Dolar

34,8723

Euro

36,7491

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

Babacan’dan TÜİK’e enflasyon tepkisi

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

3 Yıl Önce Güncellendi

2022-04-12 12:31:32

Babacan’dan TÜİK’e enflasyon tepkisi

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin, “Şimdiye kadar devletin açıkladığı rakamlara güvenin olmadığı dönemi pek görmemiştik… Dirayetli yöneticiler olduğunda bir şey yapılamıyor. Emir kulu yönetici geldiği zaman, ‘düşür enflasyonu', düşürüyor; ama o, hayatın gerçeğini değiştirmiyor” dedi.

Ali Babacan, partisinin dün düzenlenen iftar yemeğinde Türkiye Emekliler Derneği'nin (TÜED) temsilcilerini ağırladı. TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün ile derneğin yöneticilerinin katıldığı iftarda Babacan'a DEVA Partisi Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf ile Sivil Toplumla İlişkiler Başkanı Hasan Karal eşlik etti.

“EMİR KULU YÖNETİCİ ENFLASYONU DÜŞÜRÜYOR; AMA O, HAYATIN GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMİYOR”

Babacan, burada yaptığı konuşmada TÜİK'i ve hükümeti eleştirdi. Babacan, şunları söyledi:

Şimdiye kadar devletin açıkladığı rakamlara güvenin olmadığı dönemi pek görmemiştik. Zamanında TÜİK'i, Merkez Bankası gibi bağımsız bir kurum yaptık. Özel kanun çıkarttık. ‘TÜİK başkanları 5 seneliğine atanır, kimse dokunamaz' dedik ki talimatla enflasyonu düşürmesin. Eski adıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nün uzun yıllar başkanlığını yapan çok değerli hocamız Orhan Bey bana bizzat anlattı. İşlerin kötü olduğu bir dönemde zamanın başbakanı davet etmiş. Başbakan'ın ‘Hocam, şu enflasyonu düşürelim' sözleri üzerine ‘Bizim görevimiz enflasyonu ölçmek. Düşürmek sizin göreviniz' demiş. Böyle dirayetli yöneticiler olduğunda bir şey yapılamıyor. Emir kulu yönetici geldiği zaman, ‘düşür enflasyonu', düşürüyor; ama o, hayatın gerçeğini değiştirmiyor.

“ÇALIŞABİLECEK DURUMDAKİ İNSANLARIN YARISI ÇALIŞMIYOR”

Türkiye'de iş gücüne katılım oranı çok düşük, yüzde 50'lerde. Yani sağlığı, sıhhati iyi olan, çalışabilecek durumdaki insanların yarısı çalışmıyor. İşsizlik oranına ‘yüzde 50' diyemiyoruz, çünkü işsizliğin tanımı şu; iş arayacak ama bulamayacak. İş aramaktan vazgeçmiş, artık iş aramayan, bir şekilde geçindiği için çalışma ihtiyacı duymayan ya da ‘iş arasam da bulamam' diyen milyonlar var. Kadınların iş gücüne katılım oranı çok düşük.

“SOSYAL GÜVENLİK DENGESİ İSTİHDAM ARTTIKÇA DÜZELİR”

İstihdam arttıkça, çalışan sayısı arttıkça sosyal güvenlik dengemiz düzelecektir. Türkiye'de çalışanlardan toplanan primlerle emeklilerin maaşlarının ödendiği bir sistem var. Çok az ülkede tam fonlanmış sistemler var. Yani çalışanların emeklilik primleri fonlarda toplanıyor, devlet hiç dokunmuyor. Daha sonra maaşlar o toplanan fonlardan ödeniyor. O sistem Şili gibi çok az sayıda ülkede var. Bunu yapabilmek için toplanan primlere dokunmayacak kadar güçlü bir mali altyapı lazım. Türkiye maalesef o noktada değil. Çalışanlardan toplanan primlerin bir kısmı emeklilik, bir kısmı da sağlık için. Çalışanlardan toplanan sağlık primleri hem çalışanların hem de emeklilerin sağlık giderlerine harcanıyor.”

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara