Belli bir yaştan sonra yoğunluklu olarak görülen ve ülkemizde ne yazık ki yaygın şekilde maruz kaldığımız felç konusunda tıbbi çalışmalar sürüyor.
Tedavi sürecinde pozitif adımların atıldığı felçte insanların belli bir yaşa ulaşmasından ziyade değişken faktör olarak yaşam tarzı belirleyici bir unsur..
Tedavinin yöntemi ve hızı ise felçin etkisinde belirleyici rol oynamakta.
Tetikleyici unsurlar
Alzheimer dışında bunamanın en büyük nedeni beynin küçük damarlarının tıkanması. Beynin büyük damarlarındaki tıkanma da felce neden oluyor. Felç beyni besleyen kan damarlarındaki akışın durmasıyla meydana gelen beyin hasarıyla meydana çıkan bir sağlık sorunu.
Felçlerin yarısından fazlası yüksek tansiyona bağlı. Şeker hastalığı, fazla yüksek kolesterol, kan basıncını yükselten anlık ısı değişiklikleri, sigara, aşırı yorgunluk, uzunca zaman güneş altında kalma ve fazla yiyecek yeme ise önemli riskler arasında sıralanabilir.
Her yıl 250 bin kişi etkileniyor
Her yıl 250 binin üzerinde kişi ülkemizde felç geçiriyor. Halk arasında inme olarak da tabir edilen felç hasta sayısı ülkemizde 3 milyona yakın. Yüzde, kolda ve bacakta görülen güçsüzlük ya da uyuşukluk, Anlama güçlüğü, Konuşma güçlüğü, Baş dönmesi, Denge kaybına bağlı düşmeler, Bir veya iki gözde bulanık ya da görmede azalma, Şiddetli ve ani baş ağrıları, Yutma güçlüğü gibi belirtiler felcin belirtilerinden olabilmekte.
Tedavi sürecinde yapılanlar
Felçler birçok farklı hastalık nedeni ile ortaya çıkıyor. Bu nedenle tedavisi altta yatan nedene göre değişiklik gösteriyor. Örneğin damar tıkanıklığına bağlı olan felçlerde kan sulandırıcı ilaçlar, multipl skleroza bağlı felçlerde bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar, sinir hastalığına bağlı felçlerde nöropati nedeni olan etkeni ortadan kaldıran ilaçlar veya kas hastalığına bağlı felçlerde kas hastalığının tipine göre değişen tedaviler kullanılmakta.Tüm bu tedavilerdeki tek ortak nokta,hastalarda iyileşmeyi hızlandırması ve kas erimesini engellemesi nedeni ile fizik tedavinin de ilaç tedaviler ile uygulanması.
Erkekleri daha çok vuruyor
Tüm dünyada kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada ölüm nedeni olarak felç geliyor. Özellikle Karadeniz ve Güney Doğu'da felç geçiren hasta sayısının fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Ülkemizde Türk Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı bir araştırma ise felçten en fazla erkeklerin etkilendiğini ortaya koyuyor.
Kadınları de es geçmiyor
inme geçiren hastaların yüzde 75'i 60 yaş civarında. 60 yaş sonrası her 10 yılda 2 katına çıkıyor. Cinsiyet açısından bakıldığında 55 yaş üzeri erkeklerde kadınlara göre daha yaygın. Yaş ilerledikçe inme oranı kadınlarda artıyor. Önceden geçirilmiş iskemik bir inme ve geçici inme sonrası yeni bir inme görülmesi riski oldukça yüksek.
Hızlı tedavi hayat kurtarır
Bilhassa beyin damarı tıkandığında, beyin dokusunda hasar oluşmaya başlıyor. Bu hasar bekledikçe daha da genişliyor. Tıkanan damar büyük olduğunda ve süre uzadığında beyin hasarı artmakta. Bir an önce damarın açılması ise tüm bunları engelleyerek beyin dokusunda oluşan hasarın genişlemesinin önüne geçer. Beyin dokusunda, inme nedeniyle oluşan hasarı, ne kadar kısıtlı tutulabilirse o derece erken ve hızlı düzelme sağlanır. Bu nedenle, inme söz konusu olduğunda hızlı tedavi erken ve hızlı düzelme anlamına geliyor.
