Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, “Diyabet sıklığı tüm dünyada ve ülkemizde hızla artmaya devam ediyor. Ancak, ülkemizde toplumun üçte ikisi yani her üç kişiden ikisi bu ciddi sağlık probleminin farkında değil. Bu da hastalığın teşhisi ve tedavisinde gecikmeye sebep olabiliyor. Her iki diyabet hastasının birinde de şeker kontrolü hedefte değil.Diyabet hastalığının en önemli risklerinden biri ise diyabetik ayak yarası. Ayağın ya da bacağın ampütasyonuna (iyileşmesi olanaksız görülen bir organı kesme) kadar ilerleyebilen diyabetik ayak yarasında en ufak bir kızarıklık bile önemli” açıklamasını yaptı.
“Diyabet, dünyadaki travmatik olmayan ayak ampütasyonlarının (kesiklerinin) başta gelen sebebidir” diyen Prof. Dr. Ertuğrul Taşan,“Diyabetik ayak, ayakların özellikle basınç gören yerlerinde sinsi seyirli, ağrısız, iyileşmeyen küçük yaralarla başlayıp kısa sürede tüm ayağa yayılabilir. Ayak sinirleri ve damarlarının diyabete bağlı tahribatı,ayak diyabetinin başlıca nedenidir. Bu nedenle ayaklar ve ayak tabanları düzenli olarak kontrol edilmelidir.En ufak enfeksiyon ya da renk değişikliği gibi durumlarda ilgili hekime başvurulmalıdır. Diyabetik ayağın tedavisi multidisipliner bir ekip yaklaşımını gerektirir. Bu ekipte endokrin, plastik cerrahi, damar cerrahisi ve enfeksiyon hastalıkları uzmanları mutlaka bulunmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, “Türkiye'de diyabet hasta sayısı artıyor, buna bağlı olarak diyabetik ayak yarası ve kesilen ayak sayısı vakalarında da artış oluyor. Dünyada her 30 saniyede bir diyabetik ayak ampütasyonu gerçekleşiyor. Ülkemizde herhangi bir yaralanma olmadan yapılan ayak kesilmesi işlemlerinin yüzde 40-60'ı, ayaktaki şeker yarasına bağlıdır” diye konuştu.
Her 10 Diyabetliden 8'inde ölüme yol açan damarsal komplikasyon oluşabilir
Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, “Diyabette önemli olan, tanının mümkün olduğu kadar erken konulabilmesi ve tedaviye bir an evvel başlanıp en kısa sürede hastaların hedef kan şekeri değerlerine ulaştırılabilmesidir. Aksi takdirde diyabetle ilgili organ hasarları ortaya çıktığı gibi, özellikle tip 2 diyabette her on vakadan sekizinde ölüme yol açan büyük damarsal komplikasyonlar daha erken ortaya çıkabilir ya da önlenemez” dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Hastaların bu sağlık riskleri açısından bilgilendirilmesi, hastanın hem psikolojik hem de fizyolojik olarak tedaviye uyumu açısından çok önemlidir. Diğer taraftan diyabette oluşabilecek ölümcül ya da sakatlayıcı komplikasyonlarının engellenmesi için iyi bir şeker kontrolü yanında hipertansiyon ve diyabetik lipid bozukluklarının da çok iyi tedavisi gerekir.”