Oyuncu Sinan Albayrak: 'Maalesef gençlik bambaşka bir yerde...'
Oyuncu Sinan Albayrak, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin değerlendirmede bulunurken, 'Yaşananları gençlere, çocuklara anlatmadıklarını düşünmüyorum. Maalesef gençlik bambaşka bir yere evrildi.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2025-07-15 16:15:59

Güncelleme Tarihi: 2025-07-15 16:18:55

"Mehmed: Fetihler Sultanı", "Leyla ile Mecnun", "Kurtlar Vadisi Pusu", "Kara Melek" ve "Yalaza" adlı yapımların da aralarında bulunduğu birçok dizi ve filmde rol alan oyuncu Albayrak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, o gece köydeki evinde olduğunu söyledi.

"Kurdun kuzunun birbirine karıştığı bir geceydi"

Darbe girişimini şaşkınlık ve dehşetle karşıladığını belirten Albayrak, "İnanamamıştım haberi ilk duyduğumda. Sonrasında gerçekten beni beynimden vuran, paramparça eden haberi aldım kısa bir süre içerisinde. Çok sevdiğim ağabeyim Erol Olçok ve oğlu Abdullah'ın vefat, şehadet haberini aldım. Yaşananlara ve duyduklarıma gerçekten inanamadım. Evimde bulunan emaneti alıp bölgenin karakoluna gittim ve direnişe dahil oldum. Kimin kim olduğu, kurdun kuzunun birbirine karıştığı bir geceydi. Allah kimseye böyle bir geceyi, böyle bir komployu, felaketi bir daha yaşatmasın." diye konuştu.

Usta oyuncu, şöyle devam etti:

"Maalesef ki kendi başbakanının idamına müdahale edilmediği bir dönem yaşandı. O dönemin insanları bugün ne düşünüyor? Belki de 15 Temmuz gecesini yaşadıktan sonra aynı şeyi kendi başbakanlarını korumak için yapabilirler miydi? Bugünkü sosyal medya o gün var olsaydı o günler, o darbe gecesi, o mahkeme süreci farklılık gösterebilir miydi, engellenebilir miydi? Bunu düşünüyorlardır sanıyorum."

" Mikrobun, virüsün, kangrenin çoğunu attık, kestik"

Türk halkının birlik olmasının önemine işaret eden Albayrak, "Bir halk, değerli ordumuzun içine sızmış virüsleri tek tek ayıklayıp bünyesinden atmayı başardı. Mikrobun, virüsün, kangrenin çoğunu attık, kestik, uzaklaştırdık bünyemizden. Bu manada belki de bir tedavi anlamı taşıyabilir."

“Görmek istemeyen görmeyecek, duymak istemeyen duymayacak”

"Görmek istemeyene gösterebilir misiniz, duymak istemeyene duyurabilir misiniz, o feryadı, çığlığı, acıyı, o kaosu, gerçekten insan ruhunu yıkan o geceyi? Emin değilim. Bir yandan da gerçekten bunun sürekli hatırlatılması, sürekli tekrar yaşatılmasının bir faydası var mı? Ondan da emin değilim. Görmek istemeyen görmeyecek, duymak istemeyen duymayacak."

Gerçeğin hassasiyetinden uzaklaşıldığına işaret eden sanatçı, "O gecenin anılması, yaşatılması, aramızdan gidenlerin ruhlarını şad etmek, kalanlarını biraz olsun teselli etmek için anma yapılmalı."

“Halkımız birlik olarak büyük bir güç gösterdi”

"Bir halk, kurulu bir düzenin, büyük bir gücün, bizim askerimizin kılığında bize olan dayatmasını bizim insanımız gibi görünen katillerin durdurulmasını sağladı. Halkımız birlik olarak büyük bir güç gösterdi. 'Bunlardan adam olmaz.' dediğimiz insanlar bile tepkisini gösterdi. Birbirimizi yargılamaya o kadar alışmışız ki, birbirimizi o kadar yargılar ve küçümser olmuşuz ki, asıl gücün kimde olduğunu bilmezken gördük ki o güç birlikteliğimizden geliyormuş. Hiçbir kesim ayrım yapmaksızın, bir bütün olarak gerçekten bu vatanın insanı dış güçlere karşı büyük bir direnç gösterdi ve bu direnci gösterebileceğini dünyaya ispat etti."

“Maalesef gençlik bambaşka bir yere evrildi”

"50 yıllık PKK terörünün dahi ne olduğunu bilmiyor olup bir gerilla harekatı, özgürlük savaşçısı gibi görüyorlar teröristleri. Zaten ne kadar düşünmekten aciz olduklarını görüyoruz. Görmeyen, bilmeyen, duymayan bir kuşak var maalesef, berimizden gelen. Biz bu gençliği KKTC'de de görüyoruz. Kıbrıs harekatının neden yapıldığını bilmeyen, Rumların kendilerine saldırmadığını düşünen gençlerden oluşuyor Kıbrıs gençliği. Ancak yaşlılar biliyor. Yaşananları gençlere, çocuklara anlatmadıklarını düşünmüyorum. Maalesef gençlik bambaşka bir yere evrildi. Ne yaparsan yap onlara duyuramayacağız endişesindeyim. Ailede bitiyor her şey. Evdeki ailenin kökü ne derece sağlamsa, yurduna, vatanına, imanına ne kadar sıkı köklenmişse gençlerine ulaşması mümkün olabilir."

AA