“Değerli mimari yapılar tahrip edildi”
Bölgedeki tarihi yapıların sadece Azerbaycan'a değil tüm Türk dünyası ve dünyaya ait olduğunu vurgulayan Efendiyeva, "İşgalci güçler, atalarımızın yarattığı değerli mimari yapıları tahrip etmiş, bununla da dünya kültür tarihine büyük zararlar vermiştir" ifadesini kullandı.
Tarihi yapıların ve doğanın kasıtlı olarak yok edildiğini, yağmalandığını ve başka amaçlarla kullanıma tahsis edildiğini kaydeden Efendiyeva, şunları ifade etti;
“Bunlar yürütülen saldırgan politikanın açıkça kanıtıdır. Tarihi Alban Hristiyan Kiliselerinin sözde 'Ermenileştirilmesi', eski Müslüman dini anıtlara yapılan hakaret, zengin fauna ve flora kaynağı olan ormanların yakılarak zengin doğal mirasın tahrip edilmesi, küresel ekolojik dengenin şiddetli ihlali, Ermeni saldırganlığının insanlık dışı sonuçlarıdır.”
Efendiyeva, bölgedeki tarihi yapıların birçok savaş ve doğa olayına rağmen ayakta kaldığını ancak 21. yüzyılın saldırılarıyla zarar gördüğünün altını çizdi.
Acil önlem çağrısı
Tarihi İpek Yolu'nun geçtiği bölgelerdeki kervansaraylar, camiler, medreseler ve köprülerin tahrip edildiğini vurgulayan Efendiyeva, "İşgal altındaki topraklarda asırlık sanat eserlerine karşı yapılan zalimce muamele uluslararası hukuka ve uluslararası sözleşmelere tamamen aykırıdır. Bu belgelere göre, saldırgan ülke zaptedilmiş Azerbaycan topraklarındaki vandalizm eylemlerinden dolayı doğrudan yasal olarak sorumludur" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı'nın, tarihi anıtlarının yok edilmesini amaçlayan suç eylemlerini şiddetle kınadığını belirten Efendiyeva, uluslararası toplumu bu saldırganlığa karşı kayıtsız kalmamaya ve seslerini yükseltmeye çağırdı.
Efendiyeva, ayrıca insanlığın doğa ve tarih hazinelerinden mahrum bırakıldığını da belirterek, "Tüm uluslararası kuruluşları Ermenistan'ın uluslararası hukuk çerçevesinde cezalandırması doğrultusunda çabalarını birleştirerek, acil önlemler almaya çağırıyoruz" açıklamasında bulundu.
