Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Hüseyin Yayman'dan çarpıcı tespitler

AK Parti İstanbul 1. bölge milletvekili adayı Hüseyin Yayman seçimleri ve sürecin akıbetini anlattı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-04 08:46:10

Hüseyin Yayman'dan çarpıcı tespitler

Star gazetesinden Fadime Özkan'a konuşan Yayman, PKK, Öcalan çözüm istiyor diye kerhen destek verdi ama çözüm değil yöneteceği bir coğrafya istiyor. Çatışma başlarsa bana yarar diye düşünüyor. HDP ise Erdoğan'ı tasfiye cephesinin son aracı konumunda, Kandil'in emrinde. Yine başaramayacaklar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Batman'a ve Diyarbakır'a gitti, büyük coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Ama HDP'li belediye başkanlarınca karşılanmadı. Niye?

2005'te Recep Tayip Erdoğan bu süreci başlattığında da Diyarbakır'da belediye başkanları Başbakanı karşılamamışlardı. Hatta çöpleri bile toplamamışlardı. 2005'teki bu olayı tarih nasıl yazdıysa bunu da yazacaktır. Çözüm sürecini millet destekliyor, Diyarbakırlılar destekliyor, toplum destekliyor. Masadan kalkan kendisi kaybeder.

Kandil dayattı, HDP itaat etti 

- 20 yıldır meşru alanda partisi de bulunan Kürt siyasi hareketi, çözüm sürecinin kritik bir evresinde uzun bir aradan sonra ilk kez seçimlere parti olarak giriyor. Bunun anlamı ne?

HDP'nin kendi kararıdır. Kandil, İmralı ve HDP konsorsiyumu ortak karar verdi.

- Fikir kimin fikri?

Sanırım Kandil'in. Uzun tartışmalardan sonra İmralı ve HDP de ikna edildi. HDP ve Öcalan önceleri bağımsız adaylarla girilmesini savunuyordu. Ancak Kandil'in ısrarlı tutumuyla HDP ve İmralı parti olarak girilmeye ikna edildi.

Barajı aşmamak için liste yaptılar

- Barajı aşabilir mi peki HDP?

Başbakanımızın dediği gibi Meclise girerlerse tebrik ederiz. Ama konuyu yakından izleyenlerin de gördüğü gibi HDP, barajı aşmama listesi yaptı. 

- Çözüm sürecine etkisi ne olur, HDP'nin Meclise girmesinin ve de girmemesinin?

Sürecin kendi dinamiklerinde ilerleyen bir yapısı var. HDP'nin Mecliste olup olmamasının çözüm sürecinin geleceğiyle ilgisi yok. Bağımsız konular. Çünkü çözüm süreci HDP'nin Mecliste olmadığı dönemde başladı. Erdoğan 2005'te Diyarbakır'da sürecin startını verdiğinde HDP mecliste yoktu. HDP öncesi partiler HADEP 1995 ve 1999, DEHAP 2002 seçimlerine parti olarak girdi. Barajı aşamadılar. Aşamadıkları için de dünya yıkılmadı. Bağımsız adaylarla girme fikri ilk 2007 ve 2011 seçimlerinde gündeme geldi. HDP geleneksel olarak parti olarak seçime giriyordu ve barajın altında kalıyordu. Normal olan buydu. Şimdi eskiye dönüş yaptılar ve parti olarak giriyorlar. Nasıl bir sonuç alınacağını yaşayarak göreceğiz.

HDP Kürtlerin CHP'sidir!

- Sizin öngörünüz değerlendirmeniz ne?

HDP'ye 6-8 Ekim olaylarından dolayı Güneydoğu'da Kürt vatandaşlarımızın canını çok yaktı. HDP'ye PKK'ya üye olmayanlara düşman muamelesi yaptı, dışladı, ötekileştirdi. Bölgede dip dalgada tepki var. HDP, Kürtlerin CHP'si gibi hareket ediyor. Sekter ve Marksist bir dili var. Erdoğan karşıtı pozisyon alıp kendilerini AK Parti üzerinden tanımlıyorlar. HDP'nin barajı aşabilmesi CHP'deki Alevi, AK Partideki muhafazakar oylara bağlı. Yani kaderi kendi elinde değil.

8HDP'nin barajı aşıp aşamaması Meclis aritmetiğini değiştirecek ve Türkiye'nin 2023 hedefleri dahil uzun erimli pek çok projesini etkileyecek. Bu açılardan bakınca HDP'nin kendi parti siyaseti için ülke siyasetini ve hedeflerini riske ettiğini söylemek hakkaniyetli bir yorum mu olur, aşırı bir yorum mu?

