Metan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hiç eleştirmiyor musunuz sorusu üzerine Kaplan, İstanbul Sözleşmesi'ni 2 yıldır bizim medyada yazan tek benim diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta bana diyorlardı 'Ya Hilal hükümet imzaladı emin misin, KADEM de destekliyor hatta' deniyordu. Diyordum ki bu yük, bize ahirette sorulur ben o eğer bu konudaki düşüncemi yazmazsam niye kalem tutuyorum? Dolayısıyla mesela bunu örnek verebilirim ya da bu maske noktasında polisin bazı uygulamalarını ben açıktan eleştirdim; aynı araba içerisinde karı-koca maske takmıyor diye ceza kesildi mesela. Onun dışında Cumhurbaşkanı'nın kendini eleştirdiği bir sürü şey var, onları da unutmayalım yani. Öz eleştiri en çok veren siyasi lider bence, hem bu kadar seçim kazanıp hem her seçim sonrası yatay yapılaşmaya daha çok önem vermeliydik sözlerinden tutun da FETÖ ile eski ilişkiler noktasında öz eleştiri veren ve helallik isteyen yani böyle de birisi kendisi. Şuna da hiç katılmıyorum “Erdoğan eleştiriye gelemiyor, katlanamıyor” böyle bir şeye asla söz konusu değil.”
'2011 YILINDA AK PARTİ'YE OY VERMEDİM'“2011 yılında Ak Parti'ye oy vermedim bu arada; başörtülü aday yoksa oy da yok diye bir kampanya yaptık. Çünkü başörtülü olmak isteyenlerin milletvekili olarak girmesini istiyorduk meclise. 1 tane başörtülü vekil görmek istiyorduk. O anlamda tarihe not düştük, ondan da pişman değilim.”
Metan'ın “Gezi gerçek anlamda bir kırılım, ilk birkaç gün gerçekten de yeşili korumak için, belki de ufak da olsa tepkilerini vermek için giden bir grup vardı” demesi üzerine, Kaplan şu ifadeleri kullandı:
“Şöyle bir kırılma noktasıydı; Gezi'de başlayan bir toplumsal mühendislik çalışması oldu Türkiye'de. Öcalan pankartlarıyla Mustafa Kemal Atatürk pankartları yan yana geldi ilk defa Gezi'de. Yani bugün HDP-CHP yakınlaşmasının tohumları aslında Gezi'de atıldı diyebiliriz.”
Metan'ın FETÖ'ye şiir yazdı mı sorusu üzerine Kaplan:
“Darbe gecesine kadar Kanaltürk'ü, Zaman'ı, Samanyolu'nu savundular, gittiler Bank Asya'ya para yatırdılar destek için... Bu isimler beni FETÖ'ye destek vermekle suçluyorlar; ben köprüdeydim siz ne yapıyorsunuz? Genel Başkanınız kahve içiyordu televizyonun başında. Bugün niye FETÖ'cüler en çok bana saldırıyor mesela? Her meselede Hilal Kaplan derler. 2015'de FETÖ'cüler bir ses kaydı sızdırdı; Külliye'de ilk röportajı yapıyoruz, tabii o zaman TRT FETÖ'cü dolu. Sn. Varank uydudan çıkarılmasıyla ilgili bir şey söylüyor yavaş gidiyor anlamında, ben de evet size katılıyorum, FETÖ ile mücadelede çok merhametli gidiliyor gibi bir şey diyorum. Bunu sızdırdılar ya şimdi hangi FETÖ'cünün başına bir şey gelse” ne diyorsun Hilal Kaplan sence yeterince merhametli mi gidiliyor hala?” diye bana saldırıyorlar. Böyle bir fil hafızası unutmuyorlar kinlerini, biz de unutmuyoruz kinimizi onlara karşı. O yüzden gülüyorum böyle şeylere.”
“Mesela gerçekten Süleyman Soylu ile eğer herhangi bir husumetim varsa; niye istifa ettiği gün ilk tweet atan 5 gazeteciden biriyim? Bence kabul edilmemeli diye düşüncemi yazdım veya Süleyman Soylu'ya bu son süreçte çok saldırıldığı için ilk defa gittim Bakanlıkta ziyaret ettim, neden? Bu fitne artık yayılmasın, bu fitnenin önüne geçmek için. ”
