Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil, Kulüpler Birliği Vakfının bugün telekonferans yöntemiyle yapılan toplantısıyla ilgili, beIN Sports kanalına açıklamalarda bulundu.
Liglerin ertelenmesi konusunda 18 kulübün hemfikir olduğunu aktaran Sepil, Kulüpler Birliği Vakfının konumu itibarıyla tavsiye kararı alabileceğini dile getirerek, "Neticede futbolun mevcut kurgusunda karar verme mercisi Türkiye Futbol Federasyonudur. Bugünkü toplantının birçok amacı vardı. Bunlardan biri de tarih konuşmak. Tarih vermezseniz, oyuncularınız, kamuoyu ne yapacak? Aynı zamanda öyle bir olay ki bir sürü federasyon tarih verdi. Mesela İngiltere, 2-3 Nisan'da başlayacağını açıkladı, şimdi de mayıs ayına çektiğini belirtti. Tarih verilebilir ama 'Bu tarihler böyle kalacak.' demek mümkün değil." diye konuştu.
Süper Lig'de oynanması gereken 8 haftanın olduğunu aktaran Sepil, "İnşallah bu virüs olayı kontrol altına alınır. Hızlı bir şekilde kontrol altına alınırsa zaten biz lig olarak çok şanslıyız. Bizim 8 maçımız kaldı ve 3 tane kupa maçımız var. En fazla oynayan takım 10 maça çıkacak. Takvim olarak en rahat durumda olan ülke Türkiye. UEFA son toplantısında, haziran ayının sonuna kadar liglerin bitirilmesini ve ardından Şampiyonlar Ligi finalinin oynanmasını tavsiye etti. Dolayısıyla bütün Avrupa ligleri buna uymak zorunda. Bunu tartıştık." değerlendirmesinde bulundu.
"Üç senaryo konuşuldu"
Mehmet Sepil, toplantıda ligin geleceği konusunda üç senaryonun konuşulduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Birinci senaryo, her şey yolunda gider ve biz de ülke olarak bu virüs vakasını hızla atlatırsak, o zaman liglere hızlı bir şekilde başlarız. Bu 8-10 maçlık programı hızlı bir şekilde yerine getiririz. Şampiyonlar, düşenler belli olur. Lig biraz gecikerek, planlandığı şekilde biter. İkinci senaryo, maalesef hem ülkemizde hem de Avrupa'da oluşan koşullardan dolayı liglere başlamak uzayabilir. Hızlandırılmış bir lig sistemine gidilmek zorunda kalınabilir. Orada da 10 tane çözüm yok, play-off gibi şampiyonların daha hızlı şekilde belirlendiği bir sistem kurulabilir. Orada işte 'düşme olmasın'... Avrupa'da aynı şeyler tartışılıyor. Üçüncüsü ise en zor senaryo, inşallah böyle bir şey yaşamayız. O da işlerin iyice gecikmesi ve liglerin bu şekilde tescil edilmesi gibi hiç düşünmek bile istemediğimiz bir senaryo. Bunların dışında bir senaryo yok. "
Toplantıda daha çok ilk senaryo üzerinde durduklarını vurgulayan Sepil, "Oyuncularımıza iki hafta izin verdiğimizde ve tekrar bunları geri çağırdığımızda, gelip ikinci gün oynamalarını kimse bekleyemez. Onları tekrar futbol oynayacak hale getirmek belli bir zaman alacak. Burada da iki senaryo var. Birincisi, kısa bir süre verip idmana başlamak. İkincisi de iki hafta ara vermek. Birinci senaryoda kesinlikle oyunculara test yaptırmayı tartıştık. Oyuncuların ve aynı kulüptekilerin virüs alıp almadığına bakmak için. Toplantıda, 'Liglere 17, 18 ve 19 Nisan'da başlamayı hedefleyelim, görüşümüzü federasyonla paylaşalım ve aynı zamanda gelişmeleri hep beraber takip edelim.' şeklinde bir görüş ortaya çıktı. Sayın federasyon başkanımızla görüştüm ve bununla ilgili bilgi verdim." şeklinde konuştu.
"Bu bir tatil süreci değil, izolasyon süreci"
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Mehmet Sepil, liglere verilen arada oyuncuların bulundukları kentlerden ayrılmamasını tavsiye ettiklerini dile getirerek, "Bu bir tatil süreci değil, izolasyon süreci. Bir haftalık süreçte evde kalmalarını ve sonrasında yapılacak testlerde bir sorun olmaması halinde, antrenmanlara başlanabileceği önerisini tartıştık. Çoğunluğun düşüncesi buydu. Oyuncularımızın bulundukları şehirden başka yere gitmelerine kesinlikle izin verilmemesi konusunda hemfikir olduk. Oyuncu illa gitmek istiyorsa, kulüpler kendi sistemleri içerisinde bunu oyuncuyla tartışacak. Nasıl bir anlaşmayla giderler, o artık kulüplerin kendi tasarrufu olacak. Umarım herkes bizim tavsiye kararımıza uyar." ifadelerini kullandı.
Sezon sonunda sözleşmesi bitecek futbolcuların durumunu da toplantıda görüştüklerini anlatan Sepil, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önümüzde birçok sorun var. Bunlardan birisi de oyuncuların çok önemli bölümünün sözleşmelerinin mayıs ayı sonunda bitmesi. Ancak bu sadece bizim değil, bütün Avrupa'nın sorunu. Şu an Türkiye'deki mevcut sözleşmelere göre, burada hiçbir sorun yok. Dolayısıyla futbolcuların sözleşmelerinin, otomatik olarak uzayan ligle beraber uzaması çok doğaldır. Neticede böyle bir olayda herkes zarar eder. Kulüpler bu işten zarar edecek, oyuncular edecek... Böyle bir şey olduğunda bütün zararın bir tarafa yüklenmesi söz konusu değil. Bu konuda FIFA'nın nasıl bir tutum alacağı çok önemli."