Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK'in, 1960'larda yükselen sosyal mücadelelerin ve sınıf kavgasının içinde doğduğunu belirterek, "Saraçhane Meydanı, DİSK'in kuruluşuna giden yolda önemli bir kilometre taşıdır. Bugün burada konfederasyonumuzun 52. yılını kutluyoruz." dedi.
Ekinliğe; eski DİSK Genel Başkanları Kani Beko ve Süleyman Çelebi, bazı CHP milletvekilleri, konfederasyonun yönetim kurulu üyeleriyle sendika üyeleri katıldı.
Çerkezoğlu, burada yaptığı konuşmada, DİSK'in 1960'larda yaşanan sınıf kavgasının içinde doğduğunu söyledi.
Yarım asır önce kurulan DİSK'in teslimiyetin değil, sınıf ve kitle sendikacılığının adı olduğunu kaydeden Çerkezoğlu, "Saraçhane Meydanı, DİSK'in kuruluşuna giden yolda önemli bir kilometre taşıdır. Burası, Türkiye işçi sınıfının ayağa kalktığı yerdir. 31 Aralık 1961'de sendika, toplu sözleşme ve grev hakkı savunmak için on binlerce işçi Saraçhane Meydanı'nı doldurdu. O gün işçiler bir sınıf olarak sahneye çıktı. Bugün burada konfederasyonumuzun 52. yılını kutluyoruz." diye konuştu.
İşçi sınıfının yeniden ayağa kalması gerektiğini dile getiren Çerkezoğlu, şunları söyledi:
"Sadece sosyal sendikal haklar değil, siyasal hakları da umursamayan neoliberal küreselleşme demokrasi karşıtlığını güçlendirmiş, otoriter rejimler tüm dünyada güç kazanmaya başlamıştır. Neoliberal, anti-sosyal ve otoriter dünya tasarımı gezegenimizi bir felakete, bir barbarlık çağına doğru sürüklemektedir. Yaşanabilir bir ülke için emeği, demokrasiyi, barışı, laikliği temel alan; akla, bilime ve sosyal hukuk devleti anlayışına dayalı yeni bir toplumsal sözleşme şarttır. Türkiye, işçi sınıfının ayağa kalktığı yerde, DİSK olarak işçilerin yeniden ayağa kalkması için eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve kardeşlik için emeğin Türkiye'sini ve demokrasiyi yerinden kurmak için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz."
Arzu Çerkezoğlu, işçi sınıfının temel taleplerini 12 maddede sıralayarak, DİSK'in sadece kendi üyeleri değil, sendikalı-sendikasız tüm işçi sınıfının, örgütlü-örgütsüz milyonlarca emekçinin sesi ve nefesi olacağını sözlerine ekledi.
