Terim hakkındaki takipsizlik kararına itiraza ret

Eski milli futbolcu, köşe yazarı Rüştü Reçber 24 Temmuz 2017 tarihinde, ulusal bir gazetede "Fatih Terim'in Alaçatı baskını" başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Reçber, bu köşe yazısı sonrası, eski futbol direktörü Fatih Terim tarafından kendisine tehdit, hakaret ve şantajda bulunduğu iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunu işleme koyan Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Terim hakkında soruşturma başlatmış ve "şüpheli" sıfatıyla Terim'in ifadesini almıştı. Soruşturma dosyasındaki incelemelerini tamamlayan savcılık, Terim hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.

Takipsizlik sonucu üzerine Rüştü Reçber avukatı aracılığıyla Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak karara itiraz etti. İstanbul Anadolu 5'inci Sulh Ceza Hakimliği, itiraz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, ilk şikayette değinilen suçlamalar, taraf ifadeleri ve delilleri dikkate alarak, şikayete konu sözlerin ağır eleştiri, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığına değindi. Savcılığın verdiği takipsizliğin usul ve yasaya aykırı olmadığını değerlendiren Hakimlik, itirazın reddine karar verdi.

Savcılık 'ifade özgürlüğü' diyerek Terim hakkında takipsizlik vermişti

Savcılığın verdiği kararda, Terim'in Reçber'e gönderdiği elektronik postanın detayları ortaya çıktı. Takipsizlik kararında, Terim'in Reçber'e "Günlük hayatında kullandığın kelime sayısından fazlasını yazılarında kullanabiliyor olmana çok sevindim. Belki de sevgi ve şefkat ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ortamın yok. Sadece bende kalması gereken anıların bulunduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Hadi bir de herhangi bir şey yapmadan önce haddimi aşıyor muyum aşmıyor muyum, diye bir değil 2-3 kez düşün. Hayat ektiklerini biçtiriyor. Temennim, senin ektiklerinin sana zarar vermemesi ve ben nerede yanlış yaptım dedirtmemesi" şeklinde ifadeler kullandığı maile yer verilmişti. Şikayet dilekçesi ve Fatih Terim'in alınan ifadesini dikkate alan savcılık, takipsizlikle sonuçlandırdığı kararında, Terim'in cevap ve eleştiri hakkını kullandığına ve bunların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu değerlendirmişti.