Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi 2020'ye katılan Özlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de hastalığın perşembe günü itibarıyla tek bir kişiye bulaştığını ve bu durumun bir salgın olduğu anlamına gelmediğini belirtti.
Türkiye'nin şu an itibarıyla Kovid-19'a karşı iyi bir noktada olduğuna işaret eden Özlü, alınan tedbirlerle hastalığın Türkiye'ye girişinin geciktirildiğini söyledi.
Bu durumun kendilerine iki şekilde avantaj sağladığını anlatan Özlü, başka ülkelerin hastalığın salgını ile uğraşırken Türkiye'nin ise bu süreyi iyi kullandığını ve salgınla baş edebilmek için gerekli hazırlıkları yaptığını dile getirdi.
Özlü, "Türkiye şu an salgınla mücadeleye hazır. Bütün sağlık kurulları, çalışanları duyarlı ve farkındalık çok yüksek seviyede. Herkesin görev ve sorumlulukları belli. Bir hasta çıktığı zaman süreç başından sonuna nasıl yönetileceği belli. Dünyaya da örnek olduk bu konuda" diye konuştu.
"BAHAR ve YAZ AYLARINDA ZAYIFLAYACAK"
Hastalığın geç gelmesinin ikinci avantajının ise hava sıcaklığının arttığı dönemlerin başlaması olduğuna dikkati çeken Özlü, şunları kaydetti:
"Havalar ısınmaya başladı. Yaz dönemine giriyoruz. Bu virüs daha çok kış mevsiminde salgın yapıyor. Bahar ve yaz ile dünyadaki bütün salgınlar zayıflar ve biter. Türkiye'de büyük çaplı bir salgın olmadan bu süreci atlatacağımızı umut ediyorum. Hastalığın iklimle kesin bir ilişki içerisinde olduğunu söylemek zor ama daha önceki deneyimlerden yola çıkarak salgınların nisan ve mayıs gibi durduğunu biliyoruz. Ne olacağını kesin söylemek zor. Tehdidin devam ettiğini düşünüp gerekli tedbirleri almalıyız. Hastalığı geç gelmesinde başarılıyız ama bulaşıcılığının, yayılımının engellenmesinde de doğru yapmamız gerekenler var."
HERKESLE 1,5 DAKİKA
Sağlık Bakanlığının bu konuda üzerine düşen görevi yaptığını, toplumun da tavsiyelere uyması noktasında duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Özlü, "Virüsün yayılması hasta kişilerden sağlam kişilere damlacık enfeksiyonu şeklinde oluyor. Damlacık enfeksiyonları ise 1,5 metre uzaktaki bir kişiyi etkilemiyor. Bu dönemde kalabalık ortamlara çok gitmemek. Yurt dışı seyahatleri çok zorunlu değilse iptal etmek ve insanların arasına karışmak zorundaysak da 1,5 metrelik mesafeyi korumak çok önemli. Bu mesafeyi koruyamıyorsak maske takarak hasta kişilere yaklaşmalıyız. Kendisini hasta hisseden kişiler de en yakın sağlık kuruluşuna giderken toplu taşıma aracı yerine ya kendi aracını kullanmalı ya da 112'den yardım istemeli" şeklinde konuştu.
"ALKOLÜN KORUYUCULUĞU VAR AMA ELİMİZE SÜREREK, İÇEREK DEĞİL"
Sağlık Bakanlığının ilk günden bu yana düzenli bir şekilde bilgi paylaşımında bulunduğunu hatırlatan Özlü, şöyle devam etti:
"Bakanlık bilgilendirmeler yapıyor, Korona Bilim Kurulu üyeleri olarak bizler açıklamada bulunuyoruz. Broşürler, internet sayfaları hazırlandı. Sosyal medyada çok fazla yanlış bilgiler dolaşıyor. Hastalığı sosyal medyadan değil Sağlık Bakanlığından takip edin. Sağlıklı bilgilere bu şekilde sahip olabilirsiniz. Sosyal medyadaki bilgilerin doğruluğu tamamen tartışmalı. Bir resim, video paylaşıyorlar konuyla tamamen ilişkisiz. Bazı isimler, sayılar tamamen farklı olabiliyor. Bunlara itibar edersek ipin ucunu kaçırabiliriz. Doğru ile yanlış birbirine karışabilir. Sosyal medyada espri amaçlı paylaşımlar da ciddiye alınabiliyor. Dikkat çekmek, tıklanmak için paylaşımlar yapılıyor. 'Alkol içerseniz korunursunuz.' gibi paylaşımlar görüyoruz. Bunların hiçbir bilimsel dayanağı yok. Bunlar hep sosyal medyanın oyunu. Alkolün koruyuculuğu var ama elimize sürerek, içerek değil."
"EVE KAPANMAYA GEREK YOK"
Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de şu an için endişe edecek bir durumun olmadığına işaret ederek insanların eve kapanmaması gerektiğini söyledi.
Virüsün 70 ve 80'in üstündeki kişiler için daha büyük bir risk oluşturduğuna dikkati çeken Özlü, "Eğer yaşınız 50'nin üzerinde olup da diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği gibi hastalıklarınız varsa dışarı çok çıkmamanızda, kalabalıklara girmemenizde fayda var. Genç biriyseniz eve kapanmanıza gerek yok. Sarılmamak, öpüşmemek, 1,5 metreden birbirine çok yaklaşmamak, elleri sık sık sabunla yıkamak gerekiyor. Bu gibi çok basit önlemlerle kendimizi koruyabiliriz. Başka hiçbir şeye gerek yok" ifadesini kullandı.