir tehdit ve Irak'ın egemenliğinin ihlali olduğunu düşünüyor ve Türkiye'ye mümkün olan en kısa sürede askerlerini çekmesi çağrısında bulunuyor.' denildi. Irak hükümeti sözcüsü Ali Debbağ tarafından dün yapılan açıklamada ise, 'TSK'nın operasyonlarının, Irak'ın hakimiyetine zarar vermediğini düşünüyoruz. PKK teröristleri Türkiye için tehdit, bunu biliyoruz.' ifadesi kullanılmıştı. Alihan Hasanoğlu, Erbil, Cihan


Moskova, hem Türkiye'ye hem Irak'a uyarıda bulundu

Rusya, Türkiye'ye, Irak'ın kuzeyine düzenlediği sınır ötesi harekât konusunda itidal çağrısında bulundu. Moskova ilk defa Irak'ı da uyararak, 'Topraklarında başka ülkelere terör saldırısı gerçekleştiren oluşumlara müsaade etme.' dedi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mihail Kamunin, kronik hale gelmiş sorunlarda askerî yolların çözüm yolu olarak görülmesinin sorunu daha da kötüye götürebileceği ve yeni problemlerin ortaya çıkabileceği uyarısını yaptı. Rusya olarak sorunların çözümünde uluslararası hukukun ilkelerine uyulması gerektiğini defalarca söylediklerini belirten sözcü, 'Bu konu son olarak Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Moskova ziyaretinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşmesinde de gündeme geldi.' hatırlatmasında bulundu. Taraflar arasında sorunların çözümünde siyasi çözüm yollarının gerekliliğine değinerek, 'Irak'ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı. Bu, tüm bölgenin istikrar ve güvenliğinin garantisidir.' dedi. Faruk Akkan, Moskova


Amerika: Harekât kısa sürmeli

Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, Türk ordusunun Irak'ın kuzeyinde başlattığı harekâtın kısa sürmesi çağrısında bulundu. Savunma Bakanı Gates, resmî bir ziyaret için bulunduğu Avustralya'nın başkenti Canberra'da yaptığı açıklamada, devam eden operasyonun kısa sürmesini, sivillerin can kaybından kaçınılmasını ve Türk ordusunun görevi bitince ayrılmasını umduğunu söyledi. Gates, ayrıca Türkiye'de yaşayan Kürtlerle daha fazla diyalog çağrısında bulundu. Afganistan ve Irak örneklerini veren ABD Savunma Bakanı, askerî çözümün yeterli olmadığını belirterek, başka girişimlerde bulunulabileceğini söyledi. Gates, 'Ekonomik ve siyasi önlemler gerçekten önemli, zira bir eşikten geçerken, insanlar askerî operasyonlara karşı hassas oluyorlar. Askerî olmayan bu tip girişimlerde bulunulmazsa, ordunun çabaları da daha az etkili oluyor.' diye konuştu.