Dolar

34,9528

Euro

36,6412

Altın

3.002,91

Bist

10.005,28

İstifa eden bakanlarla ilgili konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu HDP'den istifa eden iki bakan Müslüm Doğan ve Ali Haydar Konca ile ilgili olarak 'Teşekkür ettim, onlar da bize teşekkür etti. Müsteşarımıza rica ettim, kapıya kadar da uğurlattım.' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-09-23 13:05:15

İstifa eden bakanlarla ilgili konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim hükümetinde yer alan HDP'li Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan bakanlıktan istifa ettikten sonra yaptıkları açıklamayı eleştirdi. "Açık ifade ediyorum, her ikisine saygı duymakla birlikte. Kendilerinin yazdığı bir metin olmadığı aşikar. Çünkü içerdeki üslup ile dışardaki üslup, içerdeki terminoloji ile dışardaki terminoloji taban tabana zıt. İçerde teşekkür eden, vazifelerden affını isteyen arkadaşlarımız birden HDP genel merkezinde kimlik değiştirmişçesine bir tavırla Cumhurbaşkanımıza bana hükümetimize açık hakaret içeren açıklamalarını yakıştıramadım." ifadesini kullandı.



Başbakan Ahmet Davutoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu bir gazetecinin "Dün Bakanlar Kurulu toplantısında HDP'li bakanlar istifa etti. Perde arkasında bir tartışma yaşandı mı yaşanmadı mı? nasıl değerlendiriyorsunuz?"sorusuna yanıt verdi.

Davutoğlu şöyle konuştu:

"Artık seçim hükümetinin bağımsız olmadığına dair eleştiriler vardı. Şunu ifade etmek lazım. Bu hükümet anayasal zorunluluk hükümetidir. Anayasanın ön gördüğü bir hükümettir. Burada Ak Parti, MHP, CHP gibi ilişkilerde daha çok hükümetin ülkede yönetim boşluğu oluşmadan ülkeyi seçime götürme zorunluluğu var. Ben cumhurbaşkanımızın verdiği görev gereği, bu kabine AK Parti ya da koalisyon kabine değildir. Teklifimizi bütün partililerin milletvekillerine yaptık. Bazıları kabul etti, HDP'den iki, MHP'den bir milletvekili kabul etti. MHP ve CHP kurumsal olarak girmeyeceklerini ifade ettiler.

Bu iki bakan arkadaşımız kendi iradeleriyle geldiler. Onlara da mektupla davet yaptım, icabet ettiler. Dün de kendi iradeleriyle ayrılma kararlarını ifade ettiler. beni üzen husus şu, bu ayrılma kararı bakanlar kuruluna açıklanırken son derece medeni onlar ayrılma nedenlerini anlatmaya çalıştılar, Cizre olaylarını..

Hiçbir bakan arkadaşım müdahil olmadı. onların muhatapları benim. Bazı bakan arkadaşlar söz almak istedi. Ben hayır, burada ben izahatta bulunacağım dedim. Cizre'deki bazı uygulamaları kabul edemediklerini ifade ettiler.

Ama Cizre'deki Varto'daki olaylarda, öncelikle birer bakan olarak güvenlik görevlilerin tedbir aldıklarını değil, niye hendek kazıldığı, niye mayın döşendiğini bunları sormaları ve bunların olmaması için tedbir almakla yükümlü olduklarını ifade ettim.

Yine Varto'daki mezarlık görüntüsü altında bir takım yapılanmalarla ilgili, cami, cemevi gibi ifadeler kullandılar. 34 kaleşnikof, diksi, bir çok patlayıcı yakalandı, 4 terörist etkisiz hale getirildi, bir çocuk da kurtarıldı. Bu operasyonu nasıl tenkit edersiniz? Burada bir zihniyet farkı var.

Teşekkür ettim, onlar da bize teşekkür etti. Müsteşarımıza rica ettim, kapıya kadar da uğurlattım.
Açık ifade ediyorum, her ikisine saygı duymakla birlikte. Kendilerinin yazdığı bir metin olmadığı aşikar. Çünkü içerdeki üslup ile dışardaki üslup, içerdeki terminoloji ile dışardaki terminoloji taban tabana zıt. İçerde teşekkür eden, vazifelerden affını isteyen arkadaşlarımız birden HDP genel merkezinde kimlik değiştirmişçesine bir tavırla cumhurbaşkanımıza bana hükümetimize açık hakaret içeren açıklamalarını yakıştıramadım. Ellerine verilen metni okuyan sayın bakanlardan şunu beklerdim, o metni ellerine verenlere dönüp biz kendi açıklamamızı yapacak kadar kendimize güveniriz deyip bu metni iade etmeleri lazımdı. O metnin nerede kim yazıldığı da açıktır. Üzüldüğüm husus budur. Yoksa meşru siyaset içinde herkes görev alır, iade eder. Doğal süreçlerdir."

Haber Ara