Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şairlerin mısralarında sonbahar

Yaprakların sararıp solması kimine hüzün verirken kimilerine de ilham kaynağı olmaktadır

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-10-28 22:33:22

Şairlerin mısralarında sonbahar

 

Yaprakların sararıp dökülmesi kimilerine hüzün verirken kimilerine de bu hüzün ilham kaynağı teşvik etmektedir.

Mısralarında sonbahara önemli bir yer ayıran şairlerin ilham kaynağında ya bir ağaç, ya bir yaprak ya da bir yağmur vardır. Daha doğrusu sonbahar......
İşte sonbaharı mısralarına taşıyan önemli şairlerden sonbahar mısraları

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim

Ümit Yaşar Oğuzcan


Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
Sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar

Turgut Uyar


Çiçeğin rengi soldu, bitti şarkısı kuşun.

Yol tenha, dal mecâlsiz, su durgun.

Tabut yapılan tahta, ev ev taşınan odun.

Bahar ümit yerine, ey kış, içimde korkun!


Ziya Osman Saba


Eylül'dü…..
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman..
Dedim ya… Eylül'dü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

Cemal Süreya

İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
Bir başka mûsıkîye geçiş farz eder bunu;
Teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline,
Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya,
Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya,
Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı:
Fark etmez anne toprak ölüm mâceramızı.

Yahya Kemâl Beyatlı


Çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
ıslak saçlarını güneşte kurut
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın
nemli, ağır kızıltılar…
sevgilim, sevgilim,
mevsim
sonbahar…

Nazım Hikmet


nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar

Atilla İlhan

Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.

Ahmet Hamdi Tanpınar

 

Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan.

Bahaneydi son bahar.

Gelmişti ayrılık vakti.

Bir göz yaşı damlası gibi,

Damlayıp gidiyordum uzaklara.

Son baharda bahanem oldu işte.

Sarılmıştım rüzgara gidiyordum buralardan uzaklar.

Yine yazı bekler oldum bir ümit.

Necip Fazıl Kısakürek

 

Haber Ara