İran Sanayi ve Maden Bakanı Ali Ekber Mehrabian, İslam ülkeleri arasında ''İslami araç'' adı altında yeni bir aracın üretimi fikrinin ortaya atıldığını ve 3-4 ülkenin bu projeye hazır olduğunu belirterek, ''Türkiye de buna sıcak bakmaktadır'' dedi.
Bakan Mehrabian, Türkiye'de satışına başlanan ''Samand'' marka otomobili üreten İran Khodro Company (IKCO) firmasının daveti üzerine İran'a gelen 20 Türk gazeteciyi makamında kabul etti. Bakanlığın en üst katındaki salonda gerçekleşeceği bildirilen ziyaret, bakanlık çalışanlarının İran'ın ölen dini lideri Humeyni ile yeni lider Hamaney'in birlikte fotoğraflarının yer aldığı çerçeveyi Mehrabian'ın oturacağı koltuğun arkasındaki duvara asamamaları sonucu bir alt kattaki salonda yapılabildi.
Bakan Mehrabian, yaptığı açıklamada, Türkiye'de ekonomik alanda iyi gelişmelerin olduğunu belirterek, ''Özellikle son yıllarda Türkiye'nin otomotiv sanayinde çok geliştiğini izledim. Özellikle Avrupa ile iyi ve yararlı işbirliğiniz olduğunu biliyorum'' dedi. Mehrabian, iki ülke arasında da sanayi alanında işbirliği ortamının hazır olduğunu dile getirerek, İran ve Türkiye'nin bu konuda işbirliği yapmaları durumunda dünyada ve özellikle İslam dünyasında etkili rol oynayacağına inandığını ifade etti. Ali Ekber Mehrabian, iki ülke arasındaki işbirliğinin başlangıcı için özellikle teknoloji ve bilirkişi değişiminin son derece yararlı olacağını vurguladı.
-''İSLAMİ ARAÇ''-
İslam ülkeleri arasında ''İslami araç'' adı altında bir aracın üretimi fikrinin ortaya atıldığını anlatan Mehrabian, ''3-4 ülke buna hazır olduklarını bildirdi. Türkiye de buna sıcak bakmaktadır'' diye konuştu.
Bakan Mehrabian, gazetecilerin proje hakkında biraz daha bilgi vermesini istemeleri üzerine, şöyle konuştu: ''Bildiğiniz gibi 56 İslami ülke birbirleriyle işbirliği yapmaktadırlar. İran İslam Cumhuriyeti geçen sene böyle bir öneride bulundu. İslami ülkeler arasında, İslami ülkelere özgü bir aracın üretimini önerdi. Yani güçlerimizi birleştirirsek belki de dünyanın en iyi aracını üretme gücüne sahibiz. Bu aracın parçaları belki çeşitli ülkelerde üretilebilir. Ama tüm ülkelerde ve özellikle İslami ülkelerde kullanılabilir. Tabii ki Müslüman, İslami ülkelerdeki halklar bu araca daha iyi bakarlar, hoşgörüyle karşılarlar. Bu amaçla Müslüman halkı biraz heyecanlandıracak bu aracı sunmak ve onların İslami gururlarını kabartmak amacını taşımaktayız. Bir kaç ülke hazır olduklarını belirtmişlerdi. Bu bir kaç ülkeden biri Türkiye'dir. Biz bu düşünceyi ciddiyetle izlemekteyiz.''
-''BU, ŞİMDİLİK BİR DÜŞÜNCE''-
Mehrabian, ''Bu bir kaç ülke hangisi? Üretim yeri belli olacak mı?'' yönündeki bir soruya ise, ''Bu, şimdilik sadece bir düşüncedir. Bildiğiniz gibi büyük firmalar yedek parçalarını çeşitli ülkelerde yapmaktadırlar. Üretim yeri dünyanın bir kaç yerinde olabilir. İyi bir potansiyeli ve üretim şartları iyi olan, tüketici şartları en uygun yerde yapılacaktır. Bu düşünce İslam Konferansı çerçevesinde izlenmektedir'' yanıtını verdi.
