Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı Eylül ayı genişletilmiş il divan toplantısını Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirdi.
Temel Karamollaoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen divan toplantısında il birim başkanları gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Divan toplantısına katılarak partililere seslenen Karamollaoğlu konuşmasında yerel seçimlerin önemine, ekonomik krize ve birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Karamollaoğlu, "Sorunları çözecek tek parti Saadet Partisi'dir" dedi.
Divan toplantısına Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Bayat ve Mustafa Kaya, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İstanbul Temsilcisi Sadrettin Karaduman, il başkan yardımcıları, il divan üyeleri katıldı.
‘YARIM ASIRLIK BİR TEŞKİLATIZ'
Karamollaoğlu toplantıdaki konuşmasına hayatını kaybeden avukat Yunus Can'ı rahmetle anarak başladı. Konuşmasının devamında yerel seçimlerdeki başarıya değinen Karamollaoğlu, "Biz bu seçimlerde seçimi kazanmak için bir gayretin içinde olacağız. İnanırsanız bu seçimleri kazanmak mümkün olur. Sadece 17 senelik bir parti gibi görünebiliriz ama yarım asırlık bir teşkilatız. Bu seçimlerde İstanbul'u kazanacağını düşündüğümüz bir aday ile seçime gireceğiz. Bizim adayımız bugüne kadar oy alamadığımız tüm kesimlerden de oy alabilecek birisi olacaktır" dedi.
‘KADINLAR VE GENÇLER BİZİM İÇİN ÖNEMLİ'
Seçimlerde kadınların ve gençlerin önemine değinen Saadet lideri, "Mümkün olduğunca divan toplantılarımızı tüm teşkilatlarımızın katılımı ile gerçekleştirmeliyiz. Kadınlarımızın, gençlerimizin de aralarında bulunduğu bir divan toplantısı daha verimli olacaktır. Bu seçimlerde Kadın Kolları Başkanlığımıza çok işler düşüyor. Kadın vatandaşlarımızın da oyları bir oydur erkek vatandaşlarımızın da. Ayrıca gençlerimizi motive etmemiz gerekiyor. Gelecekte sizlerin yerine onlar oturacaklar. Geçen seçimlerde sosyal medyadaki çalışmaları ile bizim başarımıza vesile oldular. Onları ihmal etmemeliyiz" diye konuştu.
‘BİZİM DEDİKLERİMİZİ UYGULUYORLAR'
Yerel seçimlerin genel seçim havasında geçeceğini belirten Karamollaoğlu "Bu seçim her ne kadar mahalli bir seçim olsa da, hükümet bu seçimlere genel seçim havasında girecektir. Bu seçimleri kazanmak istiyorsak kendimizi seçimlere adeta adamamız gerekmektedir" dedi.
Seçim öncesinde söylediklerinin iktidar tarafından bir bir uygulanmaya başlandığını ifade eden Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Seçim öncesinde söylediklerimizin hepsini bir bir yapmaya başladılar. İster ekonomi alanında olsun ister eğitim alanında olsun bizim söylediklerimizi kelimesi kelimesine ifade ediyorlar. İktidarda olanlar bir şeyleri tekrar etmek değil sorunları çözmekle görevliler. Şikâyet etmeye hakları yok, o şikâyetleri çözmek onların görevi. Saadet Partisi olarak biz bu milleti uyandırma mecburiyetindeyiz. Elhamdülillah milletimiz uyanmaya başladı."
‘SİZİ SEVİYORUZ DİYORLAR'
Ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılara en doğru teşhisi Saadet Partisi'nin koyduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Bunu sadece ben söylemiyorum bizim dışımızda insanlar da, ‘Allah razı olsun. Sorunlara bir tek siz çözüm üretiyorsunuz, sizi seviyoruz' diyorlar. Oyunuzu kime veriyorsunuz dediğimizde ise başlarını öne eğiyorlar. Bu iş sadece sevmeyle, takdir etmeyle olmaz. Seviyorsanız, takdir ediyorsanız destek de vermek mecburiyetindesiniz. Evet, her konuda bizimle aynı görüşte olmayabilirsiniz ama sorunları çözecek tek parti Saadet Partisi'dir" ifadelerini kullandı.
‘BU ŞİRKETİN GEÇMİŞİ DE SAĞLAM DEĞİL'
Hükümetin Amerikalı bir özel şirket olan McKinsey şirketi ile anlaşmasına değinen Temel Karamollaoğlu, "Siz bir özel şirkete ülkenin en önemli kurumlarını teslim edemezsiniz. Bu şirketin geçmişi de sağlam değil. Finansal destek verdiği şirket bir gecede battı. 10 binlerce çalışanı da işsiz kaldı. Bu McKinsey şirketi de hiçbir şekilde hesap vermedi" diye konuştu.
McKinsey şirketinin ülkeyi daha borçlu konuma getireceğini belirten Karamollaoğlu, "Türkiye'ye ilk başta bu kadar sattınız bunlar yetmez diyerek yeni formül oluşturacaklar. Bu formülle, ‘Bor madenlerini acaba başkalarına nasıl peşkeş çekeriz. Türkiye'yi nasıl iflas ettiririz de önümüzde diz çöksün, her istediğimizi yerine getirsin' amacında olacaklar. Unutmayın ekonomisi güçlü olmayan ülkeler yurt dışında etkili siyaset yürütemez. Heyheylenmelerin hiçbir faydası olmaz" görüşünü dile getirdi.