Anadoluda güzel bir söz var, doğmamış çocuğa don biçilmez diye. Önümüzde 7 Haziran var. Seçime fokuslandık. Olanda hayır vardır. Milletimiz için hayırlısı ne ise o olsun. Sosyal olayları indirgemeci bir mantıkla ele almamak lazım. 

Erdoğan'ı tasfiye cephesi ve HDP 

- HDP'nin seçime parti olarak girme kararında Kandil'den öte süreç karşıtı başka odakların da dahlinden bahsedilebilir mi peki?

HDP, Erdoğan karşıtlarının projesine dönüştürüldü. AK Parti hakkında kapatma davası açtılar, başaramadılar. Cumhuriyet mitingleri düzenleyip toplumu kutuplaştırdılar, başaramadılar. Gezi olaylarını düzenlediler, tasfiye demediler. Gül, Erdoğan ayrışması tasarladılar, başaramadılar. 17/25 Aralık darbesini planladılar sonuç alamadılar. Şimdi ise Meclise başka bir parti sokup AK Partinin önünü kesmek istiyorlar. Ancak geçmişte olduğu gibi bu defa da başaramayacaklar.

- Cumhurbaşkanı aktörü-garantörü olduğu çözüm sürecine zarar veriyor diyenler var?

Cumhurbaşkanımız sürecin mimarı ve lideridir. Olmasaydı süreç bu noktaya gelemezdi. ‘Zehir içerim yine de devam ederim' diyen bir Başbakan daha önce geldi mi? Tayyip bey hiçbir faninin almayacağı riskler aldı ve hepsini başardı.

PKK-HDP süreci zehirlemek için çalıştı

- Cumhurbaşkanının “Kürt sorunu değil Kürt vatandaşımızın sorunu vardır” cümlesi sürecin ve Kürtlerin inkarı anlamına gelir mi?

Niye gelsin? Ortada somut talepler var ve hükümet bunları adım adım yaptı. 1992'de HEP'in, Başbakan yardımcısı Erdal İnönü'den SHP'de ve hükümetten kalmak için yapılmasını istedikleri bir liste var. AK Parti bu listede sırlanan tüm talepleri yaptı. Daha ne yapabilir? Son 30 yılda nereden nereye gelindiğine bakmak lazım. Hangi adımlar atıldı sormak lazım. AK Parti iktidar olmadan sorunu nasıl çözeceğini deklare etmiş bir partidir. Uzun bir liste var. On yıl önce bunlar hayaldi. AK Parti bu adımların hepsini attı.

- İktidar partisi bunları yaparken silahlı Kürt siyasi hareketinin sivil ayağı ne yaptı?

PKK/HDP süreci enfekte etmek için, zehirlemek için elinden geleni yaptı. Marjinal solcularla Cihangir cemaatiyle koalisyon kurup Erdoğan'ı tasfiye etme projesine soyundular. HDP PKK'nın silah bırakması gerektiğini dahi söylemedi. Türk milliyetçiliğini tetiklemek için sinsi adımlar attı. PKK tamamen geri çekilmeden süreç ilerlemez. Başbakanımızın dediği gibi sürecin geleceği kamu düzeninin sağlanmasına bağlı. PKK silah bırakıp yurt dışına çekilmeden süreç ilerlemez.

Kandil çözümü istemiyor

- PKK çözümü istiyor mu, istemiyor mu?

Kandil çözümü istemiyor. 

- Kandil ne istiyor?

PKK kendisinin yöneteceği bir coğrafya istiyor. PKK, Öcalan çözümü istediği için sürece kerhen destek verdi. Kandil her müzakere/diyalog döneminden sonra başlayan çatışmanın lehine olduğu hesabını yapıyor. Zaten 2012'de savaşmasasından kalkıp çözüm masasına geldiler.

- Bu, süreç bitti anlamına mı geliyor?

2013 Nevruz'unda Öcalan'ın dile getirildiği ‘Silahlar susup, siyaset konuşmadan' adım atılamaz. PKK, taktik hamlelerle Ankara'yı kandırdığını düşünüyor. Gerçeği görüyoruz ve asla onların planlarına izin vermeyeceğiz. Türkiye artık örgütü çözdü ve hangi adımı atacağını biliyor.

Haber Ara