Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ) yürütülen çalışmayla, yeni tip koronavirüs hastalarının kullanımı ve bu mücadelede ön safta yer alan sağlık çalışanlarının korunması amacıyla, solunan havayı ultraviyole ışınlarla temizleyen solunum cihazı geliştirildi.
Milliyet gazetesinin haberine göre; koronavirüs le mücadelede en kritik ekipmanlar arasında gösterilen solunum cihazları konusunda tüm dünyada hem yeni teknolojilerin geliştirilmesi hem de üretimin artırılması için çok sayıda proje yürütülüyor.
Türkiye'de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK'ın destekleriyle çok sayıda akademisyen ve girişimci, solunum cihazı geliştirmek için çalışma yapıyor.
DEÜ'de de koronavirüs hastalarının hayata tutunmasına yardımcı olmak üzere solunum cihazı geliştirmek üzere Kemik Kıkırdak Doku Biyoteknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu liderliğinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Hancı, Travmatoloji Ana Bilim Dalı'nda araştırma görevlisi Cihangir Türemiş ve Biyomekanik Ana Bilim Dalı'nda doktora öğrencileri Gizem Baysan, Reşit Buğra Hüsemoğlu ve Mert Rüştü Onar'ın katılımıyla ekip oluşturuldu.
Türk bilim insanları, yeterince nefes alamayan hastalara elle ventilasyon sağlayan ambu cihazının temel mantığını kullanarak, giren ve çıkan hava basıncını kontrol edebilen bir solunum cihazı geliştirmeyi başardı.
Solunum cihazında hastanın nefesini dışarıya verirken virüslerin sağlık çalışanları ya da çevresinde bulunan sağlıklı kişilere buluşmaması için diğer filtrelere ek olarak ultraviyole ışınlar kullanıldı.
NEFES, ÜÇ FİLTREDEN GEÇİYOR
Projeyle ilgili bilgi veren ekip üyesi Reşit Buğra Hüsemoğlu, geliştirdikleri sistemde kullanılan motorun ambu cihazına otomatik hareket verdiğini, bu sistem sayesinde hastanın rahat nefes aldığını söyledi.
Corona virüsün insanlara solunum yoluyla bulaşabilen bir hastalık olduğunu, buradaki riskleri azaltmak üzere özel çalışmalar yaptıklarını belirten Hüsemoğlu, şunları kaydetti:
"Geliştirdiğimiz cihazda solunan havanın filtrelerden geçirilip temiz bir şekilde dışarıya verilmesi amaçlandı. Burada ilk önce hastadan çıkan hava, sıvı bir dezenfektan çözeltisinin içinden geçiriliyor. Daha sonra nem tutucu özelliğe sahip başka bir filtreden geçiriliyor. Son olarak ise ultraviyole lambasıyla birlikte geride kalan partiküllerin önlenmesi amacıyla tekrardan bir sterilizasyon gerçekleşiyor ve havanın ortama temiz şekilde verilmesi sağlanıyor."
Proje ekibi lideri Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu da geliştirdikleri cihazın yoğun bakımlarda kullanılan solunum cihazlarıyla aynı işlevi gördüğünü, hafif ve taşınabilir olduğu için hastane dışındaki ortamlarda da rahat faydalanılabileceğini anlattı.
Solunum cihazının elektrikle ya da şarj sistemiyle çalıştığını dile getiren Havıtçıoğlu, "Arkadaşlarımızla geliştirdiğimiz solunum cihazı dünyada bir ilk. Bu cihazın prototipini geliştirdikten sonra üretilebilmesi için medikal firmalara verdik. Onlar da bununla ilgili TÜBİTAK'a başvuruda bulundu. TÜBİTAK ile ön görüşmeler yapıldı, birinci aşaması bitirildi. TÜBİTAK'tan geçse de geçmese de medikal firmalar bu cihazı tahmin ediyorum 15 gün içinde üretim basamaklarına almış olacak." diye konuştu.
Bu cihazın geliştirilmesi konusunda başta DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar olmak üzere tüm yöneticilerin destek verdiğini belirten Havıtçıoğlu, aslen Kıbrıslı olduğunu, tıp fakültesi eğitimini merhum Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün sağladığı bursla tamamladığını, bu nedenle geliştirdiği cihazın adını "Koru-Türk" koymayı planladığını sözlerine ekledi.