-IKCO GENEL MÜDÜRÜ MANTEGHI-
Bu arada, Türk gazetecilerle bir araya gelen IKCO Genel Müdürü Dr. Manaachehr Manteghi ise ''İslami araç'' konusundaki bir soru üzerine İslam Konferansı'nın, İslam ülkeleri için bazı projeleri uygun gördüğünü vurguladı. Manteghi, şöyle konuştu: ''Biri 90 ile 150 kişilik yolcu uçaklarıdır. Teknoloji ağırlıklı projeler var. Telekomünikasyon konusunda var. Ve otomotiv... İslami ülkelerin özelliklerine yönelik bu tasarlanacak. İlk başta İslam ülkelerin piyasalarını, daha sonra diğer ülkelerin piyasalarını hedeflemektedir. Bu konuda otomotiv sanayinde altyapısı kurulan ülkeler bu işe girişecekler. Tabii ki kendilerine özgü, bir İslam ülkesine özgü bir teknolojiyle, ama modern bir teknolojiyle bunu elde etmeye çalışacaklar. Benzeri Avrupa Birliği'nde görülmektedir. Airbus uçaklarında... Bu, Avrupa'ya özgü bir projedir.''
MEHRABIAN: GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRİRSEK BÜYÜK İŞLER BAŞARABİLİRİZ
Ülkesinin özelikle enerji ve doğal kaynaklar konusunda Türkiye için iyi avantajlar sağlayabileceğini anlatan Mehrabian, ''Otomobil konusunda da İran'ın kapasitelerini gördünüz ve biliyorsunuz. Otomotiv sektörü aslında sanayinin lokomotifi olarak adlandırılmakta'' diye konuştu. Mehrabian, otomotiv sanayi konusunda bir kaç İslam ülkesinde üretim hattı kurduklarını, bazılarına da ihracat yaptıklarına değinerek, ''Ama çalışma kapasitemiz bugünkü durumdan çok çok daha fazladır... İslami ülkelerdeki çalışma kapasitemiz ve potansiyelimiz çok daha yüksektir'' dedi.
''SANAYİNİN BÜTÜN BÖLÜMLERİNDE BÜYÜK POTANSİYEL VAR''
İran ile Türkiye arasında çok büyük kapasiteler, potansiyeller olduğunu vurgulayan Bakan Mehrabian, şöyle devam etti: ''Sanayinin bütün bölümlerinde, demir-çelik, bakır, otomotiv, tekstil gibi bunların hepsinde büyük potansiyel vardır. Bu durumu değiştirebilirsek, yeni piyasaları da düşünebiliriz. Çalışma alanlarımıza baktığımızda belki de dost olmayan ülkelerle yaptığımız alışverişleri, işbirliğini biz kendi aramızda rahatlıkla yapabiliriz. İnanıyorum ki siz gazeteciler bu konuda önemli ve etkili bir rol oynayabilirsiniz. Siz, bizim sanayi alanımızdaki kapasitemizi ve hazır olduğumuzu yetkililerinize bildirebilirsiniz. Baktığınızda görüyorsunuz ki, İran İslam Cumhuriyeti bugün bazı alanlarda iyi gelişmelere sahip olmuştur. Türkiye'nin sanayi sektöründe iyi gelişmelere sahip olduğunu görüyoruz. Bu gücümüzü birleştirirsek büyük işler başarabiliriz. Hem kendi ülkelerimiz için hem de diğer ülkelere karşı.'' Bakan Mehrabian, bir gazetecinin ''İşbirliği potansiyelini yakalayabilmek için şu an Türkiye'deki mevcut hükümet sizce avantaj mı?'' yönündeki soruya şu yanıtı verdi: ''Sanayi ve iktisat alanında kapasitelere biraz daha fazla yönelmemiz gerekir. Aslında böyle bir potansiyel olmazsa hükümetlerin fazla rolleri olamaz. Bana göre iki önemli faktör vardır. Birincisi, iki ülkenin kapasiteleri, potansiyelleri, ikincisi ise halklarımızın birbirlerine karşı duydukları ilgi. Hükümetler bu iki alanda sadece işbirliğini biraz sıklaştırabilirler.''
AA