Aşı Haftası kapsamında düzenlenen basın toplantısında, uzmanlar aşıların değeri ve aşı tereddüdünü anlattı.
Toplantıda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toplumun aşılama ve aşı ile önlenebilir hastalıklar konusundaki farkındalığının artırılmasına dikkati çekti.
Ceyhan, teknolojik gelişmelerden tıbbi gelişmelere kadar tüm buluşlar incelendiğinde aşının insan sağlığına yararlı en tepedeki buluş olduğunu vurgulayarak, "Aşıyla insan ömrünü uzatabiliyorsunuz. İnsan ömrünü uzatmak için bir sürü çalışmalar var. Bunların hiçbirisinin bir etkisi gösterilmemiş ama aşıyla milyonları öldüren ve sakat bırakan çiçek hastalığı ortadan kalktı. Sadece şu an Pakistan ve Afganistan'da çocuk felci (polio) aşısıyla ilgili sorun var. İkisinin ortak noktası olan savaşın olduğu bölgede bu sorun bulunuyor. Oralarda da problem çözülürse, çocuk felci diye bir hastalık ortadan kalkacak. Geçen hafta Sağlık Bakanlığı'nda Polio Eradikasyon Komisyonundayız, orada son verileri ele aldık. Daha 30-40 sene önce çocuk felci nedeniyle yürüyemeyen insanlar vardı." diye konuştu.
"AŞI TEREDDÜDÜNÜN TAMAMEN ORTADNA KALKMASI İÇİN TOPLUM BİLİNÇLENMELİ"
Toplantıda aşı tereddüdüne değinen Prof. Dr. Ceyhan, hastalıklardan korunmanın en etkili yöntemin aşı olduğunu söyledi.
Dünyada şu ana kadar gerçekleştirilmiş büyük keşiflerde aşının birinci sırada yer aldığını ifade eden Ceyhan, şunları kaydetti:
"Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2019'da toplumu bekleyen en büyük 10 tehlikenin başına aşı kararsızlığını koydu. Aşıyı ayağına kadar götürüyorsunuz ama kişi tereddüt yaşıyor. Buna 'aşı kararsızlığı' diyoruz. Türkiye'de aşı reddi ile sonuçlanmış vaka sayısı da giderek artıyor. Bu ciddi bir tehlike, bütün dünyada böyle bir salgın var. Bunun zararını ülkeler gördü ve şimdi yavaş yavaş ciddi tedbirler alınmaya başlandı. İtalya ve Fransa'da zorunlu aşı yasaları çıkarıldı. İtalya'da artık aşı yaptırmayanlar okula kabul edilmiyor. ABD'de New York'ta kızamık salgını çıktığında o bölgelerde aşısız çocukların toplumsal alanlara girişi yasaklandı. Yapılan araştırmalar aşının otizm, alzaymır ya da civa zehirlenmesine neden olmadığını net bir şekilde göstermektedir. Aşı tereddüdü tartışılacak bir konu değil. Türkiye'de yılda 40 milyon doz çocukluk aşılaması yapılıyor. Dünyada çok kısa sürede aşılama giderek gelişiyor. Çocukluk çağı aşılarının tartışılacak bir tarafı yok. Aşı tereddüdünün tamamen ortadan kalkması için de zorunlu yasaların dışında toplumun bilinçlenmesi, bilinçlendirilmesi gerekmektedir."
"KIZAMIK HALA CİDDİ BİR TEHDİT"
Kızamık aşısı konusunda da DSÖ'nun aldığı kararla ciddi bir mücadele olduğunu ifade eden Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birden bire yılda 280 bin vaka gören bir ülkeden, 2007-2011 arasında 4-10 bin arasında vaka gören ülke haline geldik. 2011'de global bir kızamık salgını başladığında, önce İstanbul'da çıktı. Ardından 2013'te bütün Türkiye'yi saran, 7 bin 400 civarında vakayla giden bir salgın oldu. Sonra yeniden Bakanlık büyük faaliyet içerisine girerek aşılama kampanyaları yaptı. Kızamık yeniden azalmaya başlamışken 2017'de yeniden artmaya başladı ve 2018'i 714 vakayla tamamladık. Dün servise kızamık vakası yatırdım, kızamık hala ciddi bir tehdit. Şu anda bir başka önemli nokta Dünya Sağlık Örgütü 2019'da bizi bekleyen en büyük tehlikenin başına aşı kararsızlığını koydu."
"AŞILAMA SAYESİNDE SALGINLAR ENGELLENİYOR"
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hacımustafaoğlu da aşının bireylerin ve buna bağlı olarak toplumların daha sağlıklı olması için yapıldığını aktararak, "Çocuklar hastalanmasın, sakat kalmasın, daha sağlıklı nesiller yetişsin diye aşılama yapıyoruz. Aşılama sayesinde salgınlar engelleniyor ve bu sayede sağlık harcamaları azalıyor. Bu nedenle aşılar, sağlık ekonomisi çerçevesinde de en maliyet etkin çözümler arasında yer alıyor." şeklinde konuştu.
Hacımustafaoğlu aşıların öneminin altını çizerek, "Aşılar en az maliyetle en büyük sağlık getirisidir." ifadelerini kullandı.
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın da Türkiye'de erişkin aşılamasının çok düşük olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çocuklarımızı aşılarla korumak için çok çaba sarf ediyoruz ancak erişkinlerin de aşılanması çok önemli. Özellikle diyabet, KOAH gibi kronik hastalığı olan yetişkinlerde kritik önem taşıyor. Aşılama olmadığı için aşılama ile önlenebilecek hastalıklarda artış var. Aşılama her yaş için çok önemli. Bulaşıcı hastalıklar sosyo-ekonomik seviye tanımaz, yaşadığınız bölgeyi tanımaz. Salgın başladığında herkes hastalanabilir. Bu yüzden kitlesel aşı programlarının devam etmesi önemli."