AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, yeni bir çözüm sürecinin başlayacağı iddialarına kesin bir cevap vererek “Şu anda bizim masamızda böyle bir şey yok. O daha önce yapıldı, oldu bitti. Şimdi sorunlar farklı, çözümler de farklı” dedi. Ala, Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacına ve siyasetteki ılımlı atmosfere dikkat çekti. Anayasa tartışmalarını “kıymetli” bulan Ala, geleceğe dair ihtiyatlı bir iyimserlik taşıdığını belirtti.
ÇÖZÜM SÜRECİ İDDİALARINA NET CEVAP
TBMM'nin 1 Ekim'deki açılışında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, DEM Parti üyeleriyle tokalaşması, yeni bir çözüm süreci ihtimaline yönelik tartışmaları başlatmıştı. Gelişmelerin ardından sorulan “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” sorusuna Ala, kesin bir dille cevap verdi: “Bizim şu anda masamızda böyle bir şey yok. O daha önce yapıldı, oldu bitti. Şimdi sorun da farklı, o sorunlara bulunacak çare de farklı.”
SİYASETTEKİ ILIMLI ATMOSFER
Siyasette gözle görülür bir iyimserlik olduğunu belirten Ala, diyalog ikliminin önemine vurgu yaptı: “Partiler ve liderler arasında bir diyalog iklimi oluştu ve buna gelişmeler katkıda bulunuyor. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bu atmosferi kurumsallaştırmak için yeni anayasa yapım süreçlerini çok değerli buluyorum.” Ala, seçim sonrası diyalog ortamındaki iyileşmenin Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.
ANAYASA İÇİN İHTİYATLI İYİMSERLİK
Yeni anayasa yapım sürecine yönelik sorulara Efkan Ala, “İhtiyatlı bir iyimserlik içerisindeyim. Önemli bir tartışma süreci yaşayacağız. Bu süreci başlı başına kıymetli buluyorum. Biraz heyecanlanıyorum da” cevabını verdi. AK Parti, birçok konuda devrim niteliğinde reformlar yapmış olsa da, Ala, yeni bir anayasanın Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu kurumsal yapının temeli olduğunu belirtti.
EKREM İMAMOĞLU'NUN DAVASI ÜZERİNE
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun devam eden davasına ilişkin sorular üzerine Ala, AK Parti'nin kişilere göre dava peşinde olmadığını belirtti: “Biz kişiye göre dava peşinde olamayız ki bundan en fazla sıkıntı çekmiş olan AK Parti'nin lideri. Kurallar uygulanıyor ve mahkemeler bunları nasıl biliyorsa öyle uyguluyorlar. Bizim yapabileceğimiz tek şey, daha iyi kurallar getirmek için tartışmaları sürdürmektir.”
