Benlik algısında kişi bir anda kendini çok güvende hissederken birkaç dakika içinde çok güvensiz hissedebilir. Bir anda kendini çok güzel hissederken bir anda kendini çok çirkin bulabilir. Bir anda çok başarılı bulurken bir anda çok başarısız bulabilir. Aynı durumu duygulanımı için de yaşarlar. Bir anda çok mutluyken dakikalar içinde hoşuna gitmeyen birşeyle karşılaştığında çok ciddi çöküş yaşar ve mutsuz hissedebilir. Çok sevgi doluyken bir anda nefret duyguları yaşayabilir. Yine ikili ilişkilerinde de karşısındaki kişiyi göklere çıkartırken bir anda yerin dibine sokabilir. O kişi en sevdiği kişiyken bir anda en nefret ettiği kişi olabilir.
Genel olarak sınırda kişilik bozukluğunda ya hep, ya hiç vardır. Yani güzel-çirkin, kötü-iyi, başarılı-başarısız ve bunlar arasında da çok ciddi anlamda çok hızlı geçişler olmaktadır.
En çok gözlemlenen belirtisi de; sınırda kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde hayali bir terkedilme kaygısı vardır. Yani sürekli olarak terkedilip edilmeyeceğini, sevilip sevilmediğini, değerli görülüp görülmediğine dair bir değerlendirme vardır içinde. Hep bu hayali bir terkedilmeyle savaş halindedir. Her cümleyi her hareketi bir terk edilme işareti mi değil mi diye kafasında bir süzgeçten geçirmektedir. Ancak bu kişilerde gerçeklikten kopuş şizofrenik düzeyde olmaz. Borderline olmayan kişiye bu durum hayali ama borderline bozukluğu yaşayan kişi hayali olarak yaşamıyor. Gerçek anlamda reddedildiğini terkedildiğini düşünüyor. Yani normal bir ilişkideki basit bir tartışma bile borderline yaşayan kişi için korkunç bir felaket senaryosuna dönüşebilir kafasında. Aslında böyle bir durum yokken sanki böyle bir tehlike varış gibi bir hisse sahip olurlar. Genellikle çok zekidir ve karşısındaki insanı çok rahat manipüle ederler. Karşı tarafın zayıf yönlerini bilir ve sürekli bir haklı çıkma çabası yoğun olarak vardır.
Borderline kişilik bozukluğunda sürekli bir döngü vardır. Kişide sürekli bir boşluk duygusu vardır. Bir ilişki içindeyken de bu boşluk duygusu devam eder fakat daha az hissettiği dönemlerde, genellikle ilişkinin başlarında bu kişiler çok uyumlu olma eğiliminde olurlar. İlişkiye devam edebilmek, ilişki bozulmasın ve terkedilmemek adına aslında kendilerine pek uymayan şeyleri de yapmayı kabul ederler. Kendi sınırlarını çok net çizemeyebilirler. Karşı tarafa çok fazla fedakarlıkta bulunabilirler. Ancak bir yandan da içlerinde bir öfke biriktirirler. Kendilerine göre fazla fazla verdikleri şeyler için yada hayır diyemedikleri şeyler için. Ne zaman ki reddedileceğine yada terk edileceğine dair küçük bir davranış gördüğünde, biriktirdiği tüm öfkesini kusarcasına büyük bir çatışma çıkartır. Bu öylesine büyük ve şiddetli olur ki karşısındaki kişi onu tanıyamaz, o uyumlu kişi nereye gitti diyebilirsiniz. Bu çok büyük öfke patlamaları, saldırganlık bazen intihar girişimleri, tehlikeli davranışlar, kendine ve karşısındakine ciddi zarar verme şeklinde olabilir. İntihar girişimleri çoğunlukla kendini ve karşısındaki kişiyi cezalandırmak içindir. Borderline kişilerdeki boşluk hissi çok sık yaşandığı için depresyon, kaygı bozukluğu gibi durumlarda eşlik eder. Bazen o boşluk duygusu o kadar ağır olur ki gerçek bir intihar ve ölümle sonuçlanabilir. Ancak genellikle intiharı korkutmak ve tehdit için kullanırlar. Bu döngüde öfke patlamaları da biter ve sonrasında içlerinde suçluluk duygusu yaşamaya başlarlar. Naptım ben diye, sürekli bir suçluluk duygusu ve sürekli bir özür dileme, telafi etme davranışları göstermeye başlarlar.
Kendine zarar verme davranışlarıyla birlikte, gelişi güzel cinsellik yaşama,kumar, alkol ve madde kullanımı, çılgınca ve hesaplamadan yapılan alışverişler, riskli davranışlar, çok hızlı araç kullanmak gibi, tıkanırcasına yemek yeme. Genellikle bağımlılık örüntüsü de borderline kişilerde görülmektedir. İlişkiye, yemeye içmeye, madde bağımlılığı, cinsel bağımlılık, alışveriş bağımlılığı gibi.
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu tedavisi
Borderline bir kişilik bozukluğudur ve tedavisi maalesef ki kısa sürede olmamaktadır,sabırla devam edilmesi gerekir ve bazen birkaç yıl sürmektedir. Dürtüselliği engellemek için bazen ilaç tedavisi de uygulanabilir. Ancak borderline da asıl kilit tedavi psikoterapidir. Çünkü terapide kişilik bozukluğunun önüne geçmenin en önemli noktası yüzleşmedir. Kişi bu durumla yüzleşmelidir. Kendisindeki bozukluğu anlamalıdır, bu durumun çocukluktan gelen kökenlerini anlamalı ve çözmelidir. Kendisini sevmeyi ve değer vermeyi öğrenmelidir. Borderline kişilik bozukluğunda şematerapi ve bilişsel davranışçı terapi (BDT) oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.