Onur Nizamoğlu, Trabzonspor'un kendi sahasında 2-1 kazandığı Çaykur Rizespor maçını TİMETÜRK'e yorumladı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Yurdumuzu, düşman işgalinden kurtarıp, Cumhuriyet'i bizlere armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bu uğurda can veren aziz şehitlerimizi minnetle anıyorum.
Galibiyet uyuşturmamalı
Geçen hafta galibiyet de alınmış olsa Göztepe deplasmanındaki oyun kafalarda soru işareti yaratmıştı. Abdullah Avcı, sahaya Beşiktaş derbisi öncesi, Nwakaeme, Bakasetas riskini almadan ve Cornelius yerine Djaniny'i tercih ederek çıktı. Abdülkadir sağ kanat gibi görünse de Abdüş, çizgiye basmadan sağ iç gibi konumlandı. Beklenildiği gibi Trabzonspor topun hâkimiydi fakat kapanan Rizespor'a karşı bir türlü doğru tempoda set hücumu yapamadı. Maça Hamsik'in de çabuk ısınamamasının getirisi maalesef Gervinho'nun ciddi sakatlığı oldu. Üzerine gelen Rizespor'un penaltısı ve golü de çorbanın tuzu biberi oldu.
Gervinho yerine Cornelius'un oyuna dâhil olması da oyunu pek değiştirmedi, hatta sahada derli toplu bir takım görüntüsü de yoktu. Gününde olmayan Hamsik'in sahaya akıl koymaması da bu durumda ciddi bir etkendi. İlk yarının sonlarında silkelenip biraz vites yükseltmenin sonucunda duran toptan kazanılan penaltıda gelen gol ikinci yarıya bir reaksiyon getirecekti şüphesiz.
Abdullah Hoca ikinci yarıya Berat yerine Nwakaeme ile başlayıp, 5 dakika geçmeden merkezi Siopis – Hamsik yapıp 4-2-4'e döndürdü takımı ve galibiyet isteğini açık aşikârane gösterdi. Bu, sahadaki oyuncularına ve rakibine de bir mesajdı. Bununla birlikte ileride daha hareketli bir hücum hattı oluştu fakat net pozisyona girilmekte yine zorlanıldı. Bunun üzerine hoca Siopis'i kenara alarak Bakasetas'ı sahaya attı. Elbette gol için atılan bir zardı bu, Trabzonspor'un orta sahadaki direncini kaybetmesiyle maçı setten geçiş oyunlarına dönmesine sebep oldu ve Rizespor'a iki net fırsat verdi. Bu anlarda Uğurcan yaptığı iki kurtarışla kilit rol oynadı. İlk fırsatta da geçişten kazanılan kornerde golü buldu Trabzonspor ve pozisyon vermeden maçı galibiyetle tamamladı.
Günün en ciddi iki kazanımı Abdülkadir ve Dorukhan'ın performanslarıydı. Abdülkadir son maçlarda vitesi sürekli arttırarak gidiyordu da Dorukhan'ın tamamladığı ilk 90 dakikada ortaya koyduğu performans gelecek adına umut verdi ve ciddi bir kazanım olarak haneye yazıldı.
Tabloya bakıldığında alınan 27 puan ve namağlup bir takım var fakat son maçlarda sahadaki görüntü bu durumla çelişiyor. “Trabzonspor böyle oynamaz.” tarzı bir slogan atacak değilim. Bu kadronun karşılığı bir tempoyla, daha planlı organize hücum ederek, kendisinden kalibre olarak daha alt seviyedeki rakiplerini çok daha çabuk çözmeli Trabzonspor. En nihayetinde futbol, sonuçlar kadar aynı zamanda bir temaşa oyunu. Sonuç almak güzel elbette fakat böyle galibiyetler kimseyi uyuşturmamalı…
