Yapay zeka günlük hayatı sardı: Aileler için kritik çağrı
Prof. Dr. İsmail Şan, yapay zekanın evcilleştirilmediği takdirde aile yapısını yıkabilecek bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti.

Oluşturma Tarihi: 2025-12-22 10:00:07

Güncelleme Tarihi: 2025-12-22 10:01:12

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şan, yapay zekanın eğitimden sağlığa, hukuktan savunma sanayisine kadar birçok alanda hızla yaygınlaştığını belirterek, bilinçsiz kullanımın aile yapısı üzerinde ciddi riskler oluşturabileceğini söyledi.

Yapay zekayı “vahşi bir hayvan” benzetmesiyle anlatan Prof. Dr. Şan, bu teknolojinin kontrol altına alınmaması halinde toplumsal ve ailevi yapıyı tehdit edecek boyutlara ulaşabileceğini dile getirdi. Şan, yapay zekanın artık günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ve yok sayılmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Eğitim bilimleri alanında yapay zekayı aktif şekilde kullandığını belirten Prof. Dr. Şan, bu teknolojinin ders hazırlama süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştırdığını söyledi. Ders planı hazırlamanın eskisi kadar zor olmadığını kaydeden Şan, birkaç basit komutla planlama yapılabildiğini aktardı. Ders sırasında öğrencilerle etkileşimin daha güçlü hale geldiğini belirten Şan, öğrencilerden gelen geri bildirimlerin saniyeler içinde analiz edilebildiğini, neyin doğru neyin yanlış öğrenildiğinin hızlıca tespit edilebildiğini ifade etti.

Yapay zekanın bilinçsiz kullanımının ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şan, toplumun bu konuda yeterince bilinçli olmadığını söyledi. Yapay zekayı yeni doğmuş vahşi bir hayvana benzettiğini aktaran Şan, bu hayvanın evcilleştirilmemesi durumunda büyüdüğünde evin duvarlarını, kapısını ve penceresini yıkabilecek bir güce ulaşacağını belirtti. Şan, yapay zekanın aileyi yıkma potansiyeline sahip olduğunu öngördüğünü dile getirdi.

Yapay zekanın hayatın her alanına girdiğini söyleyen Prof. Dr. Şan, çocuk oyuncaklarından hastanelerdeki sağlık takip sistemlerine, hukuktan otomotiv sektörüne kadar geniş bir kullanım alanı oluştuğunu kaydetti. Araçlarda kısa fardan uzun fara geçiş sistemleri ile çarpışma önleme sistemlerinin de birer yapay zeka unsuru olduğunu ifade eden Şan, cep telefonlarındaki kişisel asistanların bireyleri sürekli takip ettiği bir döneme girildiğini belirtti.

Yapay zekanın küçümsenemeyecek bir noktada bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şan, “yapay” ifadesinin rahatsız edici olduğunu söyledi. Yapay kelimesinin zekayı küçümsemeye yol açtığını belirten Şan, bu zekanın insan zekasına benzer bir yapıda olduğunu ifade etti. Doğal ve yapay ayrımının zekâ kavramına uygun olmadığını dile getiren Şan, “tamamlayıcı zekâ” ifadesinin daha doğru olacağını söyledi.

Yapay zeka kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Prof. Dr. Şan, henüz evcilleştirilmemiş bir hayvanla yaşamak gibi temkinli olunması gerektiğini belirtti. Evin tamamen yapay zekaya teslim edilmesinin büyük bir hata olduğunu ifade eden Şan, özellikle ebeveynlerin çocuklarla ilişkilerinde teknolojik cihazlara yönelmesinin ciddi riskler doğurduğunu aktardı. Bu durumun çocuklarda teknoloji kullanımına yönelik merakı artırdığını, bunun sonucunda ise bilimsel körelmenin ortaya çıktığını söyledi.

İHA