Şu anda Avrupa'nın en büyük meteoroloji merkezlerinden birinde test edilen Aurora, geleneksel yöntemlerle çalışan sistemlerle birlikte kullanılıyor. Fransa'nın kuzeyindeki Le Portel bölgesinde, 2023 yılında yaşanan hava olayları üzerinden yapılan testlerde modelin performansı dikkat çekti. Projenin başındaki Prof. Dr. Paris Perdikaris'e göre Aurora, yalnızca hava durumunu değil; aynı zamanda hava kirliliği ve dalga yüksekliği gibi çevresel faktörleri de tahmin edebiliyor.
Aurora'yı öne çıkaran bir diğer unsur ise fizik tabanlı modellerle eğitilmiş olması. Bu modeller, güneşin Dünya'yı ısıtmasından rüzgâr hareketlerine, okyanus akıntılarından bulut oluşumuna kadar birçok doğal süreci matematiksel olarak simüle ediyor. Aurora, bu verileri analiz ederek örüntüleri öğreniyor ve buna dayanarak tahminlerde bulunuyor.
Ayrıca Aurora, yenilenebilir enerji alanında da kullanım potansiyeli taşıyor. Bazı girişimciler, bu modeli rüzgâr ve güneş enerjisi üretimindeki dalgalanmaları önceden tahmin etmek için kullanmaya başladı. Bu sayede enerji arz ve talebinin daha etkili şekilde yönetilebileceği belirtiliyor.
Öte yandan uzmanlar, tamamen yapay zekâ temelli sistemlerin fizik kurallarını yeterince içselleştiremediğine dikkat çekiyor. Bu nedenle zaman zaman gerçek dışı tahminler yapılabildiğini ve bu tür modellerin insan uzmanlar tarafından denetlenmesi gerektiğini vurguluyorlar. Geleneksel sistemlerin geliştirilmesi onlarca yıl ve büyük yatırımlar gerektirirken, yapay zekâ modellerinin çok daha kısa sürede hayata geçirilebilmesi önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor. Microsoft'un Aurora girişimi, hava tahmini alanında önemli bir dönüşümün habercisi olabilir.
Kaynak: yesilrobot.net
Yorum Yap