TİMETURK | HABER MERKEZİ
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla dikkatleri üzerine çeken Mazlum-der Bursa Şubesi Eski Başkanı Rıfat Bakan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı;
İstifa nedeninin ayrıntılarını Timeturk'e anlatan Bakan, sıkıntıların çok eskiye dayandığını ifade etti ve derneğin kuruluş amacından saptığını belirtti.
Bakan'ın açıklamaları şöyle;
MÜSLÜMANCA DURUŞ YOK OLDU
''Şu anda Mazlumder'i yöneten arkadaşlar tamamen başka bir yolda insan hakları mücadelesi veriyorlar. Bu derneği 28 Şubat sürecinde kurduk. O karanlık günleri ve Mazlumder'in sürece karşı onurlu, dik duruşunu hatırlayacak olursak, bugünkü gelinen noktada ne tür bir yol ayrımına girildiği anlaşılacaktır. O günlerde islâmi hassasiyet taşıyan tüm kesimlerin 28 Şubat Sürecine karşı Mazlumder'in göstermiş olduğu haklı mücadeleye verdiği destek ve ortak mücadele azmi ve birlikteliği, takdire şayan bir başarıydı. Müslüman bir duruşla insan hakları savunuculuğunun nasıl yapılacağına iyi bir örnek oluşturmuştu. Insan haklarını hem evrensel anlamda savunan hem de kendine özgü geliştirmiş olduğu özgün mücadele metodlarıyla örnek alınan bir tutum ve davranış içerisindeydi. Ancak gelinen süreçte Mazlumder'in kendi temel değerlerinden uzaklaştığını ve bambaşka bir kulvarda insan hakları mücadelesi verdiğini görmekteyiz. Kendi öz değerlerini bir kenara bırakarak varlık sebebini unutan Mazlumder'in diğer insan hakları kuruluşlarından bir farkı kalmadığı gibi söylemlerinde onlardan rol kapma yarışına girdiklerini esefle izlemekteyiz.
Unuttukları nokta şurası Mazlumder'i değerli kılan sahip olduğu özgün kimliğidir. Bu kimliğinden uzaklaştıkça değersizkeştiğinin farkına varamamasıdır. Mazlumdere en çok ihtiyaç duyulan son yıllarda özellikle Kürt sorunun çözümünde kendi özgün çözüm yöntemlerini ortaya koymak yerine terör örgütünün adeta yan kuruluşları gibi sıra devlete gelince şahin, terör örgütüne karşı çekingen, netameli utanmazsa o'nun sözcülüğünü yapacak kadar yolunu şaşırmış bezirgan gibi kime ve neye hizmet ettiği belirsiz bir durumdadır. Hakeza gezi olayları sırasında uluslararası manipülasyonlara ne kadar teşne olduğunu da gördük. Artık kendini sorgulamaktan uzak bambaşka kulvarlarda insan hakları mücadelesi veren Mazlumder'le ne gönül ne de ideal bağımız kalmamıştır. Uzun süredir beklediğimiz birgün aklı-selimin galip gelmesi umudu yerine bugün gelinen noktada endişelerimizin daha da artarak derinleştiğini görmekteyiz. Artık "bizi" temsil etmediğini düşündüğümüz Mazlumderin üyeliğinden maalesef istifa etmek zorunda kaldık."
