CHP'nin "Hedef iktidar" sloganıyla düzenlediği 37.Olağan Genel Kurultayı'na delegelere baskı ve tehdit iddiaları damgasını vurdu. 80 il başkanının imzasıyla yeniden genel başkan adayı olarak gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu 6. kez genel başkan seçildi. Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkmaya hazırlanan İlhan Cihaner, Aytuğ Atıcı ve Tolga Yarman genel başkan adayı olmak için yeterli imzaya ulaşamadı.
Deutsche Welle Türkçe'den Hilal Köylü'nün haberine göre; Mersin eski Milletvekili Aytuğ Atıcı ile kurultay onur üyesi Tolga Yarman'ın olmasa bile Parti Meclisi (PM) üyesi İlhan Cihaner'in yüzde 90 ihtimalle Kılıçdaroğlu'nun karşısına rakip olarak çıkmasının beklendiği kurultay öncesinde, Cihaner'in 128 delegenin imzasını topladığı bilgisi kulislere yansımıştı.
Kulislerde en çok Cihaner'in temsil ettiği "Gelecek için Biz" grubuna Muharrem İnce'nin de dahil olduğu partideki muhalif kanattan gelecek güçlü destek konuşuluyordu.
Salgın önlemleri çerçevesinde seyircisiz gerçekleştirilen kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin temel sorunlarına çözüm olarak sunduğu "2.yüzyıla çağrı beyannamesini" onaylattıktan hemen sonra kurultay kulisleri karıştı.
"Mutlaka hesap soracağız"
Önce Muharrem İnce'nin “Gelecek için Biz” grubuna desteğini çektiği, sonrasında da Cihaner için imza veren tüm delegelerin "işten çıkarılmayla" tehdit edildiği haberleri dalga dalga yayıldı. Cihaner'in "tehdit" haberlerini kürsüde yaptığı konuşmada doğrulaması dikkat çekti.
Cihaner, "Bir insanı, yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır. Bunun hesabını mutlaka soracağız" derken, kurultayı "tiyatro" olarak nitelendirdi. Kılıçdaroğlu'nun konuşma yaptıktan hemen sonra salondan ayrılmasına sert yüklenen Cihaner, "Sözde kurultay oldu. İktidarı, geleceğimizi böyle mi tartışıyoruz" dedi.
"Partiyi de, ülkeyi de biz yöneteceğiz"
Delegeler üzerinde nasıl bir baskı olduğu konusunda DW Türkçe'ye konuşan Cihaner, delegelerin desteğini daha bir gün öncesinden aldığını söyledi. Kurultayda yaşanabilecek baskıları da dikkate alarak delegelere ve parti yönetimine "cesaret" çağrısı yaptığını hatırlatan Cihaner, delegelerin gerçek düşüncelerinin, isteklerinin kurultaya yansıtılmadığını öne sürdü.
Cihaner, "Kılıçdaroğlu 80 il başkanının imzasıyla aday gösterildi. Peki neden günlerdir delegelerin imzaları toplandı. O imzalar niye hiçe sayıldı. Çünkü delege imzasına güvenmeyen, onları hiçe sayan bir yönetim var" diye konuştu.
Cihaner, "Bize destek veren, imza veren delegelerin tehdit edildiğini de bilmeyen yok. Bu tehditlerin peşini bırakmayacağız. Biz, partinin iktidara yürümesi için çalışmaktan da vazgeçmeyeceğiz. CHP çatısı altında kavga vereceğiz" diyor. Cihaner, "Kimse sanmasın ki iddiamızdan vazgeçtik. Partiyi de, ülkeyi de biz yöneteceğiz" sözleriyle de CHP'deki iddiasını güçlendiriyor.
Cihaner'in temsil ettiği "Gelecek için Biz" grubundan İstanbul Milletvekili Ali Şeker, delegelerden toplanan destek imzasının 128'ten 62'ye düştüğünü anlattı. Şeker, "Adaylık saatine kadar çekilenler oldu ama yerine yenileri geldi. İmza toplamak için ek süre de istedik, onu da kabul ettiremedik. Delegeler işleriyle tehdit edildiklerini açık açık anlatıyor. Yaşanan budur" diyor.
Cihaner'in genel başkan adayı olabilmesi için tüzük gereği 68 delegenin imzasını toplaması gerekiyordu.
Partide kavga mı var?
İlhan Cihaner, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin sorunlarını ortaya koyarken AKP'den kopan DEVA ve Gelecek Partileri dahil tüm muhalefetle ortak çözüm üretme arayışında olmasını sert eleştiriyor.
Cihaner, "Türkiye'deki çöküntünün mimarlarıyla çözüm mü arayacağız, bu mu perspektif. Yolsuzlukların, hak ihlallerinin kaynakları mı bize yol gösterecek. Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesi olacak. Kılıçdaroğlu'nun çizdiği perspektifi kabul etmiyoruz" diyor.
Tıpkı Cihaner gibi genel başkanlığa soyunan diğer isimler de CHP'nin sadece AKP'nin gündemiyle hareket ettiği, Türkiye'de siyasal islamın yükselmesine göz yumulduğu eleştirilerini yükseltiyor.
Muhalif kanadın eleştirilerini Kılıçdaroğlu "Kavga etme zamanı değil, birlikte olma zamanı" sözleriyle geri çevirdi.
CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, "Muhalefet doğaldır, hep olacak. İtiraz da olacak. CHP kendi kimliğinden vazgeçmiyor" diyor ve CHP'nin "iktidar" temalı kurultayda neden iktidar hedefini ittifaklar üzerinden kurduğunu şöyle anlatıyor:
"Türkiye'ye dayatılmış ucube bir sistem var. Ekonomi çökmüş, halk bezgin. Temel haklar yerle bir edilmiş. Halkın düşmanı bu sisteme karşı toplumun tüm kesimlerinin birlik olması gerekiyor. CHP de kavgayla değil, itirazlarla, muhalefetle iktidarın üzerine gidecek. Olay budur."
Parti içi taktikler
Ankara'nın deneyimli gazetecilerinden İsmet Demirdöğen, CHP'de asıl kavganın Kemal Kılıçdaroğlu ile onunla ters düşen eski genel sekreter Önder Sav arasında olduğunu söylüyor. Demirdöğen'e göre; Muharrem İnce ve diğer muhalif grupların birleşmesini Sav istedi.
"Sav, küçük bir anahtar liste ile Kılıçdaroğlu'nun listesini delecekti ama Cihaner aday olmak isteyince ittifak modeli çöktü" diyen Demirdöğen, CHP yönetiminin muhalefet anlayışına dönük eleştirilerin aslında herkeste kabul gördüğüne dikkat çekiyor.
Demirdöğen, "CHP; toplumsal muhalefeti bıraktı, bürokratik muhalefet yapıyor. Saat 9-5 mesaisine bağladı kendisini" derken, partide bu anlayışın sorgulamasının süreceğini söylüyor. Demirdöğen, Kılıçdaroğlu'nun sürekli muhalefet partileri için ittifak vurgusu yapmasını da "Çünkü Saray, millet ittifakını parçalayacak bir strateji izliyor. CHP de bu stratejiyi boşa çıkarma peşinde. Önümüzdeki süreçte Ankara'da siyaset ittifakların büyük çekişmesine sahne olacak" değerlendirmesi yapıyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe