Mehmet Yavuz, TIMETURK'teki değerlendirmesinde Türk futbolunun pandemi sürecindeki tartışmalarına değinirken taraftar ve kulüplerin karar ve tutumlarını da analiz etti
İşte o yazı:
"Panik ataktan pandemik atağa Türk futbolu"
Türk futbolunda şampiyonluk meselesi başından beri tartışmalı olagelmiştir.
Sadece bir kulübün şampiyon olabildiği, en kötü performansı gösteren birkaç takımın ise alt lige düşmek durumunda kaldığı ligler tamamlansa da tartışma yeni bir ligin başlamasına kadar sürer.
Yeni sezonun başlamasıyla birlikte ise yine yeni tartışmalar, iddialar, söz düelloları hatta kompla teorileri ortaya çıkar.
Fenerbahçe ne kadar çok şampiyon olsa da Trabzonsporlular bunu hazmedemez. Galatarasay ne kadar Avrupa başarısı gösterse de Fenerbahçeliler kıskanmadan edemez. Beşiktaş ne kadar kupa kaldırsa da Galatasaraylılar bunu kolay kolay kaldıramaz.
Futbol elbette adrenalin ve heyecan taşıdığı kadar önemli bir maddi menfaat ve kazanç da taşıyor.
Kulüpler ellerine geçen maddi imkanlara göre transfer ve altyapı çalışmasında bulunurken taraftarını da o kadar oranda yakalayabilmekteler.
Türk futbolunun marka kulüplerinin finansal durumları ne kadar iyi olursa o oranda iyi işlere imza atabilmekteler.
Milyarlarca doların döndüğü futbol piyasasında tartışmaların yaşanması da doğal olsa gerek.
Kulüp başkanlarının bir önceki yönetimleri yolsuzlukla suçlamaları, beklediği transferi yapamayan teknik direktörlerin maddi dertleri, futbolcuların lisans sıkıntıları, idarecilerin kadroları ellerinde tutabilme çabaları ve futbolseverlerin kulüplerinin kötü gidişatına isyanları birbiriyle ilintilidir.
Kulüplerin şampiyonluğu belli bir finansal rahatlama sağlar, kazanılan kupalar belli bir maddi imkan tanır, uluslararası turnuvalarda elde edilen galibiyetler kasanın dolmasına vesile olur. Taraftarların tirübinleri doldurması da idarecilerin elini güçlendirir.
Her kulübün sahip olduğu sporsorluk hizmetleri ve reklam portföyleri de önemli gelir kaynakları arasında yer alır.
Türk futbolu özellikle bu sezon farklı bir süreçle evrildi. Koronavirüs pandemisi ile bütün dünya kulüplerinde revizyonlar yaşanırken Türk futbolu da bundan nasibini aldı.
Futbol kulüplerinin geliri gerilerken futbolcuların sosyal ve psikolojik durumları gibi maaşları da eridi.
Pandemi liglerin tamamlanmadan bitmesine, şampiyonların erkenden açıklanmasına hatta şaibeli şekilde maçlarda puan kayıplarına da yol açtı.
Türk futbolunda her sezon yaşanan panik havası kendini pandemi döneminde de gösterdi.
Son olarak Medipol Başakşehir kulübünün elde ettiği şampiyonluk başarısı panik havasına neden oldu. Trabzonsporlular haklı olarak kaçan şampiyonluğa her kulübün yaptığı gibi belli çıkarsımlarla şaibeli yaklaştılar. Bazıları siyasi nedenlere bağlarken bazıları da ortada çok daha farklı oyunların oynandığı görüşünü dile getirmekten çekinmedi.
Türk futbolseverlerinin en büyük ikilemi futbolu bir spor bir eğlence aracı bir adrenalin kapışması olarak görememesi...Başarı varsa o sadece kendi takımlarının başarısıdır. Diğerlerinin başarısında mutlaka bir şaibe vardır. Genel algı bu.
Türk futbolu büyük hukuk davalarının panik havasından pandemi sürecinin rüzgarında ilerlemeye devam ediyor...
Aslolan ise aklıselim bir futbolsever olarak önümüzdeki maçlara bakabilmek.....Siz de öyle yapın.