ORTAK TUTUM YERİNE BİREYSEL DAVRANIŞLAR
‘'Bursa Şubesi'nde genel kurul yapılmış hiç kimseye haber verilmeden duyuru yapılmadan, gizli kapaklı bir şekilde. Kendini insan hakları savucusu kabul eden bir dernekte bu anti demokratik uygulamalar nasıl yapılıyor. Yalanla dolanla kapalı kapılar ardında iş çevireceksin sonrada aleme nizam vermeye kalkacaksın kim inanır, kim güvenir sana. Kendi kendilerine açıklamalar yapıyorlar, Mazlumder adına ama üyelerin öyle düşünmüyor. Eğer sen bir derneksen, birilerini temsil ediyorsan işlerini istişareyle yaparsın. Bireysel açıklamalar yapılıyor, tutumlar sergileniyor. Bizim de bunları her halükarda kabul etmemiz bekleniyor benim anladığım kadarıyla. Biz her şeyine katılmak zorunda değiliz. Zaten 2,5 sene düzelir diye bekledik. Düzelmek yerine daha da çok dağıldı. Fikir ayrılıkları daha da belirginleşti ve taşıyamaz duruma geldik. Yoksa büyük emeklerle kurduğumuz, zor günlerimizde umut kaynağımız olan derneği bir anda bırakmak kolay değil.''
MAZLUM-DER'İN ADI KİRLENDİ
‘'Biz buna 6-7 yıldır sabrediyorduk bugün olmuş bir şey değil. 2,5 yıl önce iyice derinleşti. Başka aldatmalar da oldu. Konuşulan konulardan farklı davranıldı. Insanlar geçmiş günlerin hatırına hep sustular, ses çıkarmadılar, ama artık bu yükü taşımak vebal oldu. Sanırım bu adımı benden bekliyorlardı. Mazlum-der ismi kirlendiği için biz orada artık yokuz.''
GEZİ'DE ÇOK RAHATSIZ OLDUK
‘'Gezi olayları sırasındaki tutumları açıkça bizi çok rahatsız etti. Bu süreçteki açıklamaları uluslararası provokasyona gelebilecek tarzdaydı. Kullanıldıkları çok açık, net. Açıklamalarına bakarsanız PKK aleyhine bir tek cümle bulamazsınız. HDP'lilerin kullandığı dil gibi, üstü kapalı cümleleri vardır. Hiçbir zaman 'terörist' ifadesini görmedim baktığım açıklamalarda. Aklıma şu da geliyor; bu insanlar gerçekten satın mı? alındılar. Çünkü bir insan bulunduğu noktadan bu kadar uzağa düşebilir. Inanamadım gezi olayları sırasında Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal'a gittim yanlış anlamalar oluyordur diye ama maalesef yanılmışım. Hiçbir şekilde konuşmaya bile açık değildi. Birşeyler anlatmaya çalıştım konuşmadı ve tavırları da hoş değildi.
Bu arkadaşlar diğer kesimlerin kendilerine iltifat etmesini ve itibar göstermesini müslümanlardan yeğ tutuyorlar. Allah Islah etsin ne diyebilirim.
SURİYE KONUSUNDA MÜSLÜMANCA TAVIR SERGİLEYEMEDİLER
‘'Suriye olaylarında rejimin tarafındalardı. Bu konuda da Müslümanca bir duruş sergileyemediler. Fitne olabilecek, aleyhte olabilecek mevzularda çok cesurlar. İslami kesimlere gelince olabildiğince pasifler. Sanki çekiniyorlar, sanki kendi kimliğinden utanırcasına tavırları var. İşte bu bizi rahatsız etti. Bir dernekte gizli kapaklı işler olmaz. Bu şekilde mazlumların hakkını nasıl savunacaklar? Mutabık kaldıkları şeylerde bizleri aldatarak başka şeyler yaptılar. Buna genel merkez de dahil. Biz de genel kurulu toplayıp Bursa Şubesi'nde yönetimi değiştirebilirdik ama bu durum bir kaç şube hariç genel merkez dahil iflah olmaz bir hastalığa dönüşmüş. Kimliği kirletilmiş bir kere artık bizimle işleri olmaz. Allah ıslah etsin. İnşallah yanlıştan döner tevbe ederler de ahiretleri kurtulur.
Ayrıca Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu icra heyetinden Mazlumder'i çıkarmış. Gelinen nokta çok acı. Mazlum-der'in çok güzel bir hatırası vardı. Bu şekilde heba edildi, yazık oldu.''
