Dolar

42,6057

Euro

49,6312

Altın

5.762,63

Bist

11.280,34

Kış hastalıklarına karşı bağışıklığın anahtarı

Uzmanlar, kış aylarında bağışıklığın korunması için mevsimine uygun beslenme, yeterli sıvı alımı ve sağlıklı gıda tercihlerinin önem taşıdığını belirtti.

1 Saat Önce Güncellendi

2025-12-10 09:33:19

Kış hastalıklarına karşı bağışıklığın anahtarı

Havaların soğuması ve gün ışığının azalmasıyla birlikte bağışıklık sisteminin önem kazandığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör, kış aylarında hastalıklardan korunmak için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olunması gerektiğini ifade etti. Güngör, sağlıklı ve güçlü bağışıklık sisteminin sürdürülebilmesi için mevsimine uygun beslenmenin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Kış aylarında atıştırmalık tüketimine yönelimin arttığını, yağlı ve şekerli besin tercihleri nedeniyle vücut ağırlığında istenmeyen değişiklikler yaşanabildiğini belirten Güngör, bu durumun vücutta fazla yağ birikimi olarak tanımlanan obezitenin artmasına yol açtığını söyledi. Güngör, sağlıklı hayatın sürdürülmesi için mevsimine uygun sağlıklı beslenme ile ideal kilonun korunmasının gerektiğini vurguladı.

Azalan hava sıcaklıkları nedeniyle vücut ısısının korunması için yeterli sıvı alımının önemli olduğunu ifade eden Güngör, günde en az 2 ila 2,5 litre su içilmesi gerektiğini dile getirdi. Sıvı alımını desteklemek amacıyla ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı ve açık çay gibi içeceklerin tercih edilebileceğini belirtti.

Kış mevsiminde artan soğuk algınlığı ve enfeksiyonlara karşı A, C, D ve E vitaminlerinden zengin bir beslenme düzeninin bağışıklık sistemine önemli katkı sağladığını söyleyen Güngör, mevsimine uygun şekilde günlük en az 2 porsiyon meyve ve 3 porsiyon sebze tüketilmesini önerdi. Bu dönemde havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, pırasa ve maydanoz gibi sebzeler ile portakal, mandalina ve elma gibi meyvelerin tercih edilmesini önerdi.

E vitamini kaynakları olan kuru baklagiller ve kuruyemişlerin de günlük beslenmede yeterli ve dengeli şekilde yer alması gerektiğini dile getiren Güngör, haftada 2-3 kez nohut, kuru fasulye, mercimek ve barbunya gibi kurubaklagillerin tüketilmesini tavsiye etti. Günlük beslenmede 20-30 gram ceviz, badem veya fındık gibi kuruyemişlere yer verilmesini önerdi.

D vitamininin kemik ve diş sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Güngör, bu vitaminin güneş ışınlarıyla deri tarafından üretildiğini söyledi. Kış aylarında güneş ışınlarından yeterince faydalanılamaması nedeniyle D vitamini ihtiyacının karşılanamadığını belirtti. D vitamininin besinlerle yeterli düzeyde alınamasa da balık tüketiminin bu dönemde önemli olduğunu ifade eden Güngör, balığın omega-3 yağ asitleri, kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerdiğini aktardı.

Bu nedenle kış aylarında haftada 2-3 kez balık tüketilmesi gerektiğini söyleyen Güngör, yüksek yağlı besinlerden uzak durulması gerektiğini dile getirdi. Margarin, tereyağı, yağlı etler ve yüksek kolesterol içeren sakatat ürünlerinin sık tüketilmemesi gerektiğini belirten Güngör, bunun yerine zeytinyağı, yağlı tohumlar ve kuruyemişler gibi sağlıklı yağ asitleri içeren besinlerin uygun porsiyonlarda tercih edilmesini önerdi.

Kış aylarında basit karbonhidrat içeren şekerli besinlere ve tatlılara yönelimin arttığını belirten Güngör, Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisine göre günlük şeker alımının toplam enerji alımının en fazla yüzde 10'u kadar olması gerektiğini, mümkünse daha da azaltılmasının önem taşıdığını söyledi. Sağlıklı beslenme kapsamında basit şekerler yerine tam buğday ekmek, bulgur gibi tam tahıllar, kurubaklagiller ve meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Şekeri azaltılmış sütlü veya meyveli tatlılar ile sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılarak hazırlanan ev yapımı ürünlerin ön plana çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

Kış aylarında sağlıklı pişirme yöntemleriyle hazırlanan ev yapımı geleneksel gıdaların tüketiminin arttığını belirten Güngör, bu ürünlerin yapay koruyucu ve katkı maddesi içermeyen, doğal ürünler olduğunu söyledi. Bu gıdaların raf ömürlerinin günümüz işlenmiş ürünlerine göre daha kısa olmasına rağmen sağlık açısından önemli avantajlar sağladığını ifade etti.

Obezitenin günümüzde önemli bir sağlık sorunu haline geldiğini belirten Güngör, ev yapımı sağlıklı gıda üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi. Özellikle çocukların hazır ve paketli besinler yerine ev yapımı sağlıklı besinleri tüketmeleri konusunda bilinçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Güngör, mevsiminde ve çevreyi kirletmeden üretilen, bol ve ekonomik dönemlerde ulaşılabilen besinlerin geleneksel yöntemlerle farklı yiyeceklere dönüştürülmesinin, sağlıklı yaşama ve sağlıklı beslenmeye önemli katkı sağladığını ifade etti. Bu kültürel mirasın sürdürülmesinin toplumsal dayanışmayı güçlendirdiğini belirterek, yerel üretimin desteklenmesinin sağlık açısından değerli olduğuna dikkat çekti.

İHA

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Uçak, aracın üzerine indi!

Haber Ara