Sayan, "5G Vadisi'ne şu anda İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile devam etmeyi planlıyoruz. Buna Ankara'da bulunan operatörlerimiz de dahil olacak. Bu şekilde biz sektörün önünü 5G noktasında açmayı planlıyoruz." dedi.
Türk Telekom'un gelecek nesil telekomünikasyon çözümleri sağlayıcısı şirketi Argela tarafından, 5G şebekelerinin altyapı ve ağ teknolojilerinde gelinen noktanın yanı sıra bu alandaki fırsatların, yeni iş modellerinin ve sektörel iş birliği olanaklarının konuşulduğu 5G ve Şebeke Dönüşüm Konferansı başladı.
Telekomünikasyon dünyasının önde gelen oyuncularını İstanbul'da bir araya getiren konferansın açılışında konuşan Sayan, teknolojileri sadece kullanan değil üreten tarafta da yer alma konusunda gösterdikleri faaliyetlerden bahsetti.
Teknolojiyi ilk kullanan değil iyi kullananın, ilk üretenin değil iyi üretenin kazandığını dile getiren Sayan, teknoloji kararları alırken ekonomik ve sosyal boyutların da göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
Sayan, Eylül 2018 itibarıyla dünyada 5 milyardan fazla mobil abone olduğunu kaydederek, 5 milyarı aşan mobil bağlantıların yüzde 57'sinin akıllı cihazlarda gerçekleştiğini, bu cihazlar üzerinden alınan mobil internet abonelik sayısının 3,3 milyarı geçtiğini aktardı.
Fatih Sayan, 5G ve ötesi çalışmalara değinerek, şebekelerinin yerli ve milli olmasını hedeflerken cari açığı azaltmak ve şebekelerdeki güvenliği artırmak düsturuyla ilerlediklerini vurguladı.
Yerli ve milli üretim hamlesinden ve teknoloji alanında yaptıkları faaliyetlerden bahseden Sayan, "Biz, 'Ürettiğimizi tüm dünya kullanmalı ve farklılığınızı ortaya koyarak üretmelisiniz' diyoruz. Bugün Argela'nın sunduğu teknolojiler daha önce kullanılmış teknolojiler değil. Argela burada, 'Daha öncekilerden farklı ne yapabilirim, taş üzerine taş nasıl koyabilirim' düşüncesiyle hareket ederek patent ve projeler hayata geçirmiş." diye konuştu.
Sayan, 5G teknolojisinde üretime değinerek, şu ifadeleri kullandı:
"5G'de hangi uygulamaların kimi nereye sürükleyeceğini aslında bilmiyoruz ama istiyoruz ki dünyayı sürükleyecek bu yenilikler yine buradan, sizlerden ve bu salonda bulunan arkadaşlardan çıksın.
Sonunda yabancı rakipleri karşısında piyasadan çekilmek veya satın alınma yoluyla onlarla birleşmek zorunda kalınmasın. Yerli firmalarımız yeni fikirleriyle ortaya çıksın ve rakiplerini adeta kendilerine katarak kullanılan uygulamalara dönüştürsünler istiyoruz."
"5G'de sektörün önünü açıyoruz"
Sayan, Türkiye'nin geçen yıl 5G Türkiye Forumu'nu kurduklarını ve bu forumun çok sayıda paydaşı olduğunu belirterek, forumla ilgili ayrıntıları paylaştı. Bu forumun Ankara'da ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe üniversiteleri ile 5G Vadisi'ni oluşturduğunu dile getiren Sayan, şunları kaydetti:
"Burada rektörlerimizle, şirketlerimizle aynısını kurmak üzere konuşuyoruz. Bunun bir ayağı kesinlikle İTÜ'de olacak. İTÜ'de bu konuda çok ciddi çalışmalar var. Burada yapılacak bütün denemelerle ilgili frekans izinleri vesaire hepsini zaten karşılamış durumdayız. Ama 5G Vadisi'ne şu anda İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile devam etmeyi planlıyoruz. Buna Ankara'da bulunan operatörlerimiz de dahil olacak. Bu şekilde biz sektörün önünü 5G noktasında açmayı planlıyoruz."
"Geliştirdiğimiz altyapı paylaşım modelleri dünyaya örnek"
Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany, şebeke dönüşümü için tüm dünyanın kullanacağı yenilikçi çözümler geliştiren iştirakleri Argela ve Netsia ile birlikte konferansa ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Türk Telekom'un şebeke dönüşümünü sağlama hedefi doğrultusunda, Açık Ağ Vakfı (ONF) ve Açık Ağ Otomasyon Platformu (ONAP) ile birlikte 5GPPP, Networld 2020 ve ETSI NFV'ye katıldığını aktaran Doany, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk Telekom olarak ülke ve sektör menfaatlerine uygun şekilde geliştirdiğimiz sabit ve mobil altyapı paylaşım modelleri, 5G'ye geçme planları yapan birçok ülke için de örnek oluşturacak niteliktedir. Argela ile Netsia'nın geliştirdiği Yazılım Tanımlı Ağlara (SDN) dayalı ‘mobil ağ dilimleme' çözümü olan ProgRAN, mobil şebeke kapasitesinin programlanarak sanal dilimlere ayrılmasını ve böylece şebekenin ihtiyaca göre en esnek ve etkin şekilde yapılandırılmasını sağlıyor."
Doany, SDN yani Yazılım Tanımlı Ağ ve NFV yani Ağ Fonksiyonlarının Sanallaştırılması gibi 5G dönüşümünü sağlayan yazılım tabanlı teknolojileri geliştirdiklerini kaydederek, "Bu doğrultuda, iştirak şirketimiz Argela, operatör ağlarının dönüştürülmesi kapsamında, mimarlık ve strateji belirleme, kullanılacak teknolojilerin araştırılması ve geliştirilmesi ve açık kaynak projelerinin şebekelere adaptasyonu için öncü ürün ve çözümler geliştiriyor." yorumunu yaptı.
ProgRAN çözümlerini 2017'de aralarında Telefonica, Verizon ve Orange'ın da bulunduğu bazı lider operatörlerle entegre ettiklerini ifade eden Doany, böylece küresel ölçekteki şebeke dönüşümüne destek verirken Türk mühendisliğini de dünyaya tanıttıklarını söyledi. Doany, 5G şebekelerinin başarıyla hayata geçirilmesi ve işletilmesinde sektörel işbirliği ile standardizasyon ve açık kaynak alanında yapılacak ortak çalışmaların önemine de dikkati çekti.
"Bazı savunma projelerinin başlatıcıları ardındayız"
Argela Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Kaytaz da Argela ve Netsia olarak Türk Telekom Grubunda faaliyet gösterdiklerini belirterek, her iki şirket hakkında bilgi verdi.
Türk Telekom çatısı altında yeni teknolojiler geliştirmeyi sürdürdüklerini dile getiren Kaytaz, savunma sanayisindeki projelerin bazılarının başlatıcıları arasında yer aldıklarını aktardı.
Kaytaz, Netsia'nın 2008'de Türk Telekom'un destekleriyle kurulduktan sonra Silikon Vadisi'nde yerleşik bir tesis açtığını anımsatarak, doğru ekosistemde olmak amacıyla burada yer aldıklarını, Silikon Vadisi sayesinde doğru paydaşlara ve küresel pazara erişimlerinin olduğunu anlattı.
Türk Telekom'un kendilerine çok ciddi Ar-Ge fonlaması sağladığını ve patentler konusunda kendilerine yardımcı olduğunu vurgulayan Kaytaz, MİLAT ve ULAK gibi geliştirdikleri projelerden bahsetti.
