Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Çocukta iştahsızlığa çözüm önerisi

Uzmanlar, çocukların iştahsızlık sonucu gerekli besin ögelerini alamadığını, bu yaşlarda yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda, fiziksel gelişimin yanı sıra zeka gelişimi ve öğrenme yeteneklerinin de olumsuz yönde etkilendiğini kaydediyor

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-26 14:19:36

Çocukta iştahsızlığa çözüm önerisi

Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Diyetisyen Havva Kılınç, "İştahsız çocukların anne ile birlikte yemek hazırlamaya katılması sağlanabilir" dedi.

Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Diyetisyen Havva Kılınç, çocukların günde 5 veya 6 öğün beslenmesi gerektiğini belirterek, "Çünkü midelerinin kapasitesi sınırlıdır. Öğünlerden önce paketli gıda tüketimi engellenmeli, öncelikle öğününü tüketmesi sağlanmalıdır. Öncelik her zaman besin değeri yüksek besinlerde olmalıdır. Çocuğa, yemek yeme saatleri ile televizyon ve oyun saatlerini ayırt etme davranışı kazandırılmalıdır." dedi.

İştahsızlık sorunu

Kılınç, çocukların iştahsızlık sonucu gerekli besin ögelerini alamadığını, bu yaşlarda yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda, fiziksel gelişimin yanı sıra zeka gelişimi ve öğrenme yeteneklerinin de olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.
Çocukların, yetişkinlerle aynı besinlere gereksinim duyduğunu ifade eden Kılınç, "Çocuklarda besine gereksinim duyulan miktarlar daha azdır. Çocukların iştahsız olduğu ve yeterli beslenip beslenmediği, sadece büyüme ve gelişmesi izlenerek saptanabilir. Anne ve babalar, çocuğa besin çeşitliliği fazla, besleyici değeri yüksek, az miktarla ihtiyacını karşılayabilecek yemekler hazırlamalıdır. Çocuğun ara sıra iştahsızlık yaşaması veya iştah dalgalanmalarının olması olağan karşılanmalıdır." diye konuştu.

Babalara düşen sorumluluk

Çocukların yemek yeme alışkanlıklarını dizayn eden anne ve babalara büyük sorumluluk düştüğünü aktaran Kılınç, şunları kaydetti:

"Çocukların öğün saatleri düzenli olmalıdır ve öğün atlanmamalıdır. Kahvaltı alışkanlığı kazandırılmalıdır. Günde 3 öğün yemek yenildiğinde ve her öğünde her gruptan besin önerilen miktarlarda tüketildiğinde, yeterli ve dengeli beslenme sağlanır. Çocuklar, günde 5 veya 6 öğün beslenmelidir. Çünkü midelerinin kapasitesi sınırlıdır. Öğünlerden önce paketli gıda tüketimi engellenmeli, öncelikle öğününü tüketmesi sağlanmalıdır. Öncelik her zaman besin değeri yüksek besinlerde olmalıdır. Çocuğa, yemek yeme saatleri ile televizyon ve oyun saatlerini ayırt etme davranışı kazandırılmalıdır.

Çocuk, aile ile aynı yemekleri yiyebilir ancak hazırlanan yemekler aşırı tuzlu, acılı, baharatlı ve aşırı yağlı olmamalıdır. İştahsız çocuğa besinler ve yemekler farklı sunumlarla verilebilir. İştahsız çocukların anne ile birlikte yemek hazırlamaya katılması sağlanabilir."


Davranış kalıbını etkiliyor

Havva Kılınç, yemek seçen çocuğa, istemediği besinin farklı yemek içinde sunulabileceğini belirterek, anne ve babaların yemek yedirmek için ısrar, ödüllendirme ve ceza verme gibi tutumlarının çocukların yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.

Kılınç, şöyle devam etti:

"Çocuk, aile sofrasına oturtularak kendi kendine yemek yeme alışkanlığını kazanmalıdır. Çocuğun kendi kendine kaşık kullanması desteklenmelidir. Yeni lezzet ve yapıdaki besinler, beslenmeye eklenmelidir. Çocuğun mutfakta anne ve babaya yardım etmesi istenmelidir. Çocuk, sebze-meyve yıkama, sofra kurma gibi faaliyetlerde bulundurulmalıdır. Çocuğun kendi tabağına kendi servisini yapma olanağı sağlanmalıdır. Böylelikle tabağa tüketebileceği miktar kadar yemek konulmuş olur.

Çocuğun beslenmesi, ek zaman ve dikkat gerektirir. Sabırlı davranmalı, çocuk yüreklendirilmeli, yerken denetlenmelidir. Çocuğun günlük gereksiniminin karşılanması kadar, olumlu ve düzenli beslenme alışkanlıklarının da kazandırılması gerekmektedir. Çünkü bu yaş grubunda kazanılan beslenme alışkanlıkları büyük çoğunlukla ömür boyu sürmektedir."

Haber Ara