Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'i ülkesinde ağırlamasının, Libya'ya barış getirme yönündeki çabaları sabote ettiğini belirtti.
Çavuşoğlu, konuya ilişkin yaptığı Twitter paylaşımında, Yunan-Rum ikilisinin Doğu Akdeniz'de maksimalist iddialarla komşu ülkelerin haklarını gasp ettiğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, (ikilinin) bu iddiaları AB'yi de kullanarak meşrulaştırmaya çalışmalarının bölgede barış ve istikrara zarar verdiğine dikkati çekerek, "Bunun son örneği Libya. Libya'daki meşru hükümetle yaptığımız iki mutabakat muhtırası Yunanistan'ın eteklerini tutuşturdu." ifadesini kullandı.
Yunanistan'ın diyalog yerine, meşru hükümetle diplomatik ilişkileri kestiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki, 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' anlayışı ile hareket ediyorlar. Aslında bunun arkasında deniz yetki alanı iddialarını Libya'ya da empoze etme gayretleri var. Geçtiğimiz yıllarda da Girit'in güneyinde Libya'nın hak ve çıkarlarını gasp edecek şekilde petrol ve doğal gaz ruhsat sahaları belirlemişlerdi. Bu durum karşısında Libya'nın meşru hükümeti de haklarını korumak için bizimle mutabakat muhtırası imzaladı. Yunanistan'ın Hafter'i ülkesine çağırması ve kendi ulusal gündemini ön plana çıkarması Libya'ya barış getirme yönündeki çabaları sabote ediyor. Bu beyhude çabaların bir sonuç vermeyeceğini, boşa kürek çektiklerini Yunan dostlarımıza hatırlatmak isteriz."
ANİ VE GİZLİ ZİYARET
Almanya'nın başkenti Berlin'de 19 Ocak'ta düzenlenecek Libya konulu konferans öncesinde Yunanistan'a "ani ve gizli" bir ziyaret gerçekleştiren Hafter, Atina'da Başbakan Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile dün bir araya gelmişti.
Miçotakis-Hafter görüşmesi sonunda açıklama yapılmazken, Dendias, Hafter ile yaklaşık bir saatlik görüşmesinde Libya konusunun ele alındığını belirterek, "Mareşal Hafter'den Berlin Konferansına yapıcı şekilde katılmasını istedik. (Hafter'i) Ateşkesi, güvenlik ortamının yeniden sağlanmasını, paralı askerlerin uzaklaştırılmasını ve es-Serrac (Birleşmiş Milletler nezdindeki meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz) ile Erdoğan'ın imzaladığı kanunsuz anlaşmaların geçirsizliğinin tanınmasını başarması konusunda cesaretlendirdik." demişti.
