Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

El ayak ağız hastalığı nedir?

Çocukların özellikle okullarda kalabalık ve havasız ortamlarda ders görmesi, el-ayak ve ağız hastalığını tetikliyor. Peki el ayak ağız hastalığı nedir? El ayak ağız hastalığı nedenleri nelerdir? El ayak ağız hastalığı tedavisi nasıldır? İşte konuya ilişkin uzman yorumları...

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-09-29 17:44:38

El ayak ağız hastalığı nedir?

Uz. Dr. Dicle Çelik, el-ayak ve ağız hastalığının virüslerin yol açtığı bulaşıcı bir hastalık olduğunu ve 10 yaş altı çocuk ve bebeklerde yaygın olarak görüldüğünü söyledi. Hastalığın mukus, salya ya da hasta birinin dışkısı ile doğrudan temas yoluyla yayıldığını açıklayan Uz. Dr. Çelik, hastalığın kuluçka süresinin 3-7 gün olduğunu belirtti.

El-ayak ve ağız hastalığı belirtileri nelerdir?

Uz. Dr. Çelik, hastalığın belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: "Kuluçka süresinden sonra yüksek ateş, bademcikte, dilde ve yanak içinde aft benzeri yaralar oluşur. Avuç içi ve ayak tabanında kırmızı, bazen içi sıvı dolu ağır döküntüler görülür. Bu döküntüler, bacak, kalça ve genital organda da olabilir. Suçiçeğini andırır ancak boyut olarak suçiçeğinden daha küçüktür. Döküntüler, 7-10 gün içinde hafif iz bırakarak azalır, birkaç hafta içinde tamamen geriler."

 

 El-ayak ve ağız hastalığı tedavisi nasıldır?

Ağız içindeki yaralardan dolayı çocuklar bu dönemde iştahlı olmasına rağmen yemek yiyemez. Yeterince sıvı alamayan çocuklara serum takılması gerekebilir. Aftların yaygın olduğu dönemde çocuklara sıklıkla çorba, süt gibi sıvılar ve yoğurt gibi serin, ağızdaki yaraları ağrıtmayan gıdalar verilmelidir. Ayrıca ağız içi yaraların ağrısını azaltmak ve iyileşme süresini hızlandırmak için çeşitli spreyler, karadut şurubu kullanılabilir. Vücuttaki döküntüler için kurutucu losyonlar kullanılabilir. Bazen döküntüler çok kaşıntılı olabilir. Bu dönemde doktorun önereceği kaşıntı engelleyici ilaçlar verilebilir. Çocuğun ateşli döneminde ise ateş düşürücüler kullanılabilir. Hastalık viral bir enfeksiyon olduğu için antibiyotik tedavisine gerek yoktur.

El-ayak ve ağız hastalığı hakkında bilinmesi gerekenler!

 Ellerde, ayaklarda soyulmalar ve tırnaklarda çatlamalar, dökülmeler olabilir. Korkulacak bir durum değildir.

 Hastalıkla eş zamanlı ishal gelişebilir. Hastalık kendi seyrini tamamladıktan sonra geçer.

 Havuz mevsiminin başlaması ile birlikte havuz sularının yutulması hastalığı salgın hale getirebilir.

 Ellerin sık sık yıkanması, ağza ve yüze sürülmemesi gerekmektedir.

Bulaşıcı olduğu için hasta kişilerden uzak durulmalıdır.

 El-ayak-ağız hastalığı nadir olmakla birlikte yetişkinlere de bulabilir.

En tipik özelliği çocuk yaş gurubunda özellikle de üç yaş altında görülmesi olan el ayak ağız hastalığının kreşlerde özellikle yaz ve sonbahar mevsimlerinde görülme sıklığı artar. Virüs direk temas ya da hasta çocuğun salya, dışkı, idrar gibi salgılarıyla temas sonucu bulaşan bu hastalıkta eller kilit görevi görür. Salgı teması, oyuncaklar ve ellerle bulaşabildiğinden hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak, kalabalık ortamlarda bulunmak hastalığın bulaşma riskini arttırır. Bulaşmayı takiben kuluçka dönemi 5-7 gündür.Bu hastalığın bulaştırıcılığı döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve döküntüler solup ateş düştükten sonraki 5 gündür.

El ayak ağız hastalığında İlk bulgular halsizlik, kırgınlık halidir. Bunu düşük düzeyde bir ateş takip eder. Ateş 38-38,5 C dir. Ateşin süresi ortalama 3 gündür. Bu süre 7 güne kadar da uzayabilir.

İştah kaybı,

Huzursuzluk,

Boğaz ağrısı,

Yemek yerken ağızda acıma, yutamama,

Ağız etrafında ve içinde ağrılı döküntüler,

Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler ve soyulmalar görülebilir.

Hastalık 7-10 gün kadar sürer. Ancak virüsün vücut salgılarıyla ve dışkıyla atılımı haftalar sürer.

 El ayak ağız hastalığı nasıl teşhis edilir ve tedavisi nasıldır?

Teşhis klinik bulgulara dayanır. Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene ile teşhis edilir. Virüs ağız salgısından, dışkıdan, derideki lezyonlardan izole edilebilir. Tedavi ateş düşürücü ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve besin desteği yapmaktır. Ağızdaki yaraların bakımı için lokal uygulamalar, ağız spreyleri, vitamin desteği verilebilir. Deri lezyonlarının bakımı önemlidir. Komplikasyon varlığında ek destek tedaviler verilir.

Hastalıktan korunmak için...

Virus sabunla etkisiz hale geldiğinden el yıkamak en önemli koruyucu uygulamadır.

Oyuncakların ve çocukların bulunduğu ortamların temizliği de unutulmamalıdır.

Hasta çocukların özellikle ateşli olduğu dönemlerde kreşe ve okula gönderilmemesi gerekir.

Ateşsiz çocuğun yuvaya, kreşe gitmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Bağışıklığı bozulmuş veya organ nakli yapılan kişilerden hasta çocuklar uzak tutulmalıdır.

Gebelikte fetusa ve anneye ait riskler kesin olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gebelerin hastalarla temasının engellenmesi önerilir.

Henüz el, ayak ve ağız hastalığına karşı koruyuculuğu sağlayabilecek bir aşı yoktur.

Yeterli miktarda sıvı alımına dikkat edilmeli

El–ayak-ağız hastalığında, kişinin bağışıklık sistemine göre hastalığın seyri değişkenlik gösterir. Yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteren el-ayak-ağız hastalığı, çocukların el, ayak ve bileklerinin neredeyse tamamını kırmızıya boyamaktadır. 1-2 günlük ateşli dönemi takiben ya da ateşle beraber; el ve ayak içleri, ayak tabanları, bez bölgesi, gövdede ayrıca ağız içinde ortaya çıkan ağrılı ve kaşıntılı olabilen içi sıvı dolu kırmızı döküntüler görülür.

 Pütür pütür olarak tanımlanan bu kırmızı döküntüler, kasıklarda, kalçada, dizlerin arkasında ve genital bölgede de görülebilir. Döküntüler ve ateş 5-6 gün sürebilir ve 38 C ila 40 C arasında değişkenlik gösterebilir. Ağız içinde oluşan aftlar nedeniyle yutma güçlüğü ve beslenme isteksizliğiyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Döküntüler kaşıntılı ve ağrı verici olabilir. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşme gösterirken, beslenme güçlüğü ve ateşin geçmediği hastalarda yatarak sıvı tedavisi gerekebilir.

Özellikle uygulanan bir tedavisi olmayan ve kendi kendini sınırlayan hastalık, 1 hafta kadar süreyle bulaşıcılığını sürdürür. Bu hastalıkta ateş ve ağrı giderici olarak parasetamol ve ibuprofen içeren şuruplar önerilir. Döküntüler kaşıntılı ise kaşıntı giderici losyonlar fayda edebilir. Ilık sabunlu suyla yıkanmanın zararı yoktur. Yutma güçlüğü olan çocukların muhallebi, yoğurt, çorba gibi ılık ve yumuşak besinlerle beslenmesi ve yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması için bol bol su içmeleri önerilir. Ağız içine uygulanan lokal antiseptik ve analjezik içeren diş jelleri çocukların beslenmesini daha konforlu hale getirebilir.

Hastalıktan korunmak için bunlara dikkat edin!

El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyen kurallarına dikkat edilmesidir. Alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:

Bulaşıcı olduğundan el-ayak-ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durun.

Özelikle 1 hafta boyunca kreş – anaokulu ve benzeri kalabalık ortamlardan çocuu uzak tutun.

Çocukların ortak oyuncaklarla oynadıkları alanların düzenli şekilde dezenfekte edilmesine özen gösterin.

Çocukların ellerini düzgün şekilde yıkadıklarından emin olun.

Bebeklerin bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkayın.

Tabak, bardak, çatal, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçının.

Hastalarla öpüşme ve sarılma gibi yakın temasta bulunmayın.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara