Koronavirüs salgını nedeniyle giderek daha da hareketsiz hale gelen yaşam tarzımız, başka rahatsızlıkların da kapımızı çalmasına neden olabilir. Durağan yaşam tarzı ve eklemlerin kötü kullanımına bağlı olarak 40 yaşından sonra ve özellikle kadınlarda daha çok görülen kireçlenme riskine dikkat çeken Acıbadem Bursa Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Zeynep Sağırkaya, “Kireçlenmeye karşı kilonuzu koruyun, mevcut koşullarınıza en uygun hareket olanaklarını hayatınıza katın. Pilates ve yogaya başlayın” çağrısında bulunuyor.
200'den fazla hastalığı içeren romatizma; kemik, kas, eklem, tendon ve bağların etrafındaki ağrı ve acıyı ifade etmek için kullanılıyor. Romatizmal hastalıkların temelde iltihaplı ve iltihapsız olarak ikiye ayrıldığını belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Zeynep Sağırkaya, en sık görülen romatizmal hastalıkların “kireçlenme, fibromiyalji, romatoid artrit, ankilozan spondilit, Behçet hastalığı, bağ dokusu hastalıkları” olduğunu söylüyor. Halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartritin 40 yaş üzerindeki kişilerde sıklıkla görüldüğüne işaret eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Zeynep Sağırkaya, “Osteoartrit vücuttaki herhangi bir eklemde ortaya çıkabilir. Ancak sıklıkla eklemleri, elleri, omuzları, kalçayı, dizleri ve omurgayı etkiliyor” diyor.
Kadınlarda daha sık görülüyor
Kireçlenmenin yaşlanma nedeniyle eklem kıkırdağında oluşan değişikliklerden kaynaklandığını ve hareketlerde kısıtlamaya, ağrıya neden olduğunu belirten Dr. Zeynep Sağırkaya, “Kadınlarda kireçlenme riski daha yüksek. Ancak bunun nedeni bilinemiyor. Hormon farklılıklarının etken olabileceği düşünülüyor” diye bilgi veriyor. Genetik faktörlerin yanı sıra özellikle sporcularda görülen yıllar içinden oluşan tekrarlayıcı küçük travmalar da diğer nedenler arasında. Tüm bu etkenler kişinin romatizmaya yakalanma riskini de ortaya koyuyor.
Sigara ve alkolden uzak durun
Romatizmaya yakalanmayı önlemenin mümkün olmadığını kaydeden Dr. Zeynep Sağırkaya, “Koronavirüs günlerinde daha sağlıklı olabilmemiz için beslenmemize ve mümkün olduğunca çok hareket etmeye özen göstermek gerekiyor. Yüzme ve yürüyüş gibi her zaman önerdiğimiz sporları yapmak şu an mümkün olmasa bile pilates ve yogaya başlayabilirsiniz. Bunun için dijital ortamda sunulan olanaklardan yararlanabilirsiniz. Böylece kilo almazsınız ve dolayısı ile eklemlerinize aşırı yük binmez. Ayrıca damar yapısını bozan sigara ve alkolden de uzak durmak gerekiyor” diye konuşuyor.
Alternatif tedavi yöntemlerinden de yararlanılıyor
Romatizma tanısı, hastanın şikayetlerinin yanı sıra kan testleri ve görüntüleme yöntemlerinin sonucuna göre uzman doktor tarafından konuyor. Hayatın normal bir şekilde sürdürülmesini sağlayan çok sayıda tedavi seçeneği bulunduğunu söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Zeynep Sağırkaya, şöyle devam ediyor: “Tedavi, romatizmanın türüne ve hastanın şikayetlerine göre planlanıyor. Basit ağrı kesicilerden daha güçlülerine kadar bir dizi ilaç seçeneğimiz var. Bunun yanında eklem içine uygulanan kortizon, hyaluronik asit, PRP dediğimiz trombositten zengin plazma, kök hücre tedavileri fayda sağlıyor. Tamamlayıcı tıp uygulamalarından akupunktur, ozon, nöralterapi, proliterapi de diğer yardımcı tedavi yöntemlerini de kullanıyoruz.”