Yanlış beslenme alışkanlıkları, kullanılan ilaçlar, stres ve kronik hastalıklar gibi pek çok etken mide hastalıklarının gelişiminde rol oynayabilse de bu hastalıkların altında yatan en önemli nedenlerden bir tanesi de helikobakter isimli bakteri. İşte, Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş' ten helikobakter ile ilgili önemli bilgiler.
Helikobakter Nedir ve Nasıl Bulaşır?
Helikobacter Pylori, kısa adıyla helikobakter, dünyada en yaygın görülen enfeksiyonlardan bir tanesine neden olan bir bakteri türü. Bu bakterinin neden olduğu enfeksiyon peptik ülser (mide ülseri) ve mide astarının iltihabı olan gastrit gibi hastalıkların en yaygın nedenleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda helikobakter enfeksiyonu, bazı mide kanseri türlerine yakalanma konusunda da önemli bir risk faktörü. Bakterinin enfeksiyona yol açtığı bölge mide ile sınırla kalmayıp bazı durumlarda ince bağırsakların üst kısımlarını da etkileyebiliyor. Bu nedenle yapılan endoskopik incelemeler sırasında mide hastalıklarından herhangi birine ilişkin şüphe uyandıran lezyona rastlanması halinde bu bölgeden örnek alınarak Helicobacter Pylori'nin varlığına ilişkin gerekli araştırmaların yapılması çok büyük bir önem taşıyor.
İnsanların yarısından fazlasının midesinde var
Yapılan pek çok bilimsel araştırmaya göre dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin vücudunda helikobakter bulunuyor. Buna karşın helikobakteri vücudunda barındıran insanların büyük bir kısımda bu bakteri enfeksiyon, gastrit veya ülsere neden olmuyor. Midenin iç yüzeyinde, mide asidinden etkilenmemek için özel bir zar yer alıyor. Helikobakter bu zara saldırarak zarar verdikten sonra mide asidinin, mide dokusuna zarar vermesine neden oluyor. Bu durum peptik ülsere neden oluyor. Mide hastalıklarının büyük bölümünden sorumlu olan bu mikroorganizma kirli su ve yiyeceklerin tüketilmesi, el hijyenine yeterli özenin gösterilmemesi gibi durumlarla vücuda girebiliyor. Temiz su ve gıdaya ulaşmanın zor olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaşayan bireyler, kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunanlar, helikobakter enfeksiyonu bulunan kişilerle aynı evde yaşayan bireyler bu enfeksiyona yakalanma konusunda çok daha büyük bir risk taşıyor.
Teşhisi çok kolay, peki ya tedavisi?
Mide hastalıklarına ilişkin belirtilerle gastroenteroloji birimlerine başvuran hastalarda teşhis amacıyla sıklıkla endoskopik incelemeye başvuruluyor. Ucunda ışık ve kamera bulunan endoskop adlı cihaz yardımıyla ağızdan on iki parmak bağırsağına kadar tüm sindirim kanalı görüntülenebiliyor. Bu görüntüleme sırasında herhangi bir mide hastalığının teşhis edilmesi halinde ilgili bölgeden biyopsi alınarak incelenmek üzere laboratuvarlara gönderiliyor. Yapılacak inceleme sonucunda helikobakter adlı bakterinin teşhis edilmesi halinde derhal antibiyotik tedavisine başlanması gerekiyor. Bakterinin vücuttan temizlenmesinin ardından neden olduğu hasarı geri döndürmeye yönelik gastroenterolojik tedavilerin başlatılması önem taşıyor. İlaç tedavisine ek olarak ülser ve mide kanseri söz konusu olduğunda cerrahi operasyonlara da başvurulması gerekebiliyor. Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, helikobakter enfeksiyonunun erken evrelerde tespit edilerek tedavi sürecinin başlatılmasının mide hastalıklarının ilerleyişini durdurma üzerindeki çok büyük etkilerinin olduğunu vurguluyor.