Şahsen ölüm cezasına kategorik olarak karşı değilim. Ancak siyasal suçluların idamına karşıyım.
Ölüm cezası verilecekse kasten can almış kişilere verilebilmelidir. Onda da mağdur tarafın fikri alınmalıdır. Eğer affetmiyorsa devlet denilen otoritenin bunu affetme hakkı olmamalıdır.
Suçlar bireye karşı işlenmişse devlet o suçu affetme yetkisine sahip olmamalıdır.
Ama bu gün de geçmişte de devletler kendilerine karşı işlenen siyasal suçlardan dolayı insanlara ölüm cezası vermeyi tercih ederken şahıslara karşı işlenen suçlarda çok bağışlayıcı olmuştur.
Hukuk felsefesi bakımında burada bir sapma olduğunu düşünüyorum. Yeryüzündeki kan davasına benzer intikam amaçlı cinayetlerin bir kısmının da bu sapmadan kaynaklandığını düşünüyorum.
Yakını öldürülen bir kişi olarak katilin kısa bir sürede salıverilmesinin ne hissettirdiğini iyi bilirim.
Başlıkta yer alan konuya dönecek olursak Mursi'nin idam edilmesi, idam eden darbeci zihniyet ve o zihniyete alkış tutan veya sessiz kalan Batılı ve Türkiyeli demokrasi ve insanlık düşmanlarını tanınması gerektiğini düşünüyorum.
Not edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İntikam için değil, bunların bir gün fırsat olduğunda ne kadar acımasız olabileceklerini unutmamak için.
Çünkü aynı zihniyet Türkiye'de kısa bir süre önce kendinden olmayanlara bırakIn yönetime gelmeyi devlet memuru olmayı bile layık görmeyecek kadar alçaklıklar sergiliyorlardı.
Mursi'yi idama mahkum eden zihniyet ne mesaj veriyor?
“Tarihin sonu” diye isimlendirilen Kapitalizmin sonsuz egemenliğine direnişi kırmaya çalışıyorlar. Onun için bu direnişin sürmesi gerekir. Onun için Mursi'nin idamı sadece Müslüman Kardeşler'i değil, sadece Müslümanları değil, sadece Orta Doğu'yu değil bütün ezilenleri ilgilendirir.
Bütün kapitalizm ve sömürge mağdurlarını ilgilendirir. Onların hepsine verilmek istenen gözdağıdır.
Arap Baharı yapabilirsiniz. Direniş gösterebilirsiniz. Ama bizim istediğimiz iktidarlarla ülkenizi yönetebilirsiniz. Bize hayır diyen pazarımızı büyütmeyi vaad etmeyen yönetimler istemiyoruz mesajıdır Mursi'nin idamı kararı.
Müslüman dünyasının bu idamı engellemesi bir onur sorunudur. Yeryüzündeki sömürü düzenine sembolik de olsa bir direniş anlamı vardır.
Bölgemizde kendi kukla hükümetlerini kuran Batılı sömürü düzenlerinin gözdağı tehditlerine aldırış etmemek lazım.
Bu idam kararına tepki gösterenlere “siz de falan olaya tepki göstermediniz” ikiyüzlülüğü kimsenin kararmış vicdanını rahatlatmayacaktır.
O yüzden bu kararla eğer sana zulüm yapılmadığını başkasına yapıldığını düşünüyorsan aldanıyorsun. Eğer buna tepki gösterenlerin senin mağduriyetine geçmişte sessiz kaldığını düşünüyorsam bile bu sen erdemlilik sende kalsın. Sessiz kalma.
Batı'nın dışında kalan toplumların seçmiş oldukları iktidarları darbeyle uzaklaştırıp sonra da idam etmek hiçbir şekilde sessiz kalınacak bir şey değildir.
Onun için bu darbeye ve idam kararına sessiz kalanları unutma. Çünkü bunlar bir gün senin de siyaseten katledilmesine sessiz kalabilecektir. Bundan emin ol. “Bunlar yılanlar ve çıyanlardır. Bunlar ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır. Tanı bunları.”
Yorum Yap