Milliyetçi Hareket Partisi önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere Cumhur İttifakı olarak değil tek başına girme kararı aldı. Fakat Genel Başkan Devlet Bahçeli ittifakın meclis çatısı altında devam edeceğini açıkladı. Son olarak Bahçeli parti teşkilatlarına gönderdiği genelgede 'Cumhur İttifakı Türk tarihinin bir anında tesadüfen, siyasi pazarlık neticesinde ortaya çıkmış gelip geçici bir heves, iş bitimi dağılacak kuru bir ortaklık değildir, asla da böyle görülmemelidir' dedi.
Bahçeli yerel seçimlerde ise MHP'nin her seçim bölgesinde kendi adayını çıkaracağını açıkladı.
Bunun karşılığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ''AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz'' diyerek yerel seçimlerde ittifak ihtimaline şimdilik noktayı koydu.
Yaşanan bu gelişmelerin ışığında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Cumhur İttifakı'nı ve geleceğini Euronews Türkçe'ye değerlendirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son grup toplantısında MHP ile AK Parti arasında yerel seçimde ittifak olmayacağını ilan etti. Hangi gerekçeler Cumhur İttifakı'ndaki bu ayrılığı getirdi? Görüş ayrılığı olan başlıklarda hangi taraf neyi savunuyordu?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın: Cumhur İttifakı, 15 Temmuz İhanet kalkışması sonrasında oluşan millî mutabakat zemininin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan siyasi bir kombinezon. Kuvve hâlindeyken fiiliyata geçmesi için bizzat MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli tarafından ortaya atıldı. Bu siyasi kombinezon sayesindedir ki Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek önemli adımlar atılabildi. Anayasa değişikliği sağlanabildi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe kondu ve 24 Haziran erken seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilebildi. MHP Lideri Bahçeli'nin bu kombinezonun hayata geçirilmesindeki temel maksadı; Türk milletinin dirlik ve birliğini, devletimizin bekasını temin oldu. MHP bu hususta bazı siyasi öncelik ve söylemlerini erteleyerek büyük fedakârlıklarda bulundu, “Önce ülkem ve milletim.” ilkesinden hareket etti. Cumhur İttifakı, millî mutabakat ruhunun siyaset platformuna yansımasına çarpıcı bir örnektir ve Türk siyasi hayatında da bir ilktir. Türk siyaseti adına tarihî adımlara vesile olan Cumhur İttifakı'nın yerel seçimlerde de geçerli olması hâlinde bunun yararlı sonuçlar getirebileceğini düşünen Sayın Genel Başkanımız, bu kanaatini kamuoyuna yansıttı. Ancak muhatabımız AK Parti tarafından beklenen karşılık gelmedi. AK Parti sözcüleri; hem yerel seçimlerin şartları gereği ittifakın zor olduğu düşüncesini dillendirdiler hem de yerel seçimlere tek başına girmenin kendileri açısından daha yararlı olacağı düşüncesini belli ettiler.
'Andımız ve Papaz Brunson gibi hususlarda kamuoyuyla paylaştığımız haklı fikirlerden duyulan rahatsızlık da kocaman ve gürültülü başlıklarla kamuoyuna yansıtıldı.'
Euronews: Bahçeli, konuşmasında “Bir tarafın yok sayıldığı ittifak ayakta kalamaz.” dedi. Ne demek istedi?
Yalçın: Başlangıçta Sayın Genel Başkanımız yerel seçimlerde ittifakın devam edebileceği görüşünü dile getirdi ve ardından da MHP'nin İstanbul'da belediye başkanı adayı göstermeyebileceğini belirterek bir cemile kapısı açtı. Cumhur İttifakının yerel seçimlerde de hayata geçirilebilmesinin önünü açmaya dönük bu yapıcı adım, AK Parti nezdinde bir karşılık bulmadığı gibi; bu partinin kurmaylarınca “Biz her yerde aday gösteririz.” tarzında açıklamalarla bir ittifak ihtimalinin önü tıkanmak istendi. Diğer taraftan, MHP'nin gündeme getirdiği Ceza İndirimi Yasa Teklifi'yle ilgili empatiden uzak ve olumsuz görüşler dile getirildi. Andımız ve Papaz Brunson gibi hususlarda kamuoyuyla paylaştığımız haklı fikirlerden duyulan rahatsızlık da kocaman ve gürültülü başlıklarla kamuoyuna yansıtıldı. Bu arada bazı AK Parti kurmaylarının Cumhur İttifakı'nı ve siyasi getirilerini görmezden gelen, onun değerini hesaba katmayan beyanlarına şahit olduk. Yani bir anlamda ittifakın ruhuna uygun olmayan bir tutum içine girildi. Bunun üzerine de Sayın Devlet Bahçeli bahsettiğiniz sözü sarf etti.
AK Parti tarafı neyi kabul etseydi, yerel seçimlerde ittifak devam ederdi?
Yalçın: Cumhur İttifakı'nın önemi, değeri ve işlevi konusunda MHP ile AK Parti arasında algıda farklılık var. 24 Haziran Seçimlerinde hem cumhurbaşkanının ittifak oylarıyla seçilmesi hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin hayata geçmiş olması, halk nezdinde çıtayı fazlasıyla yükseltti. MHP olarak biz yerel seçimlerde ittifakın olmaması ve oyların ayrışması hâlinde, bu iki kazanıma yönelik bir tehdit algısı oluşacağını düşünüyoruz. AK Parti tarafıysa sadece bunu risk olarak görüyor. Algıda farklılık giderilebilseydi, yerel seçimlerde ittifak arayışında verimli bir uzlaşma zemini bulunabilirdi.
'Türkiye'nin geleceğini, milletimizin bekasını ilgilendiren temel konularda Cumhur İttifakı devam ediyor'
İttifak sadece yerel seçimlerde mi bozuldu? Arada bir güven sorunu var ise Cumhur İttifakı'nın devamından söz etmek mümkün mü?
Yalçın: Evet, sadece yerel seçimlerde ittifak söz konusu değil. Bunun dışında Türkiye'nin geleceğini, milletimizin bekasını ilgilendiren temel konularda Cumhur İttifakı devam ediyor. MHP ile AK Parti arasında ittifakın devamı bakımından bir güven sorunu olmamakla birlikte, bir bağımlılık veya zorunluluk da yok. Ayrıca ittifakın hemen her alanda geçerli olamayacağı, her iki partinin bazı hususlarda kendi yollarında yürüyebilecekleri, yerel seçim tartışmaları vesilesiyle daha net anlaşılmış oldu.
İktidar partisi ile ittifaktan çekilmesi sonrası MHP'nin muhalefet partisi olarak meclisteki tutumunda bir değişim olur mu?
Yalçın: MHP; Mecliste Cumhur İttifakı'nın gerekleri doğrultusundaki yapıcı, çözüm üretici ve katkı sunan politikalarını sürdürecektir. Özellikle ülkemizin içinden geçtiği zor süreçte terörle mücadelede atılan hayati adımların sekteye uğramaması, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyadaki etkin rolünün devamı, vazgeçilmez millî çıkarlarımızın güçlü bir irade sergilenerek korunması bakımından TBMM bünyesinde ittifakın devamını gerekli görüyoruz.
Muhafazakâr tabanda bu kararın nasıl karşılık bulması beklenir?
Yalçın: Milliyetçi-muhafazakâr seçmen, öteden beri sağduyusu ve ferasetiyle siyaseti şekillendirmektedir. Yerel seçimlerde de muhafazakâr taban bu geleneği sürdürerek iradesini sandığa yansıtacaktır. Seçmen, genellikle siyasi partilerin takındığı tutumu, attığı adımları iyi süzmektedir. Hem tayin edici hem de hakem olma özelliğiyle isabetli kararlar veren tarafa temayülünü daha çok belli ederek bir anlamda adaletini de göstermektedir. Biz, seçmenin MHP'nin haklı duruşunu partimize meylederek onaylayacağı kanaatindeyiz.
Mart 2019'da yapılması planlanan yerel seçimlere ittifak dışında girmek her iki taraf için nasıl sonuçlar doğurur?
Yalçın: Yerel seçimlerde ittifakın olmaması AK Parti için nasıl sonuçlar doğurur, bunun yorumunu iktidarın kurmaylarına sormak lazım. MHP'ye gelince… Bizim ilkeli tutumumuz ve milletimizin bekasını, devletimizin yararını gözeten politikalarımız daima karşılığını bulmuştur. Mesela son olarak milletimiz; 24 Haziran'da bırakın barajı aşmasını, MHP'ye %5'in bile üzerinde oy alma şansı vermeyenleri mahcup etmiştir. Biz o zaman MHP'den etkili bir dip dalga geleceğini, güçlü bir grupla parlamentoya gireceğimizi söyledik ve haklı çıktık. Şimdi de söylüyoruz ki yerel seçimlerde MHP büyük bir çıkış yapacağını söylüyoruz. MHP; güçlü bir oy desteğiyle mevcut belediyeleri elinde tutmakla kalmayacak, yeni belediyeler de kazanarak büyük bir siyasi başarı hikâyesi daha yazacaktır.
