Trabzonspor'un teknik direktörü Ünal Karaman, maçın ardından yaptığı değerlendirmede, turu geçmenin kendileri için önemli olduğunu belirterek, "Özellikle ikinci yarı daha derli toplu oynadık. Daha futbolun doğrularını yapmaya çalıştık. Onun karşılığında hem oyun hem sonuç olarak arzu ettiğimizi aldığımızı düşünüyorum. Oyuncularımı verdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyorum." dedi.
İlk yarıda takımın ortaya koyduğu oyunu beğenmediklerini ifade eden Karaman, şunları kaydetti:
"Zaman zaman bu oluyor, hayatın içinde. Bulunduğumuz her ortamda yarışın kendimizle olduğunu ifade ediyoruz. Hiçbir oyuncum, vermiş olduğu mücadeleyi kategorize edemez. Rakibi, o rakip bu rakip diye ayıramaz. Biz başlar, bitirir, kendi futbolumuzu oynar, gücümüzü saha içinde ortaya koyarız. Kazanırız veya kaybederiz ama bu kabul edilebilir bir oyun tarzı değil. Tarih bunları unutmaz, tarih önce kendisine, mesleğine saygı duyan, işini en iyi şekilde icra eden insanları, özellikle bizim bulunduğumuz ortamdaki insanları takdir eder. İkinci yarı daha derli toplu, düzgün futbola yönelik pozisyon içinde anı yaşayan oyuncular vardı, karşılığı oldu. Soyunma odasında neler konuşuldu derseniz o bizim kendi özelimiz."
Tandoğan: Oynatmadığım oyuncuları görmek istedim
Altay Teknik Direktörü Ali Tandoğan, ilk karşılaşmada 2-1 mağlup olduklarını anımsatarak, "Bu süreçten itibaren 3-4 günlük antrenmandan sonra Adana Demirspor maçını oynadık. Kupanın bizim için çok önemi yoktu. Çünkü çok değer verseydik daha farklı bir kadroyla çıkardık. Kaybetmek için gelmedik ama oynatmadığım oyuncuların neler vereceğini görmek istedim. Trabzonspor takımını tebrik ederim. Onların bu yolda devam edeceğini düşünüyorum. Bizim için lig çok daha önemli." diye konuştu.
Tandoğan, bir basın mensubunun 'Veysel Sönmezsoy'u Trabzonspor'a siz önerdiniz. Nasıl bir oyuncu olduğunu bize anlatır mısınız?" şeklindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Şanlıurfa'da çalışırken o süreç içinde transfer yasağımız vardı. Altyapıdan 6-7 oyuncu getirdim. Veysel'i son dakikada izlediğim maçtan sonra dahil ettim. O zaman 15 yaşındaydı. Yaşına göre çok farklı özellikleri olan, yüksek tempoda iki yönlü 6-8 oynayabilen, iki ayağını kullanan, oyun zekası diğer oyunculara, hatta ağabeylerine göre çok daha üst seviyede bir çocuk. Gelişmesi çok önemli. Trabzonspor'u seviyorum, arkadaşlarım burada. Düzgün insanlar burada. O çocuğun burada emin ellerde olmasını istedim. İnşallah bu kardeşimiz uzun seneler burada oynar, formayı hak eder ve milli takımlarda oynar. İnandığım için Trabzonspor'a önerdim ve onlar da izledikten sonra karar aldılar. Ben de ısrarla almalarını söylemiştim